KOCA DÜNYA
NOT: Yazı filmin içeriği ile ilgili bilgi vermektedir.
Reha Erdem sinemasının gerçekçi olma iddiası yoktur, insanın mayasına ilişkindir ortaya atılan sorular. Ama yönetmenin çektiği filmler, içinden geçilen zamanın zerreciklerine de bulanır. Biraz da o zerrecikler, seyircide güçlü hissiyat yaratır. Erdem'in filmlerinin sizi koca bir duyguyla baş başa bırakmasının sebeplerinden biridir bu.
Usta yönetmen, Koca Dünya'da öksüz ve yetim iki kardeş, Ali (Berke Karaer) ile Zuhal'in (Ecem Uzun) hikayesini anlatıyor. Onlar ait olamadıkları, aidiyet de duyamadıkları hatta onların bir araya gelmesini engelleyen bir dünyadan kaçıp bir ormana sığınıyor. Ve bu koca dünyada kendilerine bir yer bulma ve var olma mücadelesi içine giriyorlar. Ama bu o kadar da kolay olmuyor. Her şeyin birbirine karıştığı ve karışıp harmanladığı zamanlarda yaşanan şizofren durumu, kendilerince anlama ve anlamlandırmak zorunda da kalıyorlar.
Erdem'in Beş Vakit, Hayat Var, Korkuyorum Anne filmlerinde farklı şekillerde anlattığı büyüme hikayelerinin son halkası olarak da görülebilir Koca Dünya. Ama biraz daha fazlası var filmde. Erdem, sinemasında mesele ettiği birçok temayı, konuyu çok can alıcı bir şekilde harmanlayıp sinematografik olarak en usta işini ortaya koyuyor.
Film şizofren zamanlardan geçen dünyanın, tüm reddediş ve mücadeleye rağmen çıkışsızlığının görsel bir karşılığına dönüşüyor. Sihirbazın şapkadan tavşan çıkarması gibi, yaşanılan şu ahir zaman da bir keçiye baba dedirtiyor. Dolayısıyla keçiden medet uman ruh halinin filmi de Koca Dünya. Peki bu kadar umutsuz mu derseniz, değil. Film umudu yıkanmak istemeyen çocukların sıkı sıkıya birbirine sarılmasında görüyor. O, sinema tarihimize geçecek, ulaşılması çok zor gibi görünen rüya sekansı da işte o umudun şahane görsel karşılığı.
Birçok sinema yazarı arkadaşım Koca Dünya'yı Hayat Var'ın bir devamı olarak görse de Ali ile Zuhal uzaktan uzağa Yılmaz Güney'in Umut filmindeki Cabbar'ın çocuklarının filmi gibi geliyor bana. (Bu arada Berke Karaer ve Ecem Uzun'un performansına ve muhteşem uyumuna da ancak şapka çıkarılır.)
Eee bu koca dünya gittikçe Neşet Ertaş'ın türküsündeki (Reha Erdem Jîn filminde bu türküyü kullanmıştı) Yalan Dünya'ya dönüşürken Erdem de bu yalan dünyaya umutlu bir ok atıyor ve hedefi de 12'den vuruyor. Naçizane Türk sinema tarihimizin üst sıralarda yer aldığını düşündüğüm en iyilerinden biri Koca Dünya. Reha Erdem'in de başyapıtı. Kaçırmayın derim.
Biz onları böyle sevdik
ŞİRİNLER: KAYIP KÖY/ SMURFS: THE LOST VILLAGE
Raja Gosnell yönetiminde iki kere (2011 ve 2013'te) gerçek oyuncularla gerçek dünyanın içinde maceralar yaşayan Şirinler, yine animasyon dünyasına, bizce de özüne, dönüyor. Ki iyi ki de dönüyor. Çünkü o çizgi kahramanlar biraz da Pierre 'Peyo' Culliford'un yarattığı kendi dünyalarında yaşadıkları maceralarla kıymetliler.
Yönetmen Kelly Asbury Şirinler Kayıp Köy'de, Peyo'nun yarattığı dünyanın içinden bir macera anlatıyor bize. Şirin Baba, Şirine, Güçlü, Sakar, Gargamel, Azman'ın başını çektiği bir macerada şaşırtıcı sürprizler de var hem de çok. Hem çocuklara hem de Şirinler'i seven büyük çocuklara yönelik keyifli ve bu fenomen çizgi kahramanlara yakışır bir animasyon. İyi şirinlemeler!