Feel. Her yerde çalıyor. Hem çok bizden hem de değil. Tam bir sentez. İlk kez dinleyenler prodüktörün ve vokalin Türk olduğuna inanmakta güçlük çekiyor. Şarkı, DJ Mahmut Orhan'a dünyanın en önemli plak şirketlerinden Ultra Records'un kapısını açtı. İçeride başka kimler mi var? Calvin Harris, Steve Aoki gibi dev isimler... Orhan'ın müthiş bir ses olan Sena Şener'le birlikte yaptığı şarkının İstanbul'da çekilen klibinin Youtube'da izlenme rakamı 120 milyonu aştı. Türkiye'nin tanıtımı için daha güzel bir fırsat olabilir mi!
DJ Mahmut Orhan, Bursalı, 23 yaşında, çok genç bir prodüktör. İlk prodüksiyonlarını kırık kulaklığı kafasına bantlayarak ve o halde uyuyakalarak yapmış. Şimdi aynı gün iki ayrı ülkede DJ setinin başına geçtiği oluyor. Almanya'da da ondan bahsediliyor, Dubai'de de... En son, prestijli müzik dergisi Billboard'da bir söyleşisi yayınlandı. Mahmut Orhan'la geçen yılı konuşmak için bir araya geldik. Müziğini zaten seviyorduk ama itiraf edelim kendisini daha çok sevdik.
- Ününüz sınırları aşmış durumda. Bugüne kadar kaç ülkede çaldınız?
- Almanya'dan Kanada'ya, Arap ülkelerinden Rusya'ya 20-25 ülkede çaldım.
- Çaldığınız kitlenin sizden ne beklediğini kolay anlar mısınız?
- Sekiz yıldır neredeyse her gün çalıyorum. 16'dan 70 yaşa kadar herkesi eğlendiriyorum. Karşımdaki kalabalığa baktığımda ne istediklerini çok net anlarım.
- En sevdiğiniz kulüp hangisi?
- Romanya, Timişoara'daki Epic'e bayılıyorum. Mekan DJ'lere göre tasarlanmış. Kabin çok büyük. Arkada iki koltuk var. DJ'lerden biri çalarken diğeri dinlenebiliyor. Çalarken okey oynuyorsunuz.
- Yoğun bir temponuz var değil mi?
- 2016 çok yoğun geçti. Farklı yerlerde çalmak için günde üç kez uçtuğum oldu. Sadece uçak da değil, üç-dört saat süren araba yolculukları da var. Genelde uyudum, kalkıp çaldım, sonra yine uyudum.
- Bu yüzden mi özel jetler, limuzinler, lüks oteller DJ'lerin hayatının bir parçası haline gelmiş durumda?
- Kendime ait özel jetim yok ama programımın aksamaması için bindiğim oluyor. En son yılbaşı gecesi Azerbaycan, Bakü'de bir partide çaldım. Setim biter bitmez İstanbul'daki partiye yetişmek için özel jetle seyahat ettim. Çok gencim. İnşallah birkaç seneye ben de özel jet alırım. Lamborghini'nin özel tasarım limuziniyle de yolculuk ettiğim oldu.
- Geçen yıl yıldızınız parladı. Şöhretin başınızı döndürdüğü oluyor mu?
- Ünlü olduğumu yeni yeni anlıyorum. Her şeyin çok güzel olduğunu gördüğümde devamının da geleceğini düşünüp işime daha sıkı sarılıyorum.
- Tadını çıkartma kısmıyla ilgilenmiyor musunuz?
- Tadını çıkartma kısmı nasıl oluyor bilmiyorum. Yaptığım bir parçayı, bir sayfalık hikayeyle bana anlatanlar oluyor. "Dinlediğimde böyle hissediyorum" diyorlar. İnsanlarla sohbet etmek, onların bana bakışını görmek önemli...
- İyi para kazanıyor musunuz?
- Kazanıyorum. Ama para kazanmak için yaşamıyorum. Büyük paraların içinde büyümedim. Olsa da olur olmasa da. Ailem için istediklerimi yapabiliyorum. Beni en çok mutlu eden o. Ekibim, dostlarım evlerine mutlu dönüyorsa başka bir şeyin önemi yok. Barış Manço, Kemal Sunal gibi isimler halkın sevgisini parayla satın almadılar. Dürüstlükleri, hayata bakışlarıyla örnek oldular. Birileri de beni böyle bilsin isterim.
19 YAŞINDA MÜZİK DİREKTÖRÜ OLDU
- Müzik eğitiminiz var mı?
- İlk olarak 15 yaşında Bursa'da Üç
Adam Ses Işık adlı seslendirme firmasında
çalışmaya başladım. Müzik eğitimim
yok. Usta-çırak ilişkisi ile yetiştim. Çalıştım,
kendimi geliştirdim.
- Müziğe doğuştan yeteneği olanlardan mısınız?
- "Küçükken eline gitarı verdik çaldı"
gibi bir hikayem de yok. Para kazanmam
gerekiyordu, müzikle ilgili bir işe denk
geldim. Ama 2010 yılında kendi müziğimi
üretmeye başladıktan sonra her şey
çok değişti. İlk kez o zaman "Ben müzik
için doğmuşum" diyebildim.
- İstanbul'a taşınmanız nasıl oldu?
- 2011 yılında artık birçok mekanda
parçalarım çalınıyordu. 19 yaşındayken
Bebek'teki ünlü bir gece kulübünden müzik
direktörlüğü teklifi geldi. Kabul ettim.
- İstanbul'a alışmak zor oldu mu?
- İki yıl boyunca aralıksız her gün çalıştım.
Kulüpten çıkıp eve gittim, müzik
yapmaya devam ettim. Sosyal hayatım
olmadı. Para biriktirdikçe evimde kendi
stüdyomu kurdum. Zaten en büyük hayalim
de buydu.
- Sever misiniz hayal kurmayı?
- Sürekli hayal kurarım. Bir arabaya
sahip olmak gibi hayaller değil. Arkadaşlarımla
büyük işler başarmak en büyük
hayalim. Özellikle de bir Türk olarak
yurtdışında başarılı olmak benim için çok
önemli. Milliyetçi bir insanım. Türküm,
Bursalıyım, Bursasporluyum. Bursaspor'un
hiçbir maçını kaçırmam.
Bir kariyerim, yapacak işim var
- Çok duygusalım. Babamdan bana geçmiş. O da çok duygusal. Mesela oturup biriyle dram türünde film izleyemem. Bir kez kız arkadaşımla izlemiştim. Sonra ayrıldık zaten. - Bir kariyerim, yapmam gereken çok iş var. Bu dönemde birine bağlanmak istemiyorum. Çünkü onu mutlu edecek vakti ayıramam. Sevdiğim insanın mutsuz olmasını da istemem.
BİZİ HUZURSUZ BİR ÜLKE HALİNE GETİRMEK İSTİYORLAR
- Terör olayları sizi nasıl etkiliyor?
- 15 Temmuz gecesi Bulgaristan'a gidiyordum. Sınırdan çıktık, tanıdıklar aramaya başladı. Hayatımın en kötü iki saatiydi. Bu arada kulüpte üç bin kişi beni bekliyor. Kuliste neredeyse ağlayacaktım. Ama çıktım müziğimi yaptım. Çok zordu çalmak.
- Reina'ya da bir saldırı oldu...
- Çok etkilendim. Saldırıdan sonra bir hafta müzik yapamadım. Sadece uyudum. O gece çok yakındaki başka bir kulüpte çalıyordum. Arkadaşlarım, ekibim yanımdaydı. Ama böyle yaşamak istemiyorum. Reina yeniden açıldığı gün tekrar gideceğim. Kimse korkmasın. Amaçları, bizi huzursuz bir ülke haline getirmek. Bu yüzden daha mutlu bir ülke olmalıyız. İyi bir yere doğru gideceğimize inanıyorum.
GÜZEL BİR İSTEK BOMBARDIMANI VAR
- Yeni parça hazır mı? Onda da Feel'daki gibi Doğu-Batı sentezi hissini alacak mıyız?
- Evet, hazır. Müzikte bir duruşum var. Şarkılarımda keman, etnik hava, arabesk ruh hep olacak. Kemanı Aslıhan Batur çalıyor. Uyumumuz müthiş.
Yeni parça öncesinde uluslararası müzisyenlerle ürettiğim şarkıları da yayınlayacağım.
- Bu çalışmalarda Ultra Records'un rolü oluyor mu?
- Ultra büyük bir şirket, etkisi yüksek. Onun sanatçısı olarak girdiğim her ortamda çok saygı görüyorum. Devamlı iletişim halindeyiz. Ama bahsettiğim çalışmalar ekibimle benim girişimlerimiz. Ekibimin çoğu çocukluk arkadaşım.
- Burada da sizinle çalışmak isteyen çok kişi var değil mi?
- Güzel bir istek bombardımanı var diyebilirim. Ama ben tam anlamıyla bir aranjör değilim. Çok gencim.Sadece remix'le destek verebiliyorum. Ayrıca müziğim herkese göre şekillenemeyebiliyor. Ama Ayşe Hatun Önal'a bir aranje yaptım. Ama onu da dinlediğinizde "Bu Mahmut'un" diyeceksiniz.
- Önal dışında son dönemde başka kimlerle çalıştınız?
- İlyas Yalçıntaş'la çalışıyoruz. Buray'a yeni bir remix yaptım. Edis'le de yeni albümünde inşallah ortak çalışmamız olacak. Üçü de yakın arkadaşlarım, devamlı beraberiz. Yeni jenerasyonun en iyileri onlar bence. Yalın Abi için müziğim söz konusu olduğunda beni en iyi hissettiren vokal diyebilirim. İnanılmaz. Sesinde Aşk Var şarkısına remix yaptım.
- İyi prodüktör nasıl olunur?
- Aslında formül çok basit. Müziğini sevdirmek istiyorsan karşındakinin dilinden de anlamalısın.
- Müzikte