Tahrik olmak 'milli refleksimizdir.' Hatırlayın. 2001'de UEFA Kupası yarı finali ilk ayağında Galatasaray- Leeds United maçı öncesinde Taksim'de iki İngiliz taraftar cinayeti işleyenlere, medyaya ve bazı yetkililere göre 'milli ve ahlaki değerleri aşağıladıkları', 'milli hassasiyetlerimizi tahrik ettikleri' için bıçaklanarak öldürülmüştü. Maçtan sonra Galatasaray'ın galip gelmesi üzerine dönemin Star gazetesi tüyler ürperten bir başlık atmıştı: 'Two size'. Altında da şöyle bir yazı vardı: "Holiganların sokakta da sahada da ağzını burnunu kırdık..." Bir dönem solcuları görünce tahrik olan kimi 'vatandaşlar' şimdi Kürtlerden tahrik oluyor. Tahrik olmanın hududu yok yani. Her koşulda ve her ortamda tahrik olunur! 'Derin devletin' bu tahrik olma halini kaşıdığı anlar ise vahşete, katliama dönüşür. Karşımıza 6-7 Eylül'ler, Maraş, Çorum ve Madımaklar çıkar. Yani bu ülkede tahrik hakkı yaşam hakkından önce gelebilir.