Çocukken babası Necati Güler'in maçlarını sırtında 1/2 yazan formayla izleyen Sinan Güler, 'yarım porsiyon' olduğu günlerden 12 Dev Adam'dan biri haline hırsı, yeteneği ve enerjisiyle geldi. Murat BOZKURT - Nurdeniz ERKEN Sinan Güler, 12 Dev Adam'ın enerji fabrikası. Oyuna genelde sonradan girip takımı ve seyircileri müthiş enerjisiyle ateşliyor. Aileden basketbolcu. Babası bir dönemin unutulmaz oyun kurucusu Necati Güler. Ağabeyi Muratcan da Türk basketbolunun önemli kısalarından! Ama bu ailenin kısaları olağanüstü sıçrama yetenekleriyle uzunların bile kabusu oluyorlar. YAŞITLARINI SOLLADI İTÜ de onlara bu rahat çalışma ortamını sağladı.' ifadesini kullandı. Sinan'ın ilk antrenörü, bugün Beykoz'u çalıştıran Murat Polat ise 'Onu 11 yaşında gördüm. Babası Necati Güler, İTÜ'de oynarken Sinan maçların devre aralarında babasının kendisine verdiği topu çembere atmaya çalışırdı. Babasının özel yaptırdığı İTÜ formasının sırtında 1/2, yani yarım porsiyon yazardı. SIRADIŞI OYUNCU Öyle hırslıydı ki, bir keresinde böyle bir maçı kaybedince ağlayıp salonu terk etmişti' diye konuştu. 15 günde NBA sinyali 2.02 boyuyla, 17 yaşındayken Dereağzı'nda basketbol ile tanışan Ömer Aşık'a antrenörü Fikret Doğan 15 gün sonunda 'Bir gün NBA'de oynayacaksın' dedi. Bogdan Tanjeviç'in Milli Takım ilk beşinde vazgeçilmezi haline gelen, Chicago Bulls ile anlaşarak NBA'deki Türk oyuncular kervanına katılan Ömer Aşık için kader ağlarını Dereağzı'nda örmüş. Altyapı antrenörü Fikret Doğan'ın yetiştirdiği Ömer Aşık, 15 günlük çalışma sonrası antrenörünün kendisine söylediği NBA rüyasını gerçekleştirmiş durumda. TELEFONLA GELDİ Boyunu sordum. '2 metreden fazla' yanıtı geldi. Hemen oğluyla beraber kulübe çağırdım. Kısa bir süre sonra Dereağzı'na geldiler. Babası hiç basketbol oynamadığını söyledi ancak ben fiziğini görünce hemen nüfus kağıdını ve resmini istedim. İlk önce boyuna baktırdık. 2.02 çıkmıştı. Parkeye ilk adım atışı böyle gerçekleşti.' ÇALIŞIP AÇIK KAPATTI Onun böyle büyük bir oyuncu olacağı zaten o günlerden belliydi. Öyle ki 15 gün çalıştıktan sonra 'Günün birinde NBA'de forma giyeceksin' demiştim ona. Kendisi de buna inanmıştı ve sonunda başardı. 17 yaşında basketbola başlayıp NBA'in yolunu tutmak kolay bir iş değil' ifadesini kullandı. 14 yaşında 94 kiloluk minik dev Dünya Şampiyonası'nda kenardan gelerek takıma katkı yapan Oğuz Savaş, tesadüfen basketbolcu olmuş. Hakem olan ağabeyini izlemek için gittiği spor salonunda, o dönem Ülker'de alt yapı antrenörlüğü yapan Taner Günay'ın dikkatini çekmiş. Günay o günleri şöyle anlatıyor: 'Ülker ile Türkiye Gençler Şampiyonası'na gitmiştik. İriyarı bir çocuk gördüm. Hakem olan ağabeyini izlemeye gelmiş. Basketbolcu olabileceğini düşündük ama kilo sorununu yenmesi şarttı. 14 yaşındayken 1.88 boyundaydı ama kilosu da 94 idi. Diyetisyen Gülgün Uzun'un verdiği programı, o yaştaki bir çocuğun gösteremeyeceği irade ve özenle uyguladı. Günde 5-6 öğün yemesi gerekiyordu programa göre. Çantasında hep yemeğini taşırdı. Onun azmini bugün bile alt yapıdaki çocuklara örnek olarak anlatırım. En az Euroleauge seviyesinde bir oyuncu olacağına emindik.' Bosna da gurur duydu Tanjeviç'in ilk teknik adamlık deneyimini Saraybosna'da yaşaması, Hidayet, Semih ve Ömer Aşık gibi basketbolcularımızın birçok akrabasının hala Bosna Hersek, Sırbistan ve Karadağ'da yaşamaları 12 Dev Adam'a bölgede özel ilgi uyandırıyor. Bosna Hersek Basketbol Federasyonu Başkanı İmamoviç, 'Boşnak oyuncu ve antrenörlerin Türkiye'ye katkısı büyük. Türkiye de onları kendi çocukları gibi görüp sahipleniyor' dedi. Dünya ikincisi olarak Türkiye'ye çifte bayram sevinci yaşatan Türk Milli Basketbol takımı namı diğer 12 Dev Adam gencecik hayatlarında bu başarıyı yakalamak için çok çalışmış her biri isimleri gibi 12 dev başarı öyküsüne imza atmıştı. Kimi uzun boyuyla konserde keşfedilip 18 yaşından sonra profesyonel basketbolla tanıştı, kimi ailesiyle birlikte sürgün edildikten sonra yeteneği sayesinde Türkiye'ye geldi. Aralarında aile boyu sporcu olan da var genç yetenekleri keşfetmeye adanan da. İşte 12 Dev Adam ve öyküleri... 'BOYU ÇOK UZUN' DİYE OYNATMIYORLARDI Kısa sürede Çavuşoğlu Koleji'nin tarama ekibinden antrenörü Leyla Çalışkan'ın dikkatini çekip ilk transferini yaptı. Kütahya'daki İlkokullararası Türkiye Basketbol Şampiyonası'nda boyu çok uzun diye diğer takımlar Hidayet'e itiraz etti. Yaşı tutmasına rağmen Hido turnuvayı kenardan seyretti. Çalışkan, o günleri 'Görür görmez basketbolcu olabileceğini düşünüp ailesini bulduk. Babası, 'Oğlum muhabeseci olacak' diyordu. Ama araya Boşnaklar'ı sokup ikna ettik. Çavuşoğlu'na aldık. Beslenmesinden vitaminine her şeyiyle ilgilendik' diye anlatıyor. Çavuşoğlu'nun başantrenörü Hakan Yavuz ise Hido'yu 'Tüm arkadaşlarından çok farklıydı. O ışık onda vardı. Biz de Efes Pilsen'e gitmesine engel olmayarak önünü açtık' diye anlattı. Çavuşoğlu Koleji takımıyla liselerarası dünya şampiyonu olan Hidayet Efes Pilsen takımının gözünden kaçmadı. 1995-1996 sezonunda henüz 16 yaşındayken Efes Pilsen'de oynamaya başladı. Hidayet, Efes Pilsen'de geçirdiği 5 sezonun ardından, NBA'ya gitme kararı aldı. Haziran 2000'de yapılan NBA seçmelerinde en iyi yabancılar arasına girdi ve Sacramento Kings tarafından 16'ncı sıradan seçildi. Böylece NBA'ye en iyi dereceyle seçilen ilk Türk unvanını aldı. ÇOCUKLUK AŞKIYLA EVLENDİ 13 Haziran 2005'te çocukluk aşkı Banu Ergür ile evlenen Hidayet'in Ela adında bir kız çocuğu var. Türkoğlu, Ela'nın resimlerini bir dergiye satıp, gelirini de Mehmetçik Vakfı'na bağışlamasıyla da takdir edilmişti. İskenderun'da 22 Kasım 1977'de doğan Kerem Gönlüm'ün basketbolla tanışma hikâyesi hayli ilginç. 18 yaşında üniversitede öğrenciyken bir konserde uzun boyu nedeniyle Şekerspor antrenörü Süha Demircan tarafından keşfedilen Gönlüm, 2009 yılında doping aldığı iddiası ile 1 yıl ceza almasına rağmen Dünya Kupası'nda göz doldurdu. Topu birkaç kez potaya atmak dışında deneyimi olmayan Kerem, 1995'te ailesiyle gittiği konserde hayatını değiştirecek teklifi aldı. Bu ilginç teklifi onu konserde keşfeden Şekerspor'daki antrenörü Süha Demircan 'Önümde uzun boylu bir genç vardı. Sahneyi göremiyordum. Önce biraz kenara çekilmesini istedim. Sonra basketbol oynayıp oynamadığını sordum. 'Hayır ama oynamak isterim' dedi. Üç gün sonra geldi. Basketbola 18 yaşında başlayan biri olarak müthişti' diyerek anlatıyor. PARMAĞINI KIRDI, DEVAM ETTİ Şekerspor'dan TED Kolejliler'e giden Gönlüm sonra Ülkerspor'a oradan da Efes Pilsen'e transfer olarak, çok başarılı maçlara imza attı. 1 yıl uzak kaldığı basketbola, milli takım formasıyla Dünya Kupası'nda geri dönen Kerem ilk maç öncesi, 'Şampiyonanın ilk maçını dört gözle bekliyorum. İlk profesyonel maçıma çıkmışım gibi bir heyecan olacak'' sözleri ile duygularını dile getirmişti. 14'ünde tek kelime Türkçe bilmiyordu Yunanistan zaferinin kahramanı Ersan İlyasova'yı Özbekistan'da bulan antrenör Selçuk Ernak oyuncunun hikayesini şöyle anlatıyor: 'Özbekistan'ın 13 sene üst üstte şampiyon olan takımının sponsoru Türk holdingdi. İstanbul'da o takımı misafir etmiştik. Özbekistan'da 6 ayda 6 farklı bölgeyi taradık. Taşkent'e 44 oyuncu getirdik. Onlarla birlikte 15 gün kamp yaptık. 44 kişilik oyuncu grubunun içinde sadece o varmış gibi seyrettim onu. Fiziksel olarak diğerlerinden farklıydı ve çok dikkat çekiyordu.' 'HERKESTEN ÇOK DAHA FARKLIYDI' Kariyer ve fair-play Efes Pilsen'in birçok başarısında boy gösteren Ömer Onan, Tarsus Çukurova'dan Efes Pilsen'e geldi. 1.94 boyundaki guard, 105 kez milli takım formasını giydi ve 12 Dev Adam'ın kadrosunda da yer aldı. Türk basketbolunda hızlı top sürüşü ile çabucak baskete ulaşması ile ün kazanan Onan, Türkiye'nin en kariyerli basketbolcularından biri. Sahada gösterdiği fair play örnekleriyle de göz dolduran Onan, Mayıs ayında takımının galibiyetiyle sonuçlanan karşılaşmanın bitimine 5 dakika kala hakemlerin kendisinden çıkan topa, rakipten çıktı kararı vermesine itiraz etmiş ve 'Hayır benden çıktı' deme olgunluğunu göstermişti. Maç sırasında rakip oyuncuların, yaptığı bu hareketten dolayı elini sıktığı Ömer Onan'ı tribünlerdeki binlerce kişi de çılgınca alkışlayarak, onurlandırmıştı. Rakibinin hayatını kurtardı 2008'de Fenerbahçe'de oynarken ertesi gün Galatasaray ile maça çıkacak olan Ömer Onan, gece rakip takım oyuncusu ve komşusu Hüseyin Beşok'un rahatsızlandığını öğrendi. Beşok'u hastaneye yetiştiren Onan, apandisit nedeniyle acil ameliyata alınan oyuncunun hayatını kurtardı. 'Ömer'in bana yaptığı yardımı ömür boyu unutmayacağım' diyen Beşok'a Onan'ın cevabı ise 'Sağlığına yeniden kavuşması beni çok mutlu etti' oldu.