İşte erken seçim tarihi ve ayrıntıları...
Vatandaşların da yakından takip ettiği erken seçim hakkındaki en son gelişmeleri bu haberimizden takip edebilirsiniz. Partiler koalisyon sürecinde anlaşmaya varamadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde katıldığı muhtarlar toplantısında seçim sürecinin başlayacağını açıkladı. Daha sonra TBMM Başkanı İsmet Yılmaz'ı kabul ederek, seçim sürecinin ilk adımını attı. Erken seçime gidileceği ihtimalinin neredeyse kesinleşmesinin ardından ise seçim tarihi merak edildi ve vatandaşlar ''2015 erken seçim ne zaman gerçekleştirilecek?'' sorusuna yanıt aradılar.
Yüksek Seçim Kurulu, seçim hazırlıklarına başlayarak, seçim tarihinin belirlenmesi konusunda adım attı. YSK seçimin 1 Kasım'da yapılmasını öngören seçim takvimi taslağını siyasi partilerin görüşüne sundu. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı ve erken seçim tarihi konusundaki soruya, "Şu anda açıklanan tarih 1 Kasım. 1 Kasım'da da inşallah Türkiye, ben tabii tekrar seçim diyorum, tekrar seçimi yaşayacaktır" dedi.
Erken seçim ne zaman sorusuna yanıt aranan bugünlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim tarihi konusunda açıklama yaptı. Hz. Ali Camii'nde cuma namazını kıldıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, erken seçim, seçim hükümeti gibi gündeme ilişkin sorulara yanıt verdi. Televizyonda çok şeylerin konuşulduğunu belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak yetki alanlarını bildiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yetkilerini sonuna kadar kullanmak durumunda olduğunu belirtti.
7 Haziran seçimlerinin bir umut olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama 7 Haziran seçimlerinden sonra arzu edilmeyen çirkin olaylar oldu" dedi. Çözüm sürecinin en talihsiz gelişmeleri olarak 6-7-8 Ekim olaylarını gösteren Erdoğan "50 vatandaşımız öldü. Burada bir şey acımasızca dikkat çekiyordu; öldürülenler Kürt vatandaşlarımızdı ama öldürenler de Kürt'tü, manidardır. Sokaklara bunları çeken, davet eden kimdi? Bölücü terör örgütünü arkasına alan bir siyasi partinin eş başkanıydı" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyarbakır'da 15 yaşındaki Yasin Börü üçüncü kattan atılmak, üzerinden araba geçilmek suretiyle şehit edildi. Bunları yaşadık o süre içerisinde. Ama buna ülkemizdeki birçok
siyasi parti ses çıkarmadı. Sessiz kaldılar. Bu gerçekleri görmemezlikten geldiler" diye konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİ BUZDOLABINA KONMUŞTUR DEMEK DURUMUNDA KALDIM"
Çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığı ifadesiyle ilgili Erdoğan, 7 Haziran sonrasında yaşananlarla artık sürecin sonuna gelindiğini ve taviz verilmeyeceğini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Parlamentoda bu süreçler devam eder dedik ama ne yazık ki bu süreç parlamentoda devam etmedi. Tam aksine çok daha aşırı bir şekilde şiddet tırmandı. Bölücü terör örgütü gibi çok daha farklı içerden, dışardan ülkemizi bölme gayreti içerisinde girdi. Şu anda gelinen noktada 'Çözüm süreci artık buzdolabına konmuştur' demek durumunda kaldım. Bundan sonra tabii ki devlet milletinin huzuru için üzerine düşen görevi yapmak durumundadır. Tüm güvenlik güçlerimiz Türk Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere emniyet teşkilatımız hep birlikte elimizden geleni sonuna kadar yapmakta karalıyız. Artık taviz veremeyiz.
Bir defa halkımız kendi içindeki bu bölücü terör örgütü mensuplarını da ayıklamak durumundadır. Gerekirse bunları güvenlik güçlerine haber vermek durumundadır. Bölücü terör örgütünün mensupları bunların arasına karışmak suretiyle halkı kandırma yoluna gitmenin sınıra dayandığını herkes bilmelidir. Kimse bu yalanları yutmuyor."
"ONLARIN KANI YERDE KALMAYACAK"
Doğu ve Güneydoğu için yapılan yatırımların "yakıldığını" söyleyen Cumhurbaşkanı, şunları kaydetti:
"Dün bir şantiyede 30 tane iş makinası araç gereç yakılıyor. Bunlar o bölge için yapılan yatırımlar. Bunların benim Güneydoğuda yaşayan Kürt vatandaşımın derdiyle dertlendiği yok. Yolmuş, havalimanıymış öyle bir dertleri yok. Tek dertleri biz bu ülkeyi nasıl karıştırırız. Biz bu ülkeyi nasıl böleriz. Biz bölücü değiliz laflarının hepsi yalan. Tam manasıyla bölücüdürler. Kendilerini gizliyorlar ve maalesef bu ülkeyi birbirine düşürmenin gayreti içerisindeler.
