Kamuoyunda Salih Mirzabeyoğlu olarak bilinen Salih İzzet Erdiş'in, 16 yıl cezaevinde kaldıktan sonra, hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle yeniden yargılandığı davada jandarma muhbiri sürprizi yaşandı. İBDA/C Terör Örgütü lideri olduğu iddiasıyla "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan Salih Mirzabeyoğlu, 16 yıl cezaevinde kaldıktan sonra, hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle yeniden yargılanmaya başlamıştı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün savunmasını yapan Mirzabeyoğlu'nun davasında 4 kişi tanık olarak dinlendi. Tanıklardan Okan İşgör'ün ifadesi davaya damga vurdu. Jandarmaya haber elemanı olarak görev yaptığını öne süren İşgör'e mahkeme başkanı Canel Rüzgar, "İBDA/C'ye sızarak Salih Mirzabeyoğlu'nu öldürmekle görevlendirildiğin doğru mu" diye sordu. İşgör, "Resmi olarak böyle bir görev verilmedi" deyince başkan Rüzgar, "Zaten böyle bir görev resmi olarak verilmez, jandarma 'adam öldür' diye görev vermez" ifadesini kullandı. Mahkeme başkanı daha sonra "Bu söylediklerin doğru mu? Böyle bir görev üstlendin mi" diye sordu. İşgör, "Evet, doğru. Bütün ifadelerim doğru ancak can güvenliğim nedeniyle burada başka bir şey söylemek istemiyorum" yanıtını verdi. İBDA/C'ye sızdığını ve Mirzabeyoğlu'na yakın olabilmek için cezaevine de girip 4.5 ay aynı koğuşta kaldıklarını anlatan İşgör, 17 Aralık 2008 itibariyle jandarma ile ilişiğinin kesildiğini ve Ergenekon'dan tutuklandığını söyledi.
SALİH MİRZABEYOĞLU KİMDİR ?
TUTUKLULAR TANIMIYORDU
İşgör, "Daha önce Mirzabeyoğlu'na yapılan hukuksuzluklar 2008'den sonra bu kez bizi buldu. Onun yaşadığı mağduriyetleri bu kez Ergenekon'da biz yaşadık. 20 yıl ceza aldım" dedi. O dönem cezaevinde olan İBDA/C tutuklularının Mirzabeyoğlu'nu hiç tanımadığını belirten İşgör, "Onunla hiçbir irtibatları olmayan, sadece kitaplarını okudukları ve fikirlerini benimsedikleri için tutuklanan kişilerdi veya o dönem DGM önüne gelip Mirzabeyoğlu'nun tutuklanmasını protesto eden kişilerdi" ifadesini kullandı.
JİTEM SİLAHLARIYLA SUÇLANDI
Okan İşgör, Ergenekon kapsamında 21 Ağustos 2010'da Şile'deki kazıların ardından TİKKO itirafçısı Ulaş Özel, PKK itirafçısı Hüseyin Yanç ve polis memuru Ethem Akbulut ile birlikte gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmıştı. Özel'in annesinin evinde Jandarma envanterine kayıtlı el bombaları ile bir Kalaşnikof silah ve mühimmat çıkmıştı. Özel, silahları, JİTEM mensubu Okan İşgör ve Ali Barış Sevindik'in talimatı üzerine annesinin evinde sakladığını söylemişti. Silahların kendisine ait olmadığını savunan İşgör ise 25 Temmuz 2011'de tutuklanmış, Ergenekon'la birleştirilen davada "terör örgütü üyeliği" ve "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma" suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.