Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin 20 Temmuz'dan itibaren DAEŞ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerinin sistematik saldırısıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Küresel Göç Forumu öncesinde Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile yaklaşık 1 saat görüştü. İki Başbakan daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı. Davutoğlu, özetle şöyle dedi:
DNA TESTLERİNDE ÖNEMLİ BULGULAR: (Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili son gelişmeleri ve Emniyet'teki görevden almalar) Terör saldırısı sonrasında yaptığımız bütün açıklamalarda da vurguladığımız gibi bu konularda her türlü ihtimal göz önünde bulundurularak mutlaka bu saldırganlar tespit edilecek, arkalarındaki güçler ortaya çıkartılacaktır. Görünen saldırganların ötesinde de örgüt bağlantılarını çok titizlikle araştırıyoruz ve bu örgüt bağlantılarının ulaşabileceği noktalar neresiyse oraya kadar da çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Saldırganların DNA testleri konusunda önemli bulgulara ulaşıldı. Özellikle bir saldırganla ilgili detaylı araştırma devam ediyor. Ayrıca saldırıyla ilgili başka diğer bazı irtibatlar konusunda da soruşturma derinleştiriliyor. Bir kez daha söylüyorum. Kim ne bağlantı üzerinden gerçekleştirmiş olursa olsun bu alçakça saldırıyı yapanları ortaya çıkarıp adalete teslim edeceğiz, geri planda destek olanları. Mutlaka bu alçakça saldırıyı planlayanlar da cezalandırılacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır. İdari soruşturmada da bazı ön araştırmalar yapıldı. Olayın gelişim seyri içinde herhangi bir idari anlamda zaaf söz konusu olmuşsa bu da detaylı olarak inceleniyor. Bu çerçevede de soruşturmanın selameti bağlamında Ankara Emniyet Müdürü, Ankara İstihbarat Şube Müdürü, Ankara Güvenlik Şube Müdürü dün gece itibariyle açığa alınmıştır. Türkiye, bir demokratik hukuk devletidir. Demokratik hukuk kuralları içinde hem hukuki hem de idari soruşturma yürütülecektir.
DAEŞ VE PKK: (ABD'nin PYD'ye silah yardımıyla ilgili) Türkiye, daha önce de çok saldırıya muhatap oldu ama 20 Temmuz'dan itibaren DAEŞ, PKK, DHKP-C, üç ayrı örgütün sistematik saldırısıyla karşı karşıyadır. Her şeyden önce bunu görmemiz gerekir. Bu saldırının soruşturmasını derinleştirdikçe, özellikle Twitter hesapları ve verilen bazı IP adreslerinden hareketle ulaştığımız sonuçlarla da görüyoruz ki bu saldırılarda hem DAEŞ hem PKK etkin rol oynama ihtimalleri yüksek olan örgütler. 20 Temmuz'dan bu yana da PKK bölücü terör örgütü sivil vatandaşlarımızı, askerimizi, korucumuzu, polisimizi hedef etmiş ve onlarcasının şehitliğine sebebiyet vermiştir. Hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilemez.
EL KAİDE ÖRNEĞİYLE ANLATTI: PYD ile PKK arasındaki organik bağ herkesçe de malumdur. Kuzey Irak'ta PKK'ya yönelik yaptığımız operasyonlardan kaçanlardan bazılarının Suriye'ye PYD'ye gittiklerini de biliyoruz. Türkiye'ye savaş açmış terör örgütlerine karşı tutumumuz açık, nettir. Bu terör örgütlerinin bağlantılarına karşı da aynı tutuma sahibiz. Nasıl ABD, diğer dost ve müttefik ülkeler El Kaide ile mücadele ederken El Kaide ile bağlantılı örgütlerle de mücadele etmişlerse Türkiye de PKK ile bağlantılı bütün örgütlerle mücadele etmeye kararlıdır. Türkiye, PKK ile irtibatlı gruplara silah yardımına herhangi müsamahaya izin vermez. Nasıl ABD'nin iyi niyetle Irak ordusuna verdiği silahlar, daha sonra DAEŞ'in eline geçmiş ve DAEŞ tarafından bugün hepimize karşı kullanılıyorsa, bugün PYD'ye verilen silahların yarın PKK'nın eline geçerek Türkiye'ye karşı kullanılmayacağının garantisini kimse veremez.
ABD BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİ'NE DAVET EDİLDİ: Biz Suriye ve Irak'taki terör ve kaosun Türkiye'ye herhangi bir şekilde yansıtılmasına, oradaki silah stokunun Türkiye'ye sokulmasına izin vermeyiz. Onun için tutumumuz açık ve nettir. Bu tutum ABD ve Rusya'ya da iletilmiştir. Bugün ABD Büyükelçisi çağrılarak, Dışişleri Bakanlığımızda kendisine tutumuzla ilgili gerekli bilgi aktarılmış, ABD'nin Suriye politikası bağlamında birlikte yürüttüğümüz çalışmalar konusunda da irademiz bir kez daha ortaya konmuştur.
GÖZALTINDAKİ 2 KİŞİNİN DERİN İLİŞKİLERİ VAR
Başbakan Davutoğlu, Show TV'deki canlı yayında da kanlı saldırıya ilişkin önemli bilgiler verdi:
Terör eylemi sonrasında sanal medya iletişimleri tetkik edildi. Değişik örgüt telsiz konuşmalarında, bazı Twitter hesaplarında çok ilginç bulgulara rastlandı. İşte 'Ankara'da bomba patlayacak', 'Suruç versiyon2 olacak' diye bir şey var. Gözaltına alınan, PKK'yla irtibatlı kişiler ve onların networküne bakıldığında Türkiye'de sansasyonel işlere imza atmış bazı isimlerle olan irtibatları var.
Saldırıyı gerçekleştiren iki teröristten birinin ismi neredeyse netleşti.
Yeni güvenlik konsepti ile miting uygulamaları değişecek.
Sürüklenen cenaze görüntüleri bana ilk geldiği anda, "soruşturma başlatın" talimatını verdim. Suçu tespit edilen hukuka sevk edilir.
PYD, Türkiye'ye tehdit olursa tereddütsüz vururuz.
'SALDIRGANLAR DAEŞ VE PKK İLE BAĞLANTILI'
Ankara'daki bombalı saldırıya ilişkin Reuters'a konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İki terör örgütünü soruşturuyoruz. DAEŞ ve PKK. Çünkü elimizde intihar bombacılarının DAEŞ'le bağlantılı olmalarının yanı sıra, PKK'yla da bağlantılı olduklarına dair kanıtlar var" dedi. Bazı şüphelilerin aylarca Suriye sınırları içinde görüldüğünü söyleyen Davutoğlu, patlamada bir istihbarat veya güvenlik zafiyeti olup olmadığına yönelik araştırmanın da yapıldığının altını çizdi.