Yeri geliyor canımız çok yanıyor, şehitlerimiz oluyor. Ben bu şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Bu mücadele esnasında bunların olabileceğini Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki tüm kardeşlerim biliyor. Bunun yanında Emniyet Teşkilatı'nda olan tüm kardeşlerim biliyor. Şunu da biliyorlar bu işten zaferle çıktığımız zaman tüm bu şehitlerimiz ülkede tarih boyunca hayırla yad edilecektir. Onların kanı yerde kalmayacak. Bu mücadele bu şekilde yürüyecek."
"ÜLKEMİZİ ERKEN SEÇİME GÖTÜRECEĞİM"
Seçim sürecinin içerisine girildiğini söyleyen Erdoğan, bu konuyla ilgili yetkilerinin belli olduğunu ifade etti. Erdoğan erken seçimle ilgili şu açıklamaları yaptı:
"Cumhurbaşkanı olarak ben yetki alanlarımı biliyorum ve yetki alanlarımı da sonuna kadar kullanmak durumundayım. Zaman kaybetmenin peşinde olmadım. Ben en fazla milletvekiline sahip olan siyasi partinin genel başkanına görevi verdim. İki siyasi partiyle ciddi bir süreci geçirdiler. Netice alamadılar. Şimdi ana muhalefet partisine yetki verilmeli... Bunlarla bu görüşmeler yapılmış. Ana muhalefet partisinin başındaki zat, 'Ben Beştepe'yi tanımıyorum, Beştepe Kaçaktır, gitmem' derken ben Beştepe'yi tanımayanı, adresini bilmeyeni Beştepe'ye neden çağırayım ki? Bütün bu gerçekler ortada zaman kaybetmeye gerek yok."
Cumhurbaşkanının Anayasa'ya göre ülkeyi seçime götürebileceğini belirten Erdoğan, Pazartesi günü 45 günün sonuna gelinmesiyle ve Cumhurbaşkanı olarak 45 günün sonunda tekrar Meclis Başkanıyla görüşeceğini söyledi. Erdoğan, "Bu görüşmeden sonra da hayırlısıyla ülkemizi bir erken seçime götüreceğim. Erken seçime götürürken de kimi görevlendirirsem, görevlendireceğim kişi de seçim hükümetini parlamento içinden, gerekirse parlamento dışından da almak suretiyle bu kabineyi oluşturur ve bu kabineyle de biz seçime gideriz. Seçim güveliği noktasında da silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz bütün tedbirlerini alıyor. Yüksek Seçim Kurulu atılması gereken adımları tamamladı. Şu an açıklanan tarih 1 Kasım. 1 Kasım'da inşallah Türkiye tekrar seçimi yaşayacaktır" dedi.
"ÖZGÜRLÜKLERE TAHAMMÜL EDEMEYİŞLERİNİN EN GÜZEL İFADESİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, star Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı MURAT SANCAK'a yapılan saldırı sorulduğunda ise "Gerek Murat Beyle gerek Ethem Beyle görüşmelerimi yaptım. Bu, ülkede fikir hürriyetinden, özgürlüklerden bahsedenlerin aslında özgürlüklere tahammül edemeyişlerinin en güzel ifadesidir" yanıtını verdi.
Hükümet kurulması için Anayasa'daki 45 günlük sürenin dolmasına sayılı günler kalması ve seçimin yenilenmesi ihtimalinin güçlenmesi üzerine YSK, çalışmalarını hızlandırdı. Bu kapsamda, Milletvekili Seçimi Kanunu'ndaki 90 günlük süreyi kısaltma yetkisi bulunduğuna karar veren kurul, seçimin yenilenmesi kararı alınması halinde, hazırlıkların 60 günde tamamlanacağı bir taslak takvim oluşturdu.
Milletvekili genel seçim tarihinin 1 Kasım'da yapılmasının planlandığı takvimde seçmen listelerine itirazlar, adaylık başvuru süreci gibi bazı konulardaki süreler kısaltıldı. Seçim tarihinin bulunduğu taslak, YSK'daki 4 siyasi parti temsilcisinin görüşüne sunuldu. Temsilcilerin taslak üzerinde parti yetkilileriyle yapacağı çalışmanın ardından, varsa öneri ve görüşleri YSK'ya bildirilecek. YSK, görüşler doğrultusunda taslağa son şeklini vererek kesin seçim tarihini belirleyecek.
İLK TEPKİ CHP'DEN GELDİ
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, yasal olarak hükümeti kurma görevinin pazar akşamına kadar Kılıçdaroğlu'na verilmesi gerektiğini savunarak, "YSK'nın apar topar seçim tarihi açıklaması çok garipsenecek bir durum" dedi. Altay, "YSK tabii seçime hazır olmalı ama seçim tarihi ilan etmesi garip bir durum. Bağımsız hareket etmesi gerekirken kaçak saraydan gelen taleple seçim tarihi açıklaması saray entrikalarının yeni bir versiyonu" diye konuştu.