Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasında, gelir paylaşımları ve üretim paylaşım modeline dayalı uluslararası hukuka ve uluslararası modele de son derece uygun, açık ve şeffaf bir anlaşma imzalandığına işaret ederek, ''Şuana kadar kapalı götürülen ve Noble enerji şirketi ile Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Kıbrıs halklarına ne vereceği henüz açıklanmadı. Bu aslında bir tartışma konusudur'' dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasında ''Petrol Sahası Hizmetleri ve Üretim Paylaşımı Sözleşmesi'' imzalandı.
Lefkoşa Merit Otel'de, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın huzurunda yapılan anlaşmaya, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun ile TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal İmza koydu.
TPAO'ya kar payı esasına göre arama, kuyu açma ve işletme yetkisi verilmesini öngören sözleşmenin imza törenine Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da katıldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, imzalar atılmadan önce yaptığı konuşmada, hayırlı ve güzel bir işe imza atılacağını ifade ederek, Sunat Atun'la, iki ülke arasında master planla başlayan ve adanın bütününe çözüm bulan elektrik dağıtımıyla ilgili birlikte çalışma yaptıklarını anlatan Yıldız, ''Bugün burada çok daha kalıcı ve üretim paylaşım modeline dayalı bir yapıyı sağlamış olacağız. KKTC'nin yer altı zenginlikleriyle alakalı gerek karada gerekse denizlerdeki yer altı zenginliklerinin tespitiyle alakalı son derece güzel bir anlaşma yapacağız'' dedi.
Anlaşmanın gelecek nesillere güzellikler ve hayırlar getireceğine inandığını ifade eden Taner Yıldız, Kıbrıs Rum yönetiminin son 2-3 ay içinde uluslararası hukuka aykırı yaptığı faaliyetlerin tarafı olmayacaklarını daha önce söylediklerini hatırlatarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun çözüm önerilerine yönelik yaptığı konuların BM gündeminde yer aldığını kaydetti.
''Açık ve şeffaf''
Eroğlu'nun çözüm önerilerinin sonuç bulması beklentisinde olduklarını ifade eden Yıldız, şunları söyledi:
''Biz burada son derece açık ve şeffaf bir anlaşma yapacağız. KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti ve TPAO arasındaki yapılacak anlaşmanın gelir paylaşımları ve üretim paylaşım modeline dayalı uluslararası hukuka ve uluslararası modele de son derece uygun olarak bir anlaşma imzalayacağız. Ama, şuana kadar kapalı götürülen ve Noble enerji şirketi ile Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Kıbrıs halklarına ne vereceği henüz açıklanmadı. Bu aslında bir tartışma konusudur. Tabii ki Kıbrıs halkının alacağı, ister kuzey ister güneyin alacağı bütün değerlerin anlaşmayla beraber şeffaf olarak ortaya konması lazım. Bu konuda hem uluslararası platforma olan borcunun ödenmesiyle hem de Kıbrıs halkına ödenmesiyle alakalı bir bilginin oluşturulması gerektiğini ve şu anda sondaj faaliyeti yürütülen bu çalışmada bu bilgilerin mutlaka kamuoyu ile paylaşılması lazım geldiğini mutlaka vurgulamak isterim.''
Elektrik konusunda, Kıbrıs Rum kesimini de içine alan master plan çalışması yapıldığını anımsatan Taner Yıldız, KKTC'nin Rum tarafına elektrik vermesinin son derece doğru bir karar olduğunu ve devam edeceğini söyledi. Çıkartılan master planın bir kat daha önem kazandığını kaydeden Yıldız, master planın daha kalıcı öneriler sunduğunu belirtti.
Yıldız, ''Kalıcı ve sürdürülebilir bir enerji politikasının, aslında kendi ayakları üzerinde yürüyebilen, hatta koşabilen bir yapıyı mutlaka sağlamamız gerekiyor. Liberalleşme bunun bir parçasıdır ve serbest piyasa bunun bir parçasıdır'' dedi.
Yıldız, bu konuda teknik yardım yapabileceklerini ve türlü bilgiyi paylaşabileceklerini söyledi.
Taner Yıldız, atılan imzanın Türkiye ve KKTC'nin geleceğine ve nesillere faydalar getireceğine inandığını sözlerine ekledi.
Enerji Bakanı Yıldız
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kıymete değer sismik arama sonuçlarının sondaj faaliyetine çevrileceğini belirterek, ''Biz ümit ediyoruz ki, 2012 de inşallah sondaj faaliyetlerine dönüşebilecek bir yapıyı kurgularız ve kurarız'' dedi.
