Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Başkanı da olan Nihat Özdemir, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine, Türkiye elektrik sektöründeki üretim, dağıtım ve yatırım ortamına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye'nin son 10 yılda önemli mesafeler katettiği özelleştirmeler konusunun dünyada benzeri olmadığını belirten Özdemir, "Türkiye'deki yap-işlet-devret ya da mevcut santraller ve dağıtım sistemlerinin özelleştirilmesinin hikayesi, bence altın harflerle yazılması gereken bir konu. Dünyada hiçbir ülke özelleştirmede bu kadar büyük başarı elde edemedi" dedi.
Özelleştirme süreciyle Türkiye'deki 21 elektrik dağıtım bölgesinin tamamının 2013 yılı itibariyle özel sektöre geçtiğini anımsatan Özdemir, bu 21 bölgedeki elektrik dağıtım kurumlarının ELDER çatısı altında bir araya geldiğini dile getirdi.
Özdemir, 2010-2015 yıllarını kapsayan ikinci uygulama döneminde dağıtım şirketleri tarafından önerilen 8 milyar liralık yatırımı, teknoloji ve yeni sistem yatırımlarıyla tamamladıklarını ifade etti.
Bu yatırımların yeterli olmadığını ve önlerinde alınacak önemli bir yol bulunduğunu anlatan Özdemir, şöyle konuştu:
"Sistem yaşlı. Sayaçlar eski. Bunlar yenilenecek. Uzaktan kumandalı, akıllı elektrik sayaçlarına geçmemiz lazım. Türkiye'de bugün elektrik dağıtım sisteminde 34 milyon abone var. Bu 34 milyon sayacı yenilersek tutan rakam 10 milyar lira. Bu bir günde olamaz. Türkiye'de kabloların sadece yüzde 10'u yer altında. Yer üstündeki kablolar yer altına alınmalı. Teknolojik yatırımlar devam etmeli. Gerçekten zor bir dönem. Bir zamana ihtiyacımız var. Bunların hepsinin üçüncü uygulama döneminde yapılacağına inanıyoruz."
"Serbest tüketici uygulaması, daha ucuz elektrik alma imkanı getiriyor"
Nihat Özdemir, Cengiz-Kolin-Limak olarak 4 bölgenin elektrik dağıtımını yaptıklarını, 10 milyonun üzerinde abonelerinin olduğunu ve dağıtımını gerçekleştirdikleri enerji miktarının 50 milyar kilovatsaati bulduğunu söyledi.
Aşırı kış şartlarında yaşanan elektrik kesintilerinden dolayı vatandaşlardan gelen şikayetlere değinen Özdemir, "Elimizden geldiği kadar bunlara cevap vermeye çalışıyoruz. Devletteyken bu şikayetler daha çoktu ancak vatandaşın devlete bir hoşgörüsü vardı. Ama özel sektördeyken herhangi bir hata veya kusura tahammülü olmuyor. Bizdeyken şikayetler azalmasına rağmen kamuoyunda daha fazla ses getiriyor. Vatandaş tabii ki haklı. Belli bir yatırım döneminden sonra bunların azalacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Elektrik tüketiminde en pahalı saat diliminin 17.00-22.00, en ucuz saat diliminin ise 22.00-06.00 olduğu bilgisini veren Özdemir, elektrik kullanımı bu saatlere göre yapıldığında Türkiye'nin elektrik sisteminin de rahatlayacağını ifade etti.
İstenilen şirketten elektrik alabilme imkanı sunan serbest tüketici uygulamasında limitin 4 bin 500 kilovatsaatten 4 bin kilovatsaate düşürülmesine yönelik soruya Özdemir, şu yanıtı verdi:
"Perakende elektrik satış şirketlerinin sahipleri olarak biz de bu sınırlamanın tamamen kaldırılmasını, Türkiye'de herkesin serbest tüketici olmasını istiyoruz. Bizim beklentimiz 2015'in başında bunun tamamen sıfırlanmasıydı. Ama EPDK bunu belli zamanlamayla yavaş yavaş düşürmeyi düşünüyor. Eğer bir anda düşürürse bir kaos ortamı olacağından korkuyor. Serbest tüketici uygulaması, vatandaşa daha ucuz elektrik alma imkanı getiriyor. Büyük bir rekabet ortamı oluşuyor, vatandaş istediği şirketi seçebiliyor. Ama seçerken dikkatli olunmalı. Bir çantayla bir elektrik şirketi kurulmuşsa, ondan elektrik almayı sürdürürse çok yakın zamanda hem fiyatlar yönünden hem de bunun devam etmesi yönünden sıkıntılar yaşayabilir. Onun için vatandaşlarımız düzgün şirketlerden elektrik alabilirler. Biz de vatandaşın daha ucuz elektrik elde etmesi için bu rekabet ortamında çalışmalar yapıyoruz."
"EPİAŞ, enerjinin gerçek fiyatını sağlayacak"
Nihat Özdemir, uzun çalışmalar sonucu kurulan Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi'ne (EPİAŞ) Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu vurguladı. Türkiye'nin elektrik konusunda Avrupa'da üçüncü konumda bulunduğuna dikkati çeken Özdemir, şunları kaydetti:
"EPİAŞ'ın mutlak surette kurulması gerekliydi. Burada, elektrik üretimi ve dağıtımında varlıkların doğru yönlendirilmesi ve doğru fiyatlandırılması çok önemli. Türkiye'nin 2023 yılına kadar önemli derecede enerjiye ihtiyacı var. 2005 yılında Türkiye'nin kurulu gücü 40 bin megavattı. Bu rakam 2010'da 50 bin megavata, 2014'te 72 bin megavata geldi. Türkiye son 10 yılda 20 milyar doların üzerinde enerji yatırımı yaptı. Bu yatırımları tamamen özel sektör gerçekleştirdi. Bugün Türkiye'de bir nükleer santral kurulmak üzere yola çıktı ve devam ediyor; ikincisinin anlaşmaları bitiyor; üçüncüsü konuşuluyor. Türkiye'de böyle bir enerji ortamında EPİAŞ'ın varlığı mutlaka şarttı.
Türkiye'de enerjinin en büyük üretim kaynağı hala petrol ve doğalgaz. Bunlar da ithalata dayalı olduğu için Türkiye'deki enerji fiyatları bunların fiyatları tarafından yönlendiriliyor. Devlette hala büyük önemde bir üretim kapasitesi var; santrallerin kimi verimli kimi verimsiz. Bunlar da bir an önce özelleştirilmeli. Nasıl ki dağıtımda bugün yüzde 100 özel sektör tarafından yönetilen sistem varsa üretimin de özelleştirilmiş şirketler tarafından yapılması gerekiyor. Onlar daha iyi yönetiliyor, kapasite artırımı yapılıyor, daha verimli hale getiriliyor. Bu şekilde bir düzen meydana gelecek. İşte EPİAŞ burada bu piyasayı düzenleyici en önemli kuruluşlardan biri olacak."
Özdemir, EPİAŞ'ın elektrik fiyatlarını, ikili anlaşmaları, elektrik kontratlarının devrini ve satılmasını sağlayacağını Türkiye enerji piyasasını Avrupa ve dünya ile entegre hale getiren bir sistem gibi çalışacağını dile getirdi.
Enerji Borsası olarak da bilinen EPİAŞ'tan en çok Türkiye'de enerjinin gerçek fiyatlarını sağlamasını beklediğini belirten Özdemir, "Piyasada şu anda daha tam bir liberalleşme yok. Çünkü önemli bir varlık hala devletin elinde. Kimi varlıklar şu an çok verimli çalışmıyor. Dolayısıyla EPİAŞ'ın devreye girmesiyle Türkiye'de dünya ölçeğinde gerçek fiyatlarla enerjinin ortaya çıkması gerekiyor. Uzun kontratlı enerji fiyatlarıyla Türkiye'ye dünyadan enerji yatırımcıları getirebiliriz. EPİAŞ'ın en önemli görevlerinden biri de bu olmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.