Yüksek Seçim Kurulu'nun İstanbul seçimlerini yenileme kararı sonrasında, kur üzerinden tekrar sahneye sokulmaya çalışılan kriz algısına karşılık, uluslararası kurumlardan art arda olumlu mesajlar geliyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemde kademeli olarak iyileşeceğini belirtti. Fitch ise, haziran sonrası seçimsiz dönemin yapısal reformlar için fırsat olduğuna vurgu yaptı.
ENFLASYON DÜŞECEK
EBRD'nin Yıllık Toplantı ve İş Forumu kapsamında yayımlanan Ekonomik Görünüm Raporu'nda, Türkiye ekonomisindeki yavaşlamanın bu yılın ilk çeyreğinde dip yaptığına dikkat çekildi. Raporda, ekonomik büyümenin 2020'de yüzde 2.5 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği kaydedildi. EBRD raporunda, ayrıca önümüzdeki dönemde Türkiye'de enflasyonun kademeli olarak azalmasının beklendiği de vurgulandı.
EN BÜYÜK PAY TÜRKİYE'YE
EBRD Bölgesel Başekonomisti Roger Kelly, öncü göstergelerin, Türkiye ekonomisinde sıkıntılı dönemin bu yılın ilk çeyreğinde en dip seviyeyi görmüş olabileceğine ve gelecek aylarda artışın yaşanabileceğine işaret ettiğini söyledi. EBRD'nin Türkiye'ye yatırımları konusundaki kararlılığının devam ettiğini vurgulayan Kelly, "EBRD, güçlü şekilde Türkiye'ye odaklanmaya devam ediyor. Bankanın şu anda yatırım yaptığı 38 ekonomideki portföyü içerisinde en büyük pay Türkiye'nin. Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olması, Asya ve Avrupa arasındaki jeostratejik konumu, ülkenin uzun vadeli yatırımcılar açısından güçlü bir potansiyeli olduğu anlamına geliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kelly, Türkiye'nin sermaye açısından çekici bir destinasyon durumunda bulunduğunun da altını çizdi.
DENGELENME SÜRERSE NOT GÖRÜNÜMÜ YÜKSELİR
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in Ülke Reytingleri Grubu Kıdemli Direktörü Paul Gamble, 23 Haziran'da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin ardından yaşanacak olan yaklaşık 4 yıllık seçimsiz dönemde uygulanacak ekonomi politikalarının yakından izleneceğini söyledi.
Gamble, "Yeni Ekonomi Programı, özel sektör açısından olumlu karşılanabilecek reformları içeriyor. 23 Haziran'ın ardından hükümetin önünde yaklaşık 4 yıllık bir seçimsiz dönem olduğu anlamına geliyor. Bizim için bu süreçte yapılanlar önemli" dedi.
Paul Gamble, 2018'deki spekülatif kur atağının ardından bir dengelenme gözlemlediklerini, bunun dikkate değer şekilde iyileşen cari açık tarafında da ortaya konulduğunu söyledi. Türkiye'nin kamu finansmanı görünümüne de işaret eden Gamble, "Kamu finansmanı, tarihsel olarak reyting için güç unsuru oldu. Türkiye'nin düşük borç seviyeleri nedeniyle bir dereceye kadar mali alanı mevcut" diye konuştu.
% 10'A GERİLER
Gamble, Türkiye'nin kredi notunda olası pozitif değişimi tetikleyebilecek unsurlara değinirken, "Ekonomide dengelenmenin sürdürülebilir olması, not görünümünün durağana revize edilmesine neden olabilir. Cari açıkta sürdürülebilir azalma ve enflasyonda azalış bu durum için kanıt oluşturabilir" dedi. Gamble, Türkiye'nin ekonomik projeksiyonlarına ilişkin de, 2020'de büyümenin yüzde 3.1 olmasını, enflasyonun ise yüzde 10'a gerilemesini beklediklerini söyledi.