Türkiye'nin ve bölgenin enerjideki geleceği önümüzdeki hafta 27-28 Nisan tarihlerinde İstanbul'da masaya yatırılacak. En önemli konulardan biri de Doğu Akdeniz'de bulunan 950 milyar metreküpe yaklaşan doğalgaz rezervinin Batı'ya ulaştırılması. İki gün sürecek zirvenin düzenleyicisi olan Atlantik Konseyi'nin Bölge Direktörü Defne Sadıklar Arslan, konu hakkında SABAH'ın sorularını yanıtladı. Türkiye'nin çok güçlü bir konumda olduğunu belirten Arslan, "Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya sevki konusunda en ekonomik proje olarak öne çıkacaktır" dedi.
KİLİT TRANSİT ÜLKE TÜRKİYE
Avrupa'nın enerji güvenliğinin sağlanmasında, Türkiye'nin kilit transit ülke olarak rol oynayacağını da belirten Arslan, "Türkiye, zaman içerisinde bir enerji 'hub'ına dönüşürse, Avrupa ve diğer ülkeler ile olan ilişkilerinde ağırlığını artıracaktır. Bu da istikrar ve refah olarak geri dönecektir bölgeye" şeklinde konuştu. Arslan, bu yıl yapılacak zirvenin önceki yedi zirveden farkını şöyle anlattı: "Bu sene itibarıyla bölgedeki ve Türkiye'deki gelişmeleri göz önüne alarak ve Türkiye'nin bölgedeki önemini daha da iyi vurgulamak adına ismini 'İstanbul Zirvesi' adı altında değiştirdik. Bu isim değişikliğinin yanı sıra, zirvenin kapsamını da enerji sektörüne ilaveten ekonomi, finans ve güvenlik konularını da kapsayacak şekilde revize ettik."
MİLLİ ENERJİ PROGRAMI ÖNEMLİ
Türkiye'nin yenilenebilir enerjide attığı adımları da değerlendiren Arslan, "Yenilenebilir, Türkiye'nin enerji yelpazesinde çok önemli bir paya sahip olacak. Bu konu, Enerji Bakanlığı'nın açıkladığı 'Milli Enerji Programı'nda da yer alıyor. Bu atılım devam edecek. Türkiye mutlaka kendi kaynaklarından beslenen enerji projelerine yönelmek zorunda. Bu yönelim, Türkiye'nin dışarıya olan enerji bağımlılığını da azaltacaktır. Diğer yandan, Turkiye'yi enerji fiyat dalgalanmalarına karşı koruyacaktır" şeklinde konuştu.
FİNANSMANDA SORUN YOK
Enerji gibi büyük finansman ihtiyacı hissedilen alanlarda zorlanılmadığını belirten Arslan, "Biliyorsunuz bu konuda halen başta EBRD olmak üzere, Dünya Bankası, IFC gibi uluslararası kuruluşlar Türkiye'deki projelere finansman sağlıyor. Türkiye'nin ekonomik istikrarı sağlamak yönünde reformlarına devam ettiği sürece bu konuda sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum" dedi.