ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay John Dorrian, İncirlik üssünün ABD'nin operasyonları açısından önemini vurgulayarak "Aslında tüm dünya oradan yapılan operasyonlar sayesinde daha güvenli bir yer haline getirildi." dedi.
Bağdat'tan telekonferansla ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) bağlanan Dorrian, Irak ve Suriye'de terör örgütü DEAŞ'a karşı yürütülen operasyonlarla ilgili soruları yanıtladı.
İncirlik'ten DEAŞ'a karşı operasyon yapan ABD'nin El Bab operasyonuna destek vermemesinin eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Dorrian, İncirlik üssünün müttefik güçlere destek olarak istihbarat, keşif ve hava saldırılarının yapılmasında kullanıldığını kaydetti.
Koalisyon için DEAŞ'la mücadelede İncirlik üssünün önemine dikkat çeken Dorrian, "İncirlik hem üs olarak hem de koalisyona sağladığı kapasite bakımından kesinlikle paha biçilmez. Alsında, tüm dünya oradan yürütülen operasyonlar sayesinde daha güvenli bir hale getirildi." ifadelerini kullandı.
El Bab konusunda görüşmeler devam ediyor
Türkiye'nin El Bab operasyonunun birkaç haftadır devam eden diplomatik görüşmelerin konusu olduğuna işaret eden Dorrian, geçen hafta yapılan güç gösterisi sortilerinden sonra ABD'nin El Bab operasyonuna destek vereceğini fakat bu desteğin tarzı ve içeriğinin ne olacağının yapılan üst düzey görüşmelerden sonra netleşeceğini kaydetti.
Türkiye'ye verilecek destek konusunda bir koşul öne sürüp sürmediklerine yönelik bir soruya Dorrian, şöyle cevap verdi:
"Diplomatik görüşmelerin detayına giremeyeceğim çünkü bu konuda çok bilgi sahibi değilim ama bizim Türkiye'nin DEAŞ ile mücadeleye verdiği desteğe ne kadar değer verdiğimiz önemli. Türkiye'nin, sınırlarını DEAŞ'tan temizlemek ve DEAŞ mensuplarının bölgeye sızmasını engellemek için Suriye'nin kuzeyinde yaptıkları çok değerli."
Sözcü, Suriye'nin kuzeyinde halihazırda ABD askerlerinin Türk askerleriyle çalıştıklarını fakat tam olarak nerede olduklarını paylaşamayacağını aktardı.
AA muhabirinin, "Daha önce 'Nerede bir DEAŞ üyesi görürsek vururuz' diyordunuz fakat geçen hafta Türk güvenlik güçlerine saldıran teröristleri vurmayıp alçak uçuş sortileriyle yetindiniz, onları geçen hafta neden vurmadınız?" sorusuna Dorrian, "Yakın mesafe hava desteğinde temel kural zarar vermemektir. Eğer sahada neyi vurduğunuzu görmenizi sağlayacak güçleriniz yoksa bir hava saldırısıyla yerdeki güçlere yardımdan çok onları tehlikeye atarsınız." yanıtını verdi.
Dorrian şöyle devam etti:
"Orada yapabileceğimiz operasyonu yaptık. Ve o zaman yapılabilecek en doğru şeyi yaptık ve o da hava koşullarından kaynaklı kısıtlamalardan dolayıydı. Düşman güçlerinin nerede olduğuna, dost güçlerin nerede olduğuna dair iyi bir kanaat oluştuğunda sizin de söylediğiniz gibi nerede bulursak vururuz."
'Musul harekatında asker sayısını yaklaşık iki katına çıkardık'
Albay Dorrian, "Irak güvenlik güçlerinin Musul'da ilerleyişini hızlandırmak için koalisyon terör örgütü DEAŞ'ın mevzilerine yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı. Eğitim ve taktiksel destek için koalisyon askerlerinin sayısını arttırdık." dedi.
DEAŞ karşıtı koalisyonun aralarında mühendis, istihbarat uzmanı, özel kuvvet birliklerinin de bulunduğu 450 asker daha göndererek Musul harekatında asker sayısını yaklaşık iki katına çıkardıklarını kaydeden Dorrian "Bu düzenleme operasyonun ikinci aşamasına destek için birkaç hafta önce yapıldı." diye konuştu.
ABD askerlerinin zaman zaman Musul'a girip çıktıklarını ifade eden Dorrian, Musul'un DEAŞ'tan kurtarılması ile ilgili bir tarih vermekten kaçındı.
Koalisyonun aralık ayı içerisinde Irak'ta gerçekleştirdiği hava saldırılarında örgütün önde gelen liderlerinden üçünün öldürüldüğünü iddia eden Dorrian, "Ebu Türk ve Fellah el Raşidi kod adlı DEAŞ liderleri 4 Aralık'ta, Imad Abdullah Hamid el Mahalavi ise 21 Aralık'ta gerçekleştirilen hava saldırılarında öldürüldü" dedi.
Raşidi'nin örgütün bomba yüklü araç saldırılarına müdahil olduğunu belirten Dorrian, Mahalavi'nin ise Irak El Kaide'nin önemli liderlerinden olduğunu ve DEAŞ'ın El Kaim kenti liderliğini yaptığını söyledi.
Dorrian ayrıca, DEAŞ'ın finansal kaynaklarının dağıtılmasında rol oynayan Abu Türk'ün örgütün üst düzey yetkilileriyle irtibatlı olduğunu ve Şarkat'ta müttefik güçlere birkaç DEAŞ savaşçısı ile bir aracın üzerinden ateş açarken hedef alındığını ifade etti.