Geçen yılın ağustos ayında yaşanan kur saldırısının ardından dengelenme sürecine giren ekonomide 1 yılın ardından tekrar büyüme trendi başlarken, küresel merkez bankalarının genişleme yönünde attığı adımlar ve jeopolitik risklerin azalması, 2019'da yatırım araçlarının getirilerini doğrudan etkiledi. Güvenilir liman olarak görünen altına talep her geçen gün artarken, hisse senedi piyasası da canlanmadan payını aldı. Döviz piyasasında sağlanan istikrar yatırımcıları TL varlıklara yöneltirken, enflasyondaki düşüş süreci özellikle son dönemde borsaya ilginin artmasını sağladı.
ALTIN BU YIL YÜZDE 25 YÜKSELDİ
2018 yılını 218.80 liradan kapatan gram altının fiyatı, 13 Aralık 2019 itibarıyla yüzde 25.78 yükselerek 275 lirayı aştı. Bu dönemde Cumhuriyet altınının fiyatı da yüzde 25.72 artarak bin 830 liranın üstüne çıktı. Yatırımcıların altına yatırımları, altına dayalı mevduatlarda önemli bir sıçramaya neden oldu. 2018 sonunda 40.5 milyar TL olan altına dayalı mevduatın toplamı, bu yılın ekim sonunda 70.7 milyar liraya ulaştı.
KURDA DALGALANMA AZALDI
Geçen yıl kur atağının etkisiyle hızla yükselen döviz piyasasında bu yıl tansiyonun düştüğü gözlendi. Ekonomi yönetiminin aldığı önlemler, Merkez Bankası'nın hamleleri ve küresel gelişmelerin etkisiyle kurdaki dalgalanma azaldı. Buna karşılık 2018 sonuna göre dolardaki artış yüzde 9.7, eurodaki yükseliş ise yüzde 7.12 olarak gerçekleşti. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarının büyüklüğü 194.5 milyar dolar oldu.
FAİZ İNDİRİMLERİ OLUMLU YANSIDI
Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, son 1 yıllık dönemde yatırım araçları içerisinde altın ve borsanın ön plana çıktığına dikkat çekerek, "Ekonomideki dengelenme periyodu, enflasyon oranlarının düşmesi ve Merkez Bankası'nın politika faiz oranlarını indirmesi paranın ana varlık sınıflarına kaymasına olanak sağladı" dedi. Bu süreçte faizlerin düşmesi ile beraber azalan yatırım maliyetlerinin borsayı desteklediğine vurgu yapan Erkan, "Altında hareketlerin önemli bir kısmı yurtdışındaki risk algısı değişiminden geldi. Belirsizliklerin azalması ile beraber ana türev araçlara ilgi artabilir ve alternatif varlıklar biraz gözden düşebilir. Dövizdeki potansiyelin sınırlı görülmesi de altın tasarruflarına olan ilgiyi artırdı. Faiz indirimlerinin ekonomiyi açıcı bir etkisi olması bakımından, ekonomik büyüme borsayı olumlu etkiliyor" diye konuştu.
YATIRIM FONLARINA TALEP ARTIYOR
YATIRIM fonlarına olan talep günden güne artarken, kasım sonu itibarıyla fonların toplam değeri 113.6 milyar lira oldu. Yılbaşından bu yana yatırım fonlarının portföy değeri yüzde 114.6 artış gösterirken, son 4 aylık artış yüzde 40'ı aştı. Para piyasası şemsiye fonu 41.6 milyar lira değeriyle yatırım fonlarının yüzde 36.6'sını oluşturdu. Para piyasası şemsiye fonunu, yüzde 22.6'lık büyüklükle borçlanma araçları şemsiye fonu takip etti. Son 4 aylık dönemde katılım şemsiye fonlarının portföy değeri yüzde 84.1 yükselerek değeri en çok artan fon grubu olurken, fonun değeri 2.7 milyar liradan 5,1 milyar liraya yükseldi. Analistler, stopaj oranlarında yapılan düzenlemeler ve faiz oranlarındaki düşüşün de kısa vadeli mevduatlardan likit fonlara geçişi desteklediğini vurguladı.
BORSAYA YATIRIMCI AKINI
MERKEZ Bankası'nın 25 Temmuz'da başlayıp art arda 4 toplantıda gerçekleştirdiği 12 puanlık faiz indirimi özellikle borsaya olumlu yansıdı. Borsada endeks son 6 ayda yüzde 30'dan fazla yükselirken, 2019'daki yükseliş yüzde 21'i geçti. Merkez'in faiz indirimine başladığı temmuz ayından sonra borsaya 22 bin yeni yerli bireysel yatırımcı geldi. Borsa İstanbul, 2018 yılını yüzde 20 düşüşle tamamlamıştı.
DÖVİZ ALANLAR REEL OLARAK ZARARDA
TÜRKİYE İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre kasım sonu itibarıyla son 1 yılda en yüksek reel getiriyi, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) sağladı. DİBS, Yurtiçi ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 27.23, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 19.98 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiriyi sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde borsanın reel getirisi yüzde 0.90, mevduatın getirisi yüzde 11.48, külçe altının getirisi ise yüzde 16 oldu. Reel olarak, dolara yatırım yapanlar yüzde 3.2, Euro alanlar ise yüzde 5.8 zarar etti.