Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün kuruluş yıl dönümü olan 16 Ekim, her yıl dünya genelinde dünyadaki açlığa, yoksulluğa ve israfı önlemenin önemine dikkat çekmek amacıyla hem Dünya Gıda Günü hem de Dünya Ekmek Günü olarak kutlanıyor. Araştırmalar, kişi başı ekmek tüketiminde üst sıralarda yer alan Türkiye'deki israfın boyutunu da ortaya koyuyor. Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası'nın (TÜGİS) açıklamasına göre Türkiye'de her gün 12 milyon adet ekmek israf ediliyor. İsrafın yarısına yakınının hanelerde diğer yarısının ise sırasıyla lokanta, otel, büfe, kantin, yemekhane gibi ev dışı tüketim kanallarında gerçekleştiği belirtiliyor. Ekmek israfında, fazla üretim ve ihtiyaçtan fazla satın alma etkili oluyor. İşte bu noktada ekmeğin raf ömrü ve porsiyonu önem kazanıyor.
DONUK EKMEK İHTİYAÇ KADAR ÇÖZDÜRÜLÜYOR, İSRAF EDİLMİYOR
Ekmek israfıyla mücadelede farkındalık adımlarını, ürünlerinin raf ömrü, katkısız içeriği ve porsiyonuyla destekleyen Donuk Fırıncılık Ürünleri (DFU) da Dünya Ekmek Günü dolayısıyla "İsrafı, dondurulmuş ekmek kullanarak önleyin" çağrısı yaptı.
Geniş ürün gamıyla ev dışı tüketimde müşteri memnuniyeti sağlayan Donuk Fırıncılık, ihtiyaç duyulan miktarda çözdürülerek pişirilen dondurulmuş ekmek seçeneğiyle, tazeliğin yanı sıra israfın önlenmesine katkı sağlıyor. Donuk Fırıncılık Ürünleri (DFU) Genel Müdürü Ilgın Hasırcıoğlu, "Porsiyon ekmeklerimizi, bir kişinin rahatça bitirebileceği şekilde 35-40 gr. ağırlığında üretiyoruz. Böylece ekmeklerimiz kullanılacak kadar çözdürülüyor ve israf edilmiyor. Ayrıca, istenilen zamanda ihtiyaç kadar taze ve sıcak servis edebilme imkânı sağlıyor." dedi.
Hasırcıoğlu, kişi başı günlük tüketim ortalamasına göre Türkiye'de israf edilen ekmeğin ekonomi için de büyük kayıp olduğunu söyledi. Uzun raf ömrü ve porsiyon kontrolüyle donuk ekmeğin, israfı önlemenin yeni nesil alternatifleri arasında yer aldığını kaydeden Hasırcıoğlu, şöyle devam etti: "DFU'da yürüttüğümüz üretim süreçlerinde, her bir ürün özelinde tanımlanan reçete ve süreç şartlarına sadık kalıyoruz. Bu sayede daima aynı niteliklere sahip lezzetler üreterek Türkiye'nin her yanındaki müşterilerimiz için ürün standardizasyonu sağlıyoruz. Bugün DFU olarak restoran, otel ve kahve zincirleri başta olmak üzere kantin, toplu ikram ve yemek hizmeti veren işletmelerle birlikte yaklaşık 4 bin 500 noktaya ulaşmış durumdayız.
Hasırcıoğlu, DFU'nun lezzetli ve yenilikçi ürünlerinden donuk ekmeğin pratikliğiyle işletmelerin maliyetlerini düşürüp kaliteyi arttırdığını, standardıyla da avantaj sağladığını anlattı.
DONUK EKMEKTE KORUYUCU KULLANILMIYOR
Yenilikçi teknolojilerle sağlıklı ekmek üretimi yaptıklarını kaydeden Hasırcıoğlu şöyle konuştu: "Birbirinden lezzetli ve yenilikçi ürünlerimiz, deneyimli ve eğitimli kadrolar tarafından el değmeden üretiliyor. En iyi gıda koruma yöntemlerinden biri olan -40°C'de şoklama işlemi uygulanarak paketleniyor. Şoklanan ve 1 yıl raf ömrü sağlanan ürünlerimiz Türkiye'nin ilk tam otomatik donuk deposunda -18°C'de saklanıyor. Ardından, işletmelerin ihtiyacına göre tam pişmiş, yarı pişmiş veya çiğ donuk hamur şeklinde hazırladığımız ürünlerimizi iç ortam sıcaklığı -18°C olan araçlarla, soğuk zincir kırılmadan taşıyoruz. Böylece, her türlü bozulma riskini ortadan kaldırıyoruz. DFU'nun ürettiği 35-40 gramlık porsiyon ekmeklerimiz atıksız tüketime katkı veriyor. Raf ömrünün uzaması için herhangi bir koruyucu koymadığımız ekmeklerimizin tazeliği ve lezzeti de buradan geliyor. Müşterilerimize sadece ürünlerimizi ısıtmak kalıyor."