Bakan Yıldız, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Mehmet Uysal'ın imza koyduğu, ''Petrol Sahası Hizmetleri ve Üretim Paylaşımı Sözleşmesi'' imza töreninden sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Akdeniz'de 2012'de sondaj çalışmasına başlanıp başlanmayacağıyla ilgili bir soru üzerine, yapılanların teknik bir çalışma olduğunu, sismik aramaların başladığını 2 ve 3 boyutlu sismik aramaların değerlendirileceğini kaydeden Yıldız, ''Kıymete değer bulan sismik arama sonuçları tabiki sondaj faaliyetine çevrilecek'' dedi.
TPAO'nun, yapılan anlaşma ile Akdeniz'in en büyük, petrol arama faaliyetleriyle alakalı aktörü haline geldiğini vurgulayan Yıldız, TPOA'nun Azerbaycan, Libya, Kazakistan, Venezüela, Kolombiya ve KKTC'de yaptığı çalışmalarla bu sonuçların alındığını kaydetti.
Taner Yıldız, ''Biz ümit ediyoruz ki, 2012 de inşallah sondaj faaliyetlerine dönüşebilecek bir yapıyı kurgularız ve kurarız. Sismik aramalar da inşallah bunu destekler. KKTC'nin kara parçasında da sondaj faaliyeti yürüteceğimizi unutmamalıyız. Bu da, bu anlaşmanın önemli bir parçası'' diye konuştu.
''Piri Reis görevini başarıyla tamamladı''
Kıbrıs'ın güneyinde bulunan G bölgesi ruhsat sahasındaki sismik tarama çalışmalarını tamamlayarak Gazimağusa Limanı'na gelen Piri Reis gemisinin bundan sonraki görevine ilişkin bir soru üzerine de Yıldız, Piri Reis'in iki boyutlu sismik arama yapan bir gemi olduğunu belirterek, şuana kadar görevini başarıyla tamamladığını söyledi.
Yıldız, Piri Reis'in bir sondaj gemisiyle karşılaştırılmasının haksızlık olduğunu, her ikisinin de faaliyet, fonksiyon ve hedeflerinin farklı olduğunu belirterek, ''O yüzden Piri Reis, TPAO'ya yaptığı bu hizmetlerin karşılığında kendisinin rehabilite edilmesiyle alakalı ücretini o iş karşılığında alacaktır ve bir değer olarak durmaktadır ve ona devam edecektir'' dedi.
KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Atun
KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun da, imza atılmadan önce yaptığı konuşmada, Bakan Yıldız ile yakın işbirliği içinde olduğunu belirterek, ileriki dönemlerde KKTC ile Türkiye elektrik sistemlerinin kabloyla birbirine bağlanmasını da birlikte gerçekleştirme temennisini dile getirdi.
Atun, eylül ayında KKTC Dışişleri Bakanlığı heyetinin Ankara'da yaptığı temaslarda, Rum tarafının petrol ve doğalgaz sondajına başlaması halinde, Türkiye ile KKTC arasında Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması yapılması yönünde bir mutabakata varıldığını, bunun ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan bir heyetin bakanlığının daveti ile KKTC'ye gelerek, gerekli çalışmaları yaptığını ve TPAO'ya da etrafındaki deniz sahalarında arama ruhsatı verilmesi hususunda mutabakata varıldığını anımsattı.
Türkiye ve KKTC'nin, Akdeniz'de petrol ve doğal gaz aranması hususunda işbirliği yapılmasına yönelik kararlılığının daha önce kamuoyunun bilgisine getirildiğini kaydeden Sunat Atun, şöyle konuştu:
''Bakanlar Kurulumuzun 27 Ekim 2011 tarihli yetki kararıyla, bakanlığım ve TPAO arasında imzalanacak olan sözleşmede, yüklenici operatör olarak TPAO'ya kar paylaşımı esasına göre, arama, kuyu açma ve işletme yetkileri verilecektir. Yine sözleşmede belirlenecek olan bir mesafe üzerinden sismik araştırma yapılması ve en az bir kuyu açılması da bu sözleşme içerisinde karara bağlamış olacaktır.''
Bu araştırmaların, Kıbrıs Rum yönetiminin 2003 yılında başladığı ve Kıbrıs Türk tarafının haklarını yok sayan, petrol ve doğal gaz arama çalışmaları sonucu yapıldığına işaret eden Atun, şöyle devam etti:
''Güney Kıbrıs Rum yönetiminin kendi başına Akdeniz'de ve adamız etrafında diğer ülkelerle ekonomik anlaşmalar yapması ve petrol arama gayretleri içerisine girmesi, bizim haklarımızı yok saydığı kadar ada etrafında da kalıcı bir statü meydana getirme gayretlerini de içermektedir. Bu konjoktör içerisinde bizim Türk tarafı olarak kendi haklarımıza halel getirmeyecek bir pozisyonu almak en doğal, en tabi hakkımızdır''
Anlaşma, KKTC Meclisi'nde onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek.