Meclis Şike ve Şiddet Araştırma Komisyonu'nun raporu Türk sporunda şike, hatır şikesi, teşvik primi ve mafyanın varlığını ortaya koydu. Komisyonun raporunda bu gerçek şu ifadelerle yer aldı: Silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek iddiasıyla başlatılan şike operasyonları dikkatleri Meclis'in yaptığı çalışmalara çevirdi. Son yapılan operasyonlarla gündeme gelen Türk futbolundaki şike, mafya ve para ilişkileri TBMM Türk Sporunda Şike ve Şiddet Araştırma Komisyonu'nun 2005 yılında hazırladığı rapora yansıdı. MESUT YILMAZ'IN KARDEŞİNE YAYIN İHALESİ TEHDİTİ ERSUN YANAL'IN EVİNDE TEŞVİK PRİMİ BELGELERİ VAR Çakar'ın şike yapanların banka hesaplarına ve diğer yatırımlarına bakılması isteği Meclis Şike Araştırma Komisyonu raporuna girdi. Çakar'ın Teknik Direktör Ersun Yanal ile ilgili verdiği bilgiler de raporda şöyle yer aldı: 'Ersun Yanal'ın evinde hangi futbolcunun ne kadar teşvik primi aldığına dair imzalı belgeler var.' Bilindiği gibi o dönemde, teknik direktör Ersun Yanal Ankaragücü'nü çalıştırıyordu. Fenerbahçe ile Galatasaray arasında süren şampiyonluk yarışında Ankaragücü Teknik Direktörü Ersun Yanal'ın, Galatasaray ile İstanbul'da Ali Sami Yen Stadı'nda oynayacağı maçla ilgili teşvik primi aldığı, bunu da 'adaletli' bir şekilde oyunculara dağıttığı futbolcusu Cafer Aydın tarafından açıklanmıştı. Oynan maçta ise Ankaragücü, Galatasaray'ı 2 - 1 yenmiş ve 2000 - 2001 sezonunu Fenerbahçe şampiyon olarak tamamlamıştı. MEDYA ÇALIŞANLARI KULÜPTEN MAAŞ ALIYOR FUTBOL KULÜPLERİ 15 MİLYON DOLAR KAÇIRDI MAFYA TFF SEÇİMLERİNE SİLAHLA GİRİYOR 1997 federasyon seçimlerinde Ankara Sheraton Otel'de mafya gruplarının gencecik çocukların silahla katlarda dolaştığını aktaran Çakar, 'Birebir şahit olduğum, mafyanın Türk futbolunun neresinde olduğuyla ilgili olaydır.' AZİZ YILDIRIM: TEŞVİK PRİMİ SERBEST OLSUN Fenerbahçe eski Başkanı Ali Şen'in şikenin hayatın her alanında olduğunu şikeyi kimsenin ispat edemeyeceğini söylediği komisyon raporuna girdi. KOMİSYONDA VE SONRASINDA KİM, NE DEDİ? (01 Mart) Erman Toroğlu: Musluklarla uğraşmak yerine vanaları kesmek gerek. Toplantıda, devletin futboldaki sorunları çözmeyi istediğini gördüm. Ancak maalesef bir noktaya gelince tıkanıyoruz. Mesela, Ahmet Çakar'ı vuran şahsı henüz bulamadık. Şike ve teşvik, sigara dumanına benzer. Bilirsiniz ama yakalayamazsınız. Bu işleri yapanlar, sonuçta kendilerini nasıl kurtaracaklarını da düşünmüşlerdir. Kendilerini akıllı, karşıdakileri aptal görürler. Buna adı karışanları asmak lazım. (1 Mart) Ahmet Çakar: Görev yaptığım dönemde teşvik primine şahit olmadım. Zaten hakemler bu tür primlere uzak olur. Futbolda şike ve teşvik primi, hukuki olarak kanıtlaması zor bir durum. Örneğin son olarak Cafer Aydın'ın açıklamaları sonrası yaşanan tartışmalar, bu futbolcunun geri adım atması nedeniyle kapandı. Fakat Cafer neden yalan söylesin, sonra neden geri adım atsın bunu bilemiyoruz. (03 Mart) Bülent Yavuz: Meclis'in teşvik ve şike ile ilgili girişimi memnuniyet verici. Yalnız, somut şeylere dayanmayan durumlarda yapılacak bir şey olmaz. (10 Mart) Ankaragücü Başkanı Cemal Aydın: Cafer Aydın'ın iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Ankaragücü çatısı altında böyle şeylerin yaşanması mümkün değil. Türk futbolunda şike ve teşvik priminin var olduğu söyleniyor ama bir türlü ispat edilemiyor. Teşvik iddiaları ancak verenle alan bulunarak ispatlanabilir. (10 Mart) Ersun Yanal: Sorulan soruları içtenlikle cevaplandırdık. Ben teşvik primi dağıtmadım. (11 Mart) Cafer Aydın: Yanlış anlaşıldım. Can güvenliğim yok. (22 Mart) FB Başkanı Aziz Yıldırım: (Yıldırım, girişte ve çıkışta herhangi bir açıklama yapmadı.) (23 Mart) Konyaspor Başkanı Ahmet Şan: Yaşadığımız olaylar ve kanılarım doğrultusunda komisyona bilgi verdim. (23 Mart) Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi: 1991'de Malatyaspor, bir şike sonucunda düşmüştü. Belgelenen ilk şike olayından sonra Malatyaspor'un mahkemeden vazgeçmesi için o zamanın parasıyla Malatyaspor'a 4 milyar verilmişti. Şike yapan takım da düşürülmemişti. Komisyon bu kayıtları incelemeli. Umarım Türk futbolunda beyaz bir sayfa açılır ve bir daha şike ve teşvik iddialarını konuşmayız. (23 Mart) Denizlispor Başkanı Zafer Katrancı: Başkanlığım döneminde şikeyle ilgili bir olay kesinlikle söz konusu olmadı. (23 Mart) Gaziantepspor Başkanı Celal Doğan: Futbol sektörü çok kötü bir noktaya geldi. Futbol sahaları şiddetin icra edildiği noktalar haline geldi. Statlar, şiddeti üreten yerler değil, tetikleyen yerlerdir. Çok geç kalmadan müdahale etmek gerekir. Komisyon, sadece spesifik olaylara takılıp kalır ve sadece görev yapma anlayışıyla bir rapor hazırlarsa bir fayda gelmez. 14 yıldır bu işin içindeyim. İnanarak söylüyorum, bizim kapımıza bir tek talep gelmemiştir. (24 Mart) GS Başkanı Özhan Canaydın: Gereken tüm sorulara cevap verdim. (24 Mart) Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav: Komisyonun tüm kulüpleri ve sıkıntılarını dinlemesi futbol açısından çok yararlı olacaktır. (24 Mart) Sakaryaspor Başkanı Selahattin Aydın: Bildiğim her şeyi üyelere aktardım. (24 Mart) A.Sebat Başkanı Veli Sezgin: Ligin en saf ve en temiz takımıyız. Her kulüp başkanı gibi komisyona bildiklerimi anlattım. Komisyonun Türk futboluna büyük katkısı olacaktır. (29 Mart) BJK Başkanı Yıldırım Demirören: Türk futbolundaki yanlışları ve ileriye dönük yapılması gerekenleri görüştük. Komisyona en son çağrılması gereken kulübün Beşiktaş olması gerekiyor. Beşiktaş'ın şampiyonluğu geçen yıl nasıl kaçırdığının araştırılması gerekir ve bunu rica ediyorum. (30 Mart) Yılmaz Vural: Daha somut adımların atılması lazım. Bu olayların ortaya çıkış sebebi de kulüpler arasındaki ekonomik dengesizliktir. Şayet ekonomik dengeyi sağlayamazsak bu tür söylemlerin sonunu getiremeyiz. Devleti bu işlerle meşgul etmemek lazım. Bizler buraya gelmeden birçok kurum olmalıydı. Bizler bu şikayet ve ifadelerimizi onlara anlatmalıydık. (30 Mart) Ç.Rize Başkanı Ekrem Cengiz: Bildiğim her şeyi açık yüreklilikle anlattım. Dikkate alınırsa bazı olaylar açığa çıkarılıp çözülebilir. (31 Mart) Haluk Ulusoy: Bildiklerimi anlattım. Ayrıca bir de isteğim oldu. Futbolda şike de teşvik de var deniliyor. Bununla ilgili olarak yönetmeliklerde zaman aşımı var. Şikede 1 yıl, teşvikte ise 2 yıl süreyle araştırma yapılabiliyor. Ben bu zaman aşımının kaldırılması gerektiğini anlattım. (31 Mart) Ali Şen: İnsanlar birtakım iddialarda bulunuyor. İddiada bulunanların isim vermesi lazım. İsim vermiyorsa yalan söylüyorlardır. Buraya gelirken herkese sordum. Havaalanında görevlilere sordum, polislere sordum. Herkes şike yapıldığı inancında. Ancak şu unutulmamalı, hayatta ne varsa futbolda da var. Ben hiç şike yapmadım. Maç satmak insanın karısını satmasıyla eşdeğerdedir. (05 Nisan) Şenes Erzik: Teşvik priminin şikeden farkı yoktur. Türk futbolunun çağdaş seviyeye ulaşabilmesi için UEFA kriterlerine kulüpler uymalı. (05 Nisan) Levent Bıçakcı: Futbol Federasyonu'nun çalışmalarıyla ilgili bilgi verdim.