25 Nisan 1986'da, akşam saatlerinde, Ukrayna'nın Kiev iline bağlı Pripyat kentinde hayat normal seyrinde devam ediyordu. Derleyen: Lale GENÇALP-SABAH İnternet İnsanlar işten çıkmış, evlerinin yolunu tutmuş, akşam yemeği hazırlanmıştı. Hiç kimse, sabah gözlerini kendi yatağında açamayacağını, uzun ve zorlu yollara düşeceğini aklının ucundan bile geçirmiyordu. Bu bir korku filminin senaryosu değil, gerçeğin ta kendisi... 24 yıl önce, 26 Nisan günü saat 01:00’i biraz geçe Çernobil nükleer santralinin 4 numaralı reaktöründe bir patlama yaşandı. İşte o gece, Çernobil'in 10 kilometrelik tehlikeli çemberine giren 49 bin nüfuslu Pripyat boşaltıldı Asker devreye girdi. Gece yarısından sonra başlayan acil boşaltma işlemi için yüzlerce otobüs şehrin merkezine dizildi. İnsanlar evlerini bir anda boşaltmak zorunda kaldı. Boşaltma işlemi öyle hızlı gerçekleştirildi ki hiç kimse yanına birkaç parça giyecek ve belki de aile albümleri dışında hiçbir şey alamadı. Pripyat'ı terk eden otobüs konvoyu 20 kilometreyi aştı. Boşaltma işlemi 30 saatte tamamlandı. Çernobil Nükleer Santrali çalışanları için 1970 yılında kurulan Pripyat şehri bir 30 saatte hayalet bir şehre dönüştü ve 900 yıl daha böyle kalacak. Bilim adamları, Çernobil'den sızan en zararlı radyoaktif partiküllerinin yok olması için en az 900 yıl geçmesi gerektiğini söylüyor. Tüm radyoaktif partiküllerinin tamamen yok olması için, 48 bin yıldan bahsediliyor. Pripyatlılar ise yeni bir yerde, zor da olsa hayata yeniden başladılar. Tabii aralarından birçoğu radyoaktif etkiden kurtulamadı. Geriye kalanlar ise her şeye rağmen Pripyat'ı özlemle anıyor. Çernobildeki 4 numaralı reaktörün patlaması sonucu Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan bombalarının 100 katı kadar radyasyon havaya karıştı, radyoaktif bulutlar rüzgarında etkisiyle Güney Afrika'ya kadar ulaştı. Yağan yağmular Karadeniz ve Edirne'de bulutları yere indirdi. En mütevazi rakamlara göre, üç ülkede 146 bin kilomerelik bir alan radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı.