* Makineler arası iletişim, şirketlerin maliyet yönetiminde devrim yarattı
* Her yıl binlerce makine M2M sistemine girerek ağı genişletiyor
* Sistem sadece araç takibinde 1 milyar TL'lik tasarruf sağladı
Teknolojinin ekonomiye en büyük hediyelerinden makineler arası iletişim (M2M), bütün sektörlerde hızla yayılıyor. Araştırmalara göre M2M kulanılan cihaz sayısı 2020'ye kadar ortalama bin kat artacak. Peki bu devasa büyümenin ardındaki etken ne? Araştırmalar bu sorunun sadece "kullanım kolaylığı"yla yanıtlanamayacağını ortaya koyuyor. Zira bilançolara bakıldığında şirketlerin girdi maliyetlerinde M2M sonrasındaki ciddi düşüş gözlemleniyor. Türkiye'de M2M'nin en çok kullanıldığı alanlardan araç takip sistemlerinde kaçak akaryakıtın önüne geçildi. 430 bin araçta kullanılan sistem sayesinde 1 milyar liralık tasarruf edildiği hesaplandı. M2M, başka bir deyişle makineler arası konuşma, data aktarımıyla gerçekleşiyor. Sensörlerden alınan veriler merkeze, oradan da cihazlara gönderiliyor. Bu hafta StratejiCo, ERA ve SABAH Yeni Ekonomi Külübü, M2M pazarının ekonomiye katkılarını mercek altına aldı. Halen en büyük kullanım alanının POS cihazları olduğu bu yeni sektörün 2020'de dünyada 80 milyar cihaza ulaşması bekleniyor. M2M sadece maliyetleri düşürmekle kalmıyor, kazalardan kaynaklanan can kayıplarını da ciddi şekilde önlüyor. Örneğin itfaiye araçlarına konulan cihazlarla yangının ilerlediği yön takip edilerek önlem alınabiliyor. Nehir suyu seviyesini bu sistemle takip edip selleri önleyen belediyeler var.
TÜRKİ YE AÇIK ARA ÖNDE
Yeni ekonomi uzmanlarına göre mobil iletişimde artık sesle gelinecek nokta sınıra dayandı, sektör bundan sonra data aktarımında yeni fırsatlar arayacak. Bu nedenle M2M sisteminin geleceği parlak görülüyor. Türkiye bu konuda büyük potansiyel taşıyan pazarlardan biri. Avrupa ve ABD'deki uygulamaların gerisinde kalsak da sistem ve uygulamada diğer ülkelerin açık ara önündeyiz. Bu anlamda donamlı mühendis kadromuz da dev markaların dikkatini çekiyor.
Eski ekonomi imparatorluğu yıkılırken
Henry Ford seri üretim bandını keşfetmeden önce iki kez ciddi bir şekilde batmıştı. Daha öncekilerde fikri olmasına rağmen rekabet gibi bir araç üretiyordu. Ne zaman seri üretimle halkın satın alabileceği ucuz, kaliteli ve güzel arabalar yaptı, o zaman bir dünya markası haline geldi. Bu aynı zamanda Amerikan araç imparatorluğunun kuruluşunun dönüm noktasıydı. 100 yıllık bu imparatorluğun başkenti Detroit geçtiğimiz günlerde iflasını açıkladı. Yani battı. Şimdi ekonominin kalbi Silicon Valley. Silicon Valley'de nerdeyse hiç seri üretim yok. Geçtiğimiz haftalarda Yeni Ekonomi Klübü'nde satış ve pazarlama dünyasındaki değişimleri incelemiştik. Bu hafta üretimin belkemiği olan makinelerdeki değişime baktık. Yeni ekonomiden bahsediyorsak, üretim araçları ve süreçlerde gözle görülür bir değişiklik olması gerekir. Davetlilerimiz M2M, yani akıllı makinelerin patronlarıydı. Hepsi konularına dünya çapında hakim, ileri görüşlü ve en önemlisi yaptıkları işe tutkun. Mavi Okyanus stratejisinde önerildiği gibi var olan bir alanda rekabet etmek yerine yepyeni bir sektör oluşturuyorlar. Akıllı makinelerin en önemli özeliği birbirleriyle haberleşiyor ve koordineli çalışabiliyor oluşları. İşin sırrı şurada: Bilgisayarlar seri düşünebiliyor. Yani bir matemetik işlemini defalarca ve hatasız yapabiliyorlar. İnsanlar ise bu alanda zayıf. Buna karşın birden fazla olay arasında bağlantı kurarak yeni bir çıkarsama yapmak ve kural koymak paralel düşünmeyi gerektiriyor ki bu da insanların mutlak üstünlüğünün devam ettiği bir konu. Eğer defalarca işlemin hızlı ve hatasız yapılmasını, kontrolünü, izlenmesini, ölçülmesini ve raporlanmasını istiyorsanız akıllı makinelere ihtiyacınız var demektir. Eğer bu süreçten gelen verilerle daha kaliteli, hızlı ve ekonomik bir yenilik yapmak peşindeyseniz de ihtiyacınız olan şey kaliteli insan gücüdür. Düşünen insanlar da işte bu işe yarıyor. Yani Amerika'nın rekabet edebilmek için Detroit'e değil Silicon Valley'e ihtiyacı var. Yeni Ekonomi Klübü'nün bu haftaki konukları bunu Türkiye'de başarmak üzerine yola çıktıklarını söylüyor. Türkiye'nin ise bu süreçte neresi Silicon Valley, neresi Detroit olacak buna karar vermesi gerekiyor. Kendinizi bir an şöyle bir meslekte hayal edin; Maslak'ta duvar büyüklüğünde bir ekran veya tabletinizin önündesiniz. En sevdiğiniz muziği dinliyor ve kahvenizi yudumluyorsunuz. Birden bir uyarı geliyor. Ekrana bakıyorsunuz, acil durum çağrısı yapılmış. Bir köy yolunda trafik kazası var. Derecesi yüksek. Yani ölümcül olabilir. Aracın akıllı sensörü, bunu hava yastığının açılması ve aracın sarsıntısından anlamış. Aynı anda en yakındaki acil müdahale istasyonlarına durumla ilgili bilgi gönderilmiş. Araçta zor durumda bir aile var. İtfaye ve trafik de haberdar edilmiş. Birkaç dakika içinde tüm ekipler devrede. Olay yerine varan acil müdahale ekibi isterse merkezdeki tramvoloji uzmanı doktora başvurabiliyor. Bu arada en yakındaki hastane uyarılmış. Yaralının yakınlarına da uzman psikiyatr yönlendirilerek paniklemeleden hastaneye ulasmaları sağlanıyor. Bunlari takip eden çalışan olarak işinizden ve bu sistemden gurur duymamanız mümkün mü. Hele geliştirilmesinde katkınız varsa... Bugün teknolojinin geldigi nokta bu. Adım adım bu yönde gelişiyoruz...
Hata payını yüzde 30 azalttı
Dündar Özdemir/ Turkcell Makineler Arası İletişim Ürünleri Müdürü: Artık makineler insana doydu. Bu yüzden M2M hızla yayıldı. Türkiye ABD ve AB'nin bir kademe altında. Ancak diğer ülkelerin açık ara önündeyiz. Turkcell olarak M2M'de kullandığımız 24-25 uygulama var. Örneğin sulamada bu teknoloji çok verimli şekilde kullanılıyor. İtfaiye araçlarının yangına nereden müdahale ettiği, yoğunluğun nereden arttığı tespit ediliyor.
Dr. Ejder Varol/ Arvento Mobil Sistemler Yönetici Ortağı Avrupa Birliği (AB) desteğiyle İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen çağrı sistemi projemiz var. Acil duruma müdahale sistemleri tasarladık. Koltuk sensörleri sayesinde kaza sırasında sistem otomatik olarak devreye girerek içindekiler kurtarılıyor. TIR'lara yerleştirilen özel cihazla rota dışına çıkıldığında veya istenmeyen yerde durulduğunda merkeze alarm veriliyor.
Mine Galip/ Kaon Danışmanlık ABD'deki uygulamalar bu konuda çok ileri. Araç içi görüntü sistemlerine yönelik ciddi çalışmalar var. M2M sayesinde gelecekte insan hataları en aza indirilecek. Örneğin şoförün uyumaya yakın hareketleri anında tespit edilecek. Böylece kazalar önlenecek. Türkiye'nin adaptasyon yeteneği ve teknoloji kullanımı çok yüksek.
Tamer Tatlıcı/ aSay Enerji Kurucu Ortağı Makinelerin çalışma şekli farklı. Bozulma zamanı geldiğinde mutlaka bir şekilde uyarı veriyorlar. Biz bunu duymak için bir takım cihazlar geliştiriyoruz. Makinelerin kendi aralarında konuşacak dili yaratıyoruz. İnsanların daha az dahil oldukları sistemlerde hata payı yüzde 30 azalıyor. Ancak henüz yapay zekâ noktasında değiliz.
Hakan Orduhan/ Tursan Ulaşım Ortağı Biz bu sistemlerin faydalarını bire bir gördük. Özellikle okul servisi gibi kritik bir alanda M2M'nin faydası çok fazla. Çünkü burada tüm inisiyatifi şoföre bırakmak doğru değil. Makinelerle riskleri minimize etmek zorundayız.