1922'de Tutankamon'un mezarı bulunmasa ve o mezarı bulanlarla ilgili lanet söylenceleri bu kadar ayyuka çıkmasa Hollywood mumya meselesini bu kadar işler miydi, bilinmez. Ama gerçek şu ki Hollywood mumyayı çoktan bir alt tür haline getirdi.
Zombilerin, vampirlerin, bilimum canavarların cirit attığı günümüz kurmaca dünyasında mumyaların biraz geri planda kalmasına anlaşılan senarist ve yönetmen Alex Kurtzman'ın (senarist olarak biliriz ama daha önce Bizim Gibi İnsanlar'ı çekti) gönlü razı gelmemiş. Mumya ile tekrar eski dostları beyazperdeye davet ediyor.
Hikaye aslında bildik. Mezopotamya'da bir lahit bulunur. O lahitin içinde kötülük tanrısı ile işbirliğine girdiği için cezalandırılan ve diri diri gömülen bir Mısır prensesi Ahmanet vardır. Lahitin ortaya çıkmasıyla mumyamız uyanır, yarım kaldığı işi bitirmek, yani kötülüğü yeryüzünde hakim kılmak için, dünyanın daha çok da Londralıların başına musallat olur.
Aslında bu filmden umutlu olmamak elde değil. Çünkü senarist ekibi yıldızlar karması gibi. David Koepp (Jurrassic Park, Dünyalar Savaşı, Melekler ve Şeytanlar, Indiana Jones...), Christopher McQuarrie (Olağan Şüpheliler, Yarının Sınırında, Görevimiz Tehlike...), Alex Kurtzman (Transformens, Kovboylar ve Uzaylılar, Ada, İnanılmaz Örümcek Adam...).
ÇOK EĞLENDİKLERİ BELLİ
Senarist olarak, aksiyon, macera filmlerine de tür filmlerine de hakim olan bu adamlar, bir araya gelince ya maya tutmadı ya da "Hadi biraz eğlenelim" dediler galiba. Çünkü Mumya tüm bu filmlerden birer parça taşıyor.
Filmin adı Mumya ama sanki bir canavarlar geçidi. Sık sık zombiler var, Dr. Jekyll ve Mr. Hyde karakter olarak karşımıza çıkıyor, hayalet arkadaş ortalıkta dolayışor. Film bir bakıyorsunuz Indiana Jones oluyor maceraya meylediyor, bir ara Görevim Tehlike oluyor aksiyona dönüyor. Zombiler ortaya çıkınca korku gerilimin klişeleri devreye giriyor. Elbet karşımızda bir mumya filmi olduğu için bu alt türün olmazsa olmazları da kullanılıyor. Yani yıldızlar karmasından suyu fazla kaçmış canavarlar çorbası var karşımızda.
Film tam da en iyi olması gereken senaryodan gol yiyince Alex Kurtzman'ın yönetmenlik çabaları, Tom Cruise ile Russell Crowe'un eğlenceli olmaya çalıştıkları oyunculukları da bir yere kadar çalışıyor. Güzel arkeoloğun (Annabelle Wallis) cazibesi, mumya Ahmanet'in (Sofia Boutella) çabaları da durumu pek kurtaramıyor.
Belki yapımcısının yüzünü güldürecek ve muhtemel bir seriye dönüşecek olan Mumya, mumya filmleri içinde çok da yer edecek bir film değil. Lakin 55 yaşındaki Tom Cruise'un aksiyon serileri Görevimiz Tehlike ve Jack Reacher serilerinden sonra Mumya'yı da omuzlaması takdir edilesi bir durum. Aktörün performansını iyi bulursunuz kötü bulursunuz o ayrı mesele. Ama hâlâ bu yaşta aksiyon yıldızı olmasını şaşırarak alkışlıyoruz.