Daniel Güiza: “Gol makinası” olarak transfer edilen ancak bu kalıbın uzağında kalan İspanyol forvet gol yollarında etkisiz kalsa da ilk iki sezonunda Fenerbahçe’nin en istikrarlı oyuncusu olarak göze çarptı. La Liga’da gol kralı olduktan sonra Fenerbahçe’ye transfer olan Güiza, gol atamasa da sakatlık ve kart cezaları haricinde ilk 11’in değişmez ismi oldu. Bonservisi ise 14 milyon avro. Attığı gollerden sonra yaptığı okçu hareketi Türkiye’nin ilk zombi filmi olan Ada: Zombilerin Düğünü isimli filme bile konu olmuştu ancak Fenerbahçe taraftarı bu gol sevinci stad yerine sinema salonlarında izleyebildi. YAZAN: ÖMER ÜST Rodrigo Tabata: Japonya asıllı Brezilya futbolcu Beşiktaş’a 2009’da Gaziantepspor’dan 8 milyon avroya transfer oldu. Bu ücret uzun süre görsel ve yazılı basında tartışıldı. Zira Tabata oynadığı futbolla büyük hayal kırıklığı yaşattı. Transferiyle ilgili basına sızan diyalogda başkan Demirören o dönem takımın başında olan Mustafa Denizliyi arayıp Tabata’yı aldığını söyler. Fakat Denizli’linin cevabı “neden” olur. Bunun üzerine başkan beğendiğini söylemiştin derken Denizli tarihe geçecek bir cevap verir: Başkan beğeniyorum dedim, alın demedim... Roberto Carlos: “Fenerbahçe? No Fenerbahçe demecinden birkaç ay sonra, ”2007-2008 sezonun başında Fenerbahçe’ye bonservis ücreti olmadan transfer olan Brezilya Milli Takımı ve Real Madrid’in efsane sol kanat oyuncusu Carlos, hayal kırıklığı yaratan transferlerden biri oldu. Kariyeri sayısız kupa ve başarılarla dolu olan futbolcunun Fenerbahçe’ye transferi uzun süre dünya basınını meşgul etti. Fakat sarı lacivertli forma altında oynadığı futbol transferi kadar ses getirmedi hiçbir zaman. Fenerbahçe takımıyla kupası kazanamasa da reklam yıldızı oldu, yarışma programına katıldı ve şakalarıyla hepimizi mutlu etti. Elano Blumer: 2009 sezonu başında Premier Lig takımı Manchester City’den 7 milyon avro karşılığında Galatasaray’a transfer olan Brezilyalı futbolcu, Süper Lig’de bekleneni veremeyenlerden. Bu sezon devre arasını beklemeden 2,9 avroya ülkesine, Santos’a transfer olmuştur. Gelişinde yüzlerce taraftarla karşılanan Brezilyalı yıldızın ne zaman ülkesine döndüğünü anlayamadık bile. Osvaldo Darío Nartallo: Türkiye’ye gelen en güzel saçlı futbolculardan olan Nartallo 1993-1994 sezonunda Güney Afrika kulübü Orlando Pirates’ten Beşiktaş’a transfer olmuştu. Beşiktaş’ta oynadığı süre içerisinde 37 maçta görev aldı ve 10 tanesi ligde olmak üzere 13 gol attı. Saçlarını toplamadığı için yandan gelen ortalarda hep sorun yaşadı. Sezon sonunda Beşiktaş’la yollarını ayırdı ve Petrol Ofisi ile anlaştı. Zvjezdan Misimoviç: 2010-2011 sezonunun başında Alman ekibi Wolfsburg’dan transfer edilen Boşnak oyuncu Galatasaray’da sadece sekiz maçta oynadı. Gerçek anlamda “rüzgar gibi geçti” transferlerden olan Boşnak oyuncu beklenen performansı veremeyince kadro dışı bırakıldı. Bonservisine yaklaşık 8 milyon ödendiği için A2 takımlarında oynayan futbolcular arasında en pahalısı olarak göze çarpmakta. Leo Franco: Atletico Madrid’den Galatasaray’a transfer olan Arjantinli kaleci sadece bir sezon sarı kırmızılı kulüpte kalabildi. Bonservis bedeli ödenmeyen Leo Franco sezon başında Zaragoza’ya satıldı. Özellikle Fenerbahçe’ye 1-0 kaybedilen maçta Selçuk Şahin’den yediği golle büyük eleştiri almış ve bu eleştirilere cevap olarak lenslerini gözlerinde unuttuğunu söylemişti. Lamine Diatta: Bosingwa’yı beğenmeyen Ertuğrul Sağlam’ın onayıyla Beşiktaş’a transfer olmuştur. Bonservis ücreti ödenmeden Fransız kulübü St. Etienne’den gelen Diatta fazla forma şansı bulamadı maalesef ve 2008’de Newcastle United’a transfer oldu.. Gordon Schildenfeld: 2008 yılında Dinamo Zagreb’ten siyah beyazlı kulübe transfer olan Hırvat stoper için 3 milyon avro civarında bir bonservis bedeli ödenmişti. Gelecek vaad eden oyuncu Beşiktaş’ta bir türlü isteneni veremedi ve sadece 9 maçta forma giyebildi. Sağlık kontrolünde “sağlam” raporu almasına rağmen “renk körü” olduğu ortaya çıktı. Birçok takıma kiralanan Hırvat oyuncu bu sezon başında bonservisiyle beraber Sturm Graz’a gönderildi. Juan Fran: 2004-2005 sezonu başında zamanın teknik direktörü Vicente Del Bosque isteği üzerine 3 milyon avro karşılığında Celta Vigo’dan Beşiktaş’a transfer edilmiş, beklenilen performansı gösteremeyince Ajax'a kiralık verilmişti. Taraftarlar onun kanat koşularını ve ceza sahası yerine tribünlere kestiği ortaları hiçbir zaman unutmadı. José Joaquín Moreno Verdú: Nam-ı diğer Josico’nun Türkiye’ye transferi biraz tesadüf oldu. İspanya Milli Takımı ve Villareal’in değişmez orta saha oyuncusu Marcos Senna için İpanyol kulübün kapısını çalan Fenerbahçeli yöneticiler, “kaptanımızı satmayız ama diğer kaptanımız Josico’yu verelim isterseniz” teklifiyle karşılaşınca Türkiye’ye İspanyol oyuncuyla beraber döndüler. 3 milyon avroyu da İspanya’da bıraktılar. Fakat Villarealli yöneticilerin Josico’nun müzmin sakat olduğunu söylememesi büyük talihsizlik oldu. Claudio Maldonado: Tam adı Claudio Andrés del Tránsito Maldonado Rivera olan Şilili futbolcu 2007-2008 sezonu ikinci yarısında 4 milyon avro’ya Fenerbahçe'ye transfer olmuştur. Kaptan Alex’in mahalle arkadaşlarından olan Maldonado’ya teknik direktörler tarafından fazla şans verilmedi. Futbolcu yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle 17 maçta forma şansı bulabildi. Sezon sonunda Flamengo'ya transfer oldu. Fenerbahçe’deki kariyerini ise orta saha çizgisinde geçirdi. Robert McDonald: 1989'da İngiliz Gordon Milne tarafından Beşiktaş'a transfer edildi. Ancak Türkiye'deki futbol ortamına alışamayıp Beşiktaş'ın verdiği ücrette sıkıntı çıkınca sadece bir maçta forma giydi ve takımı terk etti. Hollanda takımı BV Veendam'a dönen McDonald, 1992'ye kadar forma giydi ve futbolu bıraktı. Ian Wilson: 1989-1990 sezonu başında Beşiktaş'ın İngiliz teknik direktörü Gordon Milne tarafından İngiltere'den transfer edilen Robert McDonald ve Alan Walsh'la beraber üç futbolcudan biri. Walsh'la beraber 2 sezon Beşiktaş'ta forma giydi. Oyuncu kurucu olarak görev yaptı. Sezon sonunda Derby' ye dönmüş Bury ve Wigan kulüplerinde oynadıktan sonra faal futbolculuğu bırakıp teknik adamlığa başlamıştır. İskoçya milli takım formasını 5 kez giymiştir. Beşiktaşta formasıyla çıktığı 18 maçta sadece bir gol atabilmişti. Emil Kostadinov: 1996 yılında Fenerbahçe ile anlaşan Kostadinov, bu takımda 3+1 yabancı kuralı çerçevesinde Jes Högh, Uche Okechukwu ve Jay Jay Okocha'nın ilk onbirde tercih edilmesi neticesinde yedek yabancı olarak kaldı ve çoğunluğu sonradan oyuna girerek toplam 25 lig maçında sarı-lacivertli takımda yeraldı ve 8 gol attı. O sezon Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final umudunu gruptaki son maça kadar taşıyabilmesinde pay sahibi olduysa da sezon sonunda sarı-lacivertli takımdan ayrıldı. Yordan Leçkov: 1996-97 sezonunda ünlü Fransız takımı Olympique de Marseille'e transfer oldu ancak yönetimle yaşadığı sorunlar nedeniyle bir sezon kalabildi. Sonraki sezon Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş yönetimi ile de problemler yaşadı ve John Benjamin Toshack ile problemler yaşayıp kulübü terketti. Ancak UEFA, Beşiktaş'ın oyuncusu olduğu için başka takımlara transferine izin vermedi ve bir süre futbol oynamadı. 2001'de futbola geri döndü. CSKA Sofya'da bir sezon forma giydikten sonra 1 sezon FC Sliven'de oyuncu-teknik direktör olarak forma giydi ve futbolu bıraktı. Bulgar oyuncu Nartallo’dan sonra en ilginç saç modeline sahip olan futbolculardan biri olarak Süper Lig tarihine adını yazdırmayı başardı. Ali Lukunku: Standart Liege’den 2003 yılında 2,3 milyon dolara Galatasaray’a transfer olan forvet oyuncusu bekleneni veremeyen transferlerden biri olmuştur. Buna karşın Galatasaray kulübünün 2500. golünü atarak tarihe geçmiştir. Fabio Pinto: Nam-ı diğer: Felipe. 2002 yılında 1,5 milyon dolara Galatasaray’a 5 yıllığına imza atan Brezilyalı oyuncu, o dönem gelecek vaat eden yıldızlar arasında gösteriliyordu. Ancak istenen verimi ve beklenen patlamayı bir türlü yapamadı. Sessiz sedasız sarı kırmızılı takımdan ayrılmak zorunda kaldı ve ülkesine döndü. Ariel Ortega: 2002 yılında Ortega için Fenerbahçe River Plate takımına 7,5 milyon dolar, Parma'ya 7,5 milyon dolar ödemiş, Ortega'ya da yıllık 1,5 milyon dolar vererek bonservisini almış ve transferi gerçekleştirmiştir. Fenerbahçe'de 2002-2003 sezonunun ilk yarısında 14 maça çıkmış ve 5 gol atmış bunun yanında 4 sarı, 1 de kırmızı kart görmüştür. Fenerbahçe'nin Galatasaray'a karşı kazandıgı 6-0’lık zaferin mimarlarındandır. Bu maçta bir de gol atmıştır. Takımın o dönemdeki hocası Werner Lorant'la yıldızı barışmamış, Türkiye'ye uyum sağlayamamıştır. Devre arasında Arjantin'e gidip dönmeyince Fenerbahçe Nisan 2003'te, FIFA'ya başvurmuştur. Haziran 2003'te FIFA Fenerbahçe'yi haklı buldu ve Ariel Ortega'ya 11 milyon dolar para cezası ve 1 yıl futbol oynama yasağı getirilir. Ortega Uluslararası Spor Tahkim Kuruluna başvurur ve yine haksız bulunarak FİFA'nın verdiği karar geçerli kılınır. Ortega Fenerbahçe ve İstanbul'a bir türlü alışamamış, ancak bunun faturasını maddi olarak çok ağır, manevi olarak kulüpsüz kalarak ödemiştir. Thomas Hengen: Almanya Liglerinde Wolfsburg, Kaiserslautern ve Alemannia Aachen gibi takımlarda forma giymiştir. Almanya dışında sadece Türkiye Süper Lig takımlarından Beşiktaş'ta forma giymiştir. 1999-2000 sezonunda Hans Peter Briegel yönetimindeki takıma transfer olmuş, ancak kısa süre sonra takımdan ayrılmıştır. Deivid de Souza: 2006 sezonunda Sporting Lizbon’dan yaklaşık 5 milyon avroya Fenerbahçe’ye transfer olan Brezilyalı oyuncu sakatlık ve formsuzluklardan dolayı istikrarsız bir performans sergilemiştir. 2010 sezonu başında alacakları karşılığında bonservisini alarak ülkesine döndü ve Flamengo’ya transfer oldu. Sarı lacivertli formayla çıktığı 94 maçta 56 gol atmasına rağmen taraftara kendi sevdirememiştir. Washington Stecanela Cerqueira: Washi-GOL Avrupa'da ilk deneyimini Fenerbahçe'den yana kullanmıştır. 2002-2003 sezonunda Fenerbahçe'ye transfer olmuştur. Ancak Golcü için Avrupa macerası çok az sürmüştür sezona çok iyi başlayan Washi-GOL sezon ortasında Kalp Krizi geçirerek sezonu tamamlayamamıştır. Fenerbahçe ile kontratı fesh edilmiştir. Bu ayrıca Washi-GOL'ün ilk ve son Avrupa Takımı olmuştur. Tedavisinden sonra Fenerbahçe'ye dönmek istemiş hem doktorlar hem de Fenerbahçe yönetimi karşı çıkmıştır. Hatta Doktorlar bir daha top oynayamaz diyerek Washington'u yıkmıştır. Yaw Preko: 1999-2000 sezonunda Fenerbahçe forması giyen Preko, Gaziantepten yaklaşık 2 milyon dolara transfer edilmiş ancak beklentileri karşılayamayınca sezon sonunda takımdan gönderilmiştir. Sabin İlie: 1997 sezonunda Fenerbahçe’ye Steaua Bükreş’ten 3 milyon dolara transfer edilen İlie, sezon sonu takımdan gönderilmiştir. Vasatın adlında sergilediği futbolla taraftara saç baş yolduran Romen futbolcu daha sonra Kocaelispor forması giymiştir. Galatasaray’da oynayan ağabeyi Adrian İlie’nin performansı aldanan yöneticilerin “izlemeden aldıklarını” ifade etmişlerdir. Tobias Linderoth: İsveç’te 2007 yılının en iyi oyuncusu seçildikten sonra yaklaşık 5 milyon avroya Galatasaray’a transfer olan Linderoth, sarı kırmızılılarda 3 sezonda sadece 25 maç forma giyebildi. 90 dakikayı tamamladığı maç sayısı hakkında kesin bir bilgi yok. Galatasaray taraftarını en mutlu eden transferlerden olan Linderoth, Ali Sami Yen’den çok Florya’da zaman geçirdi maalesef. Matias Emilio Delgado: Sinan Engin’in “3 Alex eder” diyerek 5 milyon avroya Basel’den transfer ettiği Arjantinli oyuncu özellikle sakatlıklardan çok çekti. 4 sezon Beşiktaş forması giyen Delgado 91 maça çıktı ve 26 gol attı. Bu sezon başında Al-Jazira’ya transfer oldu. Sergiy Rebrov: Tottenham’dan 2002 yılında Fenerbahçeye yaklaşık 5 milyon dolara transfer olan Ukraynalı yıldız, beklentilerin altında kalan performansı sonucu sarı lacivertli kulüpten 2004 yılında ayrılmıştır. 46 kez Fenerbahçe forması giyen Rebrov sadece 7 kez fileleri havalandırabilmiştir. İbrahim Ba: AC Milan’da birçok kupa kazanmış olan Senegal asıllı Fransız futbolcu 2004-2005 sezonunda Çaykur Rizespor’a transfer olmuştur. Kısa süren Rize macerasında beklenenin çok altında kalmıştır. Marcelo Dos Santos: Nam-ı diğer: Marcelinho. 2006 yılının Temmuz ayında Trabzonspor'a transfer oldu ve ilk golünü oynadığı 4. maçta 12. dakikada Denizlispor'a karşı kaydetti. Trabzonspor'da performansını gösteremediği için Almanya'nın Wolfsburg takımına transfer oldu. Beklenen performansı gösteremeyince Flamengo ya transfer oldu ve daha sonra ülkesine döndü. Sixten Veit: Menejeri önce Energie Cottbus takımıyla anlaşsa da daha sonra Alman Christoph Daum'un takımı Beşiktaş'a transfer oldu. Ancak Beşiktaş'ta yönetim ve Daum arasındaki anlaşmazlıklar ve karmaşayı öne sürerek 3 maçtan sonra ayrıldı. Peter Kjaer: 2001-02 sezonunun başında ilk kez yurtdışına çıkarak 36 yaşında Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş'ta oynadığı ilk maçta kalesinde 2 gol gördü ve Beşiktaş, Bursaspor ile 2-2 berabere kaldı. Beşiktaş'ta 6 maç forma giyen Kjær, kalesinde 10 gol görünce takımla sözleşmesi devre arasında feshedildi. Radu Niculescu: Mircea Lucescu, Galatasaray'dan ayrılıp Beşiktaş’a geçtikten sonra Niculescu'yu da, bir başka Rumen futbolcu Daniel Pancu ile beraber Beşiktaş'a transfer etti. 1 yıllık sözleşme imzalanan Niculescu, hazırlık maçlarında başarılı bir performans gösteremedi. Beşiktaş'ın Amaral'ı transfer etmesiyle de yabancı kontenjanı nedeniyle sözleşmesi feshedildi. Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra Türkiye'de kalan Niculescu, Ankaragücü ile sözleşme imzaladı. Ankaragücü'nde 5 lig maçında forma giyen Niculescu, Elazığspor'a bir gol de attı. Ayrıca Ankaragücü'nün UEFA Kupası'nda Deportivo Alavés ile oynadığı maçlarda forma giydi. Ancak kısa süre sonra takımdan ayrıldı. Alexandre da Silva Mariano: Nam-ı diğer: Amaral, 2002-2003 sezonunda Beşiktaş forması giydi. 11 maça çıkan Brezilyalı hiç gol atamadı ancak o sezon Beşiktaş sezonu şampiyon olarak tamamladı. Tomas Jun: Sparta Prag'daki iyi sezonu, Jun'a büyük ün kazandırdı. Milli takımda daha çok görev almasının yanında, yabancı kulüplerden de transfer teklifleri almaya başladı. Sonuç olarak, 2005 yılında Trabzonspor'a 3.25 milyon Euro’ya 5 yıllık imza attı. Ancak takımda başarı kazanamayıp, hiç gol bulamadı. Beşiktaş teknik direktörü Tigana’nın isteğiyle Beşiktaş’a kiralandı. Burada çıktığı ilk maçında golle buluşsa da sonraki maçlarda genel olarak yedek kaldı ve başka bir gol atamadı. Ailton: Fazla kilolarına rağmen süratiyle dikkat çeken Ailton, 2005'te Türkiye'ye gelip Beşiktaş forması giymeye başladı. Schalke'nin Ailton'u bırakmasının en büyük nedenlerinden biri yaşadığı sakatlık olmuştu. 14 Ağustos 2005'te Denizlispor karşısında ilk maçına çıkan Ailton, 60 dakika forma giyip ilk golünü de kaydetmişti. 14 lig maçında 5 gol kaydetti. Sivasspor'la oynanan lig maçında 23. dakikada takımı 1–0 yenikken kırmızı kart görmesiyle çok eleştirildi. Maçtan sonra yönetimden ceza alan Ailton, disiplinsizlikle suçlandı. 6 Ocak'ta Werder Bremen ile hazırlık maçı yapan Beşiktaş'ta Ailton, eski takımına karşı hat-trick yaptı. 21 Ocak'ta Beşiktaş'la son lig maçına çıkan Ailton, Kayseri Erciyesspor'a da bir gol kaydetti. Bir maçta bir kaç gün sonra Alman ekibi Hamburg'a kiralandı. UEFA Kupası'nda da forma giyen Ailton, iki gol atmıştır.