Özel Harp Dairesi bünyesinde çalışan Üstteğmen H.Ç., Sivas'ta gerçekleşen Madımak Katliamı için "Biz yaptık" dedi. Üstteğmen, JİTEM'in "ellerinde belgeler var " istihbaratı üzerine başta Aziz Nesin olmak üzere 3 yazarı hedef aldıklarını ve katliam günü halkın arasına girip onları otel çevresinde topladıklarını anlattı. "İslamcıların arasına girmek basit" diyen H.Ç., "Halkı ateşledik ve timler bir anda geriye çekildi" dedi.
Fırat Haber Ajansı'nda Baki Gül imzalı yayımlanan haberde Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihine Sivas'ta bulunan Madımak Oteli'nde korkunç faciada gerçekleştirilen katliama dair ilginç iddialarda bulundu. Özel Harpçi Üstteğmen olduğu belirtilen H.Ç'nin itirafları, perde arkası hâlâ karanlıkta olan katliama dair ibginç bilgiler içeriyor...
İşte ajansın sitesinde yayınlanan söyleşi metni:
Bir Özel Harp Dairesi üyesi üst teğmen H.Ç, İngiltere'de, İsrail ve ABD'de eğitim görüyor. Üst teğmen Özel Harp Dairesi'nin yapısı ve Sivas katliamını anlatıyor: "Helikopterle geldik ve Sivas'a 11 km kala bir mezraya indik. Askeri haritalarda koordinatları 58'e 47… 13 kişiydik herkes ikişerli gruplara ayrıldı… Üç yazar özel hedefti başlarında da Aziz Nesin vardı… Duyum Jitem'den geldi… Bizim bölgede yaptığımız en büyük olay insanların Madımak oteli önünde toplandığı zaman taşı atmamız ve geri çekilmemizdir…."
Gerçek ismini kullanmak istemiyor. Önemli konularda çarpıcı açıklamalar yapıyor. Kendisi ile ilgili şu bilgileri veriyor: Üsteğmen. Kıdemli üsteğmen iken Türkiye'den firar ediyor. Orduya katılma gerekçesi ile yaşadıkları farklı. "Ben askeriyeye çoluk çocuk öldürmek için girmedim. Askerin askere eziyet etmesi için girmedim" diyor ve bu yüzden konuşmak istiyor. Biz değil o bizi buldu. Anlattıkları önemli. Ama bizim için bir iddia.
Babası subay. Yurtdışında görevli. NATO bünyesinde çalışıyormuş. 1982 senesinde Türkiye'ye dönüyor. 1986 yılında Kuleli Askeri lisesine giriyor. 1993 yılında mezun olup çeşitli yerlerde görev yapıyor. Anlattığına göre "emre itaatsizlik ve üste silah çekme" gibi disiplin suçu işliyor.. Öğrencilik döneminde bir kez, mezun olduktan sonar ise 2 kez ceza almış. Askeri deyim ile "diskotek" cezası almış, ardından"1993 yılının başlangıcında Ankara Genelkurmaylık Özel Takımlar Komutanlığından davet aldım" diyor. Direkt Özel Harp Dairesi Başkanlığından. İlginç detaylar anlatıyor.
İNGİLTERE'DE YABANCI DİL ÜZERİNE UZMANLAŞMA EĞİTİMİ
İngiltere'de "yabancı dil üzerine uzmanlaşma" adı altında eğitim görüyor. Kendisi ile beraber 26 kişi. 1989'da eğitim görmüş. 8,5 ay sürmüş eğitim. Kod ismi kullanıyorlar. Sadece üst düzey rütbelilerin ismi var diyor. İngiltere'de Kıdemli Binbaşı Bekir Çelik ismini veriyor. Daha sonra 1991 yılında Kıd. Bnb. Bekir Çelik ile Japonya'ya teknik Elektronik sistemler üzerine uzmanlık eğitimi alıyor. Bu eğitim program üzerine detay vermiyor. Bilgi verenlerin başı büyük belaya giriyor!
İSRAİL'DE PATLAYICI EĞİTİMİ
İsrail'de 1993 yılının ilk iki ayında patlayıcı üzerine eğitim görüyor. Kıd. Yüzbaşı Mehmet Keskin var. Gübreden C4 patlayıcılarına kadar zaman ayarlı eğitim. Garip bir İsrail ismi veriyor. 13 kişi görmüş eğitimi.
ABD'DE KONTGERİLLA EĞİTİMİ
Daha sonra 1996 yılının sonunda ABD'ye gidiyor. 3 aylık kontrgerilla eğitimi alıyor. Manhattan'da. Üst Teğmen İlker Özkay ve astsubay Şahin Atmaca, kıdemli başçavuş Fikret Akbulut isimlerini veriyor. Amerika'nın CIA bölümünden Brown Downs adlı birinin ismini veriyor. Kontrgerilla eğitimlerinde destek olmuş. MP 75 silah eğitimi almış. Silahın özelliğini anlatıyor: Fünyeli patlayıcı özelliği olan bir silah. Türkiye'de gördüğü eğitimden "farklı bir eğitim" diyor. Plastik mermi, boyalı mermi ve sonra gerçek mermilerle eğitim almışlar. Hatta iki kişinin eğitim sırasında yaralandığı bilgisini veriyor. Meziyet, dayanıklılık. Dağ başında 3 ay kendini koruyacak ve ayakta kalacak duruma getirilmesi hedefleniyor.
RUSYA'DA DA EĞİTİM VERİLİYOR
Son dönemlerde aldığı duyumlara göre Rusya'da da eğitim verildiğini söylüyor.
Daha sonar Manisa Aksaz'da SAS komanda eğitimi almış. 25'e kişilik timlerle eğitim alıyor. İskender Tarlan isimli bir subay. Ordudan sakatlıktan emekli olmuş. Yurt dışındaymış.
SAS eğitiminden sonar Manisa Kırkağaç'da 3aylık eğitim alıyor. Fikret adlı bir binbaşı. Kendi deyimi ile "manyak" özelliği alan birinden eğitim almış. "Eğitim sürekli bir hal" diyor. Bitmiyor. Makinanın yağlanması gibi, askeriyede eğitim. Sürekli devam ediyor. Daha sonra bölgeye gönderiliyor. Yani Kürdistan'a gidiyor. PKK temel olarak hedefleniyor. PKK'ye destek verdiği düşünülen herkes hedefteymiş.
Özel Harp Dairesi'nin emrinde çalışan bu asker Sivas'taki Madımak Otelinin yakılması konusunda çok çarpıcı açıklamalarda bulunuyor.
ÖZEL HARP DAİRESİ'NİN ASIL KURULUŞU 80'Lİ YILLAR
İlişkide olduğu isimleri ise şu cümleler ile anlatıyor: Fikret Altıoklar , o dönem jandarma teknik istihbarat daire başkanı olan Hasan Atilla Uğur Hurşit Tolon daha sonra olaylara intikal etti. 94 senesinin sonunda... "Yapılmaması gereken şeyler yapıldı" diyor.
Özel Harp dairesinin özelliğini anlatıyor: "Buz dağının altında bulunan isimler vardır, bu listede bulunan kişilerden yaklaşık altı tanesi buzdağının altında bulunan isimlerdir. Sizin medyada tanıdığınız insanlar buzdağının üst yüzüdür. Özel harp dairesinin asıl kuruluş dönemi 80li yıllardır. Sağ sol davalarından. Özel harp dairesi size bayağı eğitim verir. Kendi örgütünün içine kimseyi almaz. Ve eğittiği insanlar genelde kimsesizlerdir. Örgütleme şemasında bir baş dört tane alt rütbeli subay ve bunlar dediğim gibi hepsi subay statüsünde olan insanlardır. Başta bulunan insan cumhurbaşkanı ve genelkurmay başkanı dahil kimseyi tanımaz."
ÖZEL HARP DAİRESİNİN BAŞINDA KİM VAR?
Özel Harp Dairesinin başında kim var sorusuna şu yanıtı veriyor: "Şöyle söyleyeyim milli güvenlik teşkilatı toplandığı zaman verilen bir birifing vardır. Bu birifingte orduda rütbe alacak subaylar ya da kademeli olarak başbakanlık ekonomi bakanlığı dışişleri bakanlığı gibi. Bu tür olayları belirleyen bir kurumdur. Ve bu insanların belirlediği kişiler dışında hiç kimse bir yere gelemez Türkiye'de."
ANITKABİR'İN ALTINDA DA BİR BİRİM VAR
Özel Harp dairesinin nerede olduğu ve kaç kişiden oluştuğunu ise şöyle anlatıyor: "Ordunun içinde bu 200 kişinin haricinde kullanılan insanlar da vardır. Eğitim kademeleri vardır. Bu 200 kişilik birim Türkiye'nin beyni diyebileceğimiz birim. Burada çalışan görev yapan insanların hepsi üst statüde olan insanlardır. Genelkurmaylıkta sadece bir birimleri var bildiğim kadarıyla ama Ankara'da Anıtkabir'in altında bir birimleri var. İstanbul'da var Erzincan'da bir ara kurulması düşünülüyordu ama kuruldu mu bilmiyorum. Üçüncü ordu komutanlığının arka tarafında düşünülüyordu ama zannetmiyorum. İstanbul'da birinci ordu komutanlığında birinci ordu komutanlığı binasının arka tarafında.
İstanbul'daki binaya izin günlerinde geliyordum. Beni kurmay bir albay Faik Ataman kapıdan gelip alıyordu. Birime girdiğimiz zaman zaten girişte cep telefonlarımız dahil herşey kapatılıyordu. İçerde gerekli konuşmalar yapılıyordu rapor vereceksek raporumuz veriliyordu ve sorularımız cevaplanıyordu."
LİSTEDEKİ İSİMLERİN YÜZDE 80'İ AYDIN YA DA ÜNİVERSİTELİYDİ
Faaliyet alanlarında temel konseptlerinin sivil infazları gerçekleştirmek olduğunu söylüyor ve çalışma sistemlerini şöyle anlatıyor:
"Sistem şuydu. 93 senesinde kurulum başladı. 93 senesinde bölgeye farklı birimlerden insanlar gönderildi. Ben bu insanlardan bir tanesiydim. Gönderilen birinci takım ve ikinci takım hepimizi anti terör, kontgerilla eğitimi almıştık. Ve patlayıcı uzmanlığı eğitimi almıştık.
Bizim gidiş konseptimiz bölgede ilk başta bir kaos ortamı yaratmak belli başlı isimleri infaz etmekti 93'teki kurulum amacı 94 yılına kadar tamamen sivil insanları hedef aldı. Bu insanlar dağda bulunan gerilla değildi. Seçilen insanların zaten listeye baktığınız zaman yaklaşık yüzde 80'i aydın insanlar üniversite mezunu ya da üniversitede okuyan insanlardı.
Gir böl parçala arkasından birimi koy sevdir ve yönet. Örnek Tunceli bölgesinde yaklaşık bir ay içerisinde işlenen 30 cinayet. Tunceli'de karakola 300 metre mesafede bir insan kafasından vuruluyor. Bölge OHAL bölgesi vurulduğu saat 8 ve faili meçhul bulunamıyor. Affedersiniz tuvalete bile gitmek için askerden izin aldığınız bir bölge. Okulların yakılması at pazarı ve un fabrikasının yakılması var.
25 KİŞİLİK TİMİN BAŞINDA
Bölgede her tim 25 kişiden oluşur. Birinci timin başkanı bendim. Emir komuta merkezinden bir kişi geride bırakılır geride kalan 24 kişi 12 gruba ayrılır. İkişer kişilik gruptur ve birbirine zimmetlidir.
Üç tim çıkartıldı. Üç tim 75 kişidir. 75 kişiden birer kişi komuta merkezine bırakıldı. Bu kişiler iletişimi sağlar.
Timlerin hepsi özel harp daire başkanlığından emir alır. Timlerdeki insanlar birbirini tanımaz bizim timimiz kurt timi idi. Şahin ve atmaca vardı.
"DEV GENÇ'TEKİ İNSANLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜK"
Benim direk emir aldığım kişi 93'te Teoman Komanoğlu arkasından Osman Önal geldi. Osman Önal bölgede pek ılımlı karşılanmadı açık söylemek gerekirse Osman Önal'ın halka karşı çok büyük bir eğilimi vardı. Özel harp daire başkanlığının istediği sistemi uygulamak istemeyen bir insandı.
Tunceli'de olaylar yaptık. Elazığ'da Tokat'ta Sivas'ta yaptık. Tokat'ta Dehap'lı gençler vardı. Dev Genç denen örgüt vardı. Dev Genç'teki insanları birbirine düşürdük.
SİVAS KATLİAMINI ÖZEL HARP DAİRESİ ÖRGÜTLEDİ
Sivas'ta bir otel yangınına sebep olduk. Madımakta biz o zaman Erzincan'da idik. Poligon birliğinde ordu komutanlığının hemen arka tarafında. O zaman Teoman koman vardı ve ordu komutanı bizzat poligon birliğine gelip bir birimin Sivas'a gitmesi gerektiğini söyledi. Helikopterle geldik ve Sivas'a 11 km kala bir mezraya indik. Askeri haritalarda koordinatları 58'e 47.
İki gün öncesinde ordaydık madımak otelinin olayları çıktığı dönemde. Bizi oradan iki otobüs aldı. İki grup halinde dağılım yapıldı. İlk etapta biz birinci tim şehir merkezinin dışında bırakıldı.
13 kişiydik herkes ikişerli gruplara ayrıldı. Bir kişi geride bırakıldı. Ve dağılım yapıldı 6 grup halinde dağılımımız yapıldı. Halkın arasında baya bir dolaşıldı Sivas otogarda kontroller yapıldı. Kervan denen bir bölge var otogarın üst tarafında özellikle İslamcıların bulunduğu bölge. Amaç insanları oraya adapte edebilmekti. Madımak otelinin çevresine o dönem Aziz Nesin askeriye hakkında çok yazılar yazmıştı ve bulunan insanlar da askeriye hakkında çok bilgi sahibi olan insanlardı ve ellerinde bulunan bazı belgeler olduğu söylendi. Bize belgelerin imha olması gerektiği söylendi. Üç yazar özel hedefti başlarında da Aziz Nesin vardı. Duyum Jitem'den geldi.
İSLAMCILARIN İÇİNE GİRMEK ÇOK BASİT
İslamcıların içine girmek çok basit iki külhüallah bir bismillah çekersiniz İslamcıların içindesiniz. İslamcıları alevlendirmek çok kolay oldu. Aziz nesin in kitapları sosyal hayatı islamcıları baştan sona rahatsız eden olaylar.
Sivas çok hassas bir bölge, Alevilik üzerine ya da aleviler üzerine farklı evraklar sunduğunuz zaman önlerine çok farklı şeyler çıkıyor.
EN BÜYÜK OLAY OTELE TAŞ ATIP GERİ ÇEKİLMEMİZDİ
İki gün içerisinde örgütleme yapılamaz iki gün içerisinde daha farklı insanlar faaliyete sokulur.
Bizim bölgede yaptığımız en büyük olay insanların Madımak oteli önünde toplandığı zaman taşı atmamız ve geri çekilmemizdir.
Yanlış hatırlamıyorsam altılı gruba ayrıldığımız timde beşinci gruptaki bir arkadaş ilk başta bir mermi sıktı. Ve arkasından molotof kokteylleri daha sonra Madımak otelinin içerisine girmeye çalışan insanlar oldu.
Askeriye o konuda yetersiz kaldı ve olay beklenenin dışına çıktı.
Bir kişi yakalandı. O dava askeri mahkemeye getirildi. Erzincan ikinci ordu komutanlığına iki gün sonra da nasıl olduysa yangın çıktı dosyalar yandı. Basına sadece orduda yangın eğitimi verildiği yansıdı.
Madımak otellerinin yanmasından önceki sahneleri televizyonda görüyorsunuz silah çeken üç dört kişi var, hepsi farklı tarafa ateş ediyor hiçbiri otele ateş etmiyor.
PKK'NİN YOK EDİLMESİ İÇİN İSLAMCI ÖRGÜTLER DÜŞÜNÜLDÜ
O dönemde PKK'nin yok edilmesini sağlamak amacıyla İslami örgütler düşünüldü. Bizim Türk insanının belli bir zaafı var. Allah peygamber dediğiniz zaman Türk insanı ayağa kalkar ve ordu bunu çok güzel kullandı.
Toplumu yönetmek istiyorsanız ilk başta bölersiniz. Sivas'taki amaç buydu ve orda beklenilen olmadı. Çünkü oradaki amaç Alevileri ve Sünnileri birbirine düşürmek, kaos yaratmak çünkü Sivas bölgede stratejik bir konum taşıyor. Erzurum Erzincan ve Sivas bunlar askeriye için stratejik önem taşıyan bölgeler. Bölgede bulunan bazı silahlardan dolayı beklenilen olmadı orda Aleviler ve Sünniler bir arada yaptılar yapacaklarını beklenenin dışına çıktı.
SİVAS'TAKİ GÖREVİ NEYDİ?
Benim oradaki görevim askeri istihbarat teşkilatının işine yarayacak görüntüleri almak kişileri tespit etmek ve iletişimi sağlamaktı. Olay olduğu gün ateş eden insanlardan birisiydim. Bir çatışma esnasında ele geçen 9 mm'lik bir silah. O silahla ateş edildi hatta madımak otelinin camlarından bazı kurşunlar çıkarıldı balistik incelemede gene kayboldu. Çünkü bir hayalet silahı tespit etmeniz kolay değil. Silah tekrar ordu içerisinde kullanıma geçti. Ve en son hatırladığım bu silah gene birkaç olayda kullanıldı.
Biz yapmamız gerekeni yaptık. Halkı ateşledik halk olaya girdi ve timler bir anda geriye çekilmeye başladı. Ve geldiğimiz yoldan aynı şekilde geri dönüşümüz yapıldı.
Bizim görevimiz sadece kargaşayı çıkartmaktı ama dediğim gibi kargaşa bizim beklediğimizin üzerine çıktı. Yani böyle bir kargaşayı biz bile beklemedik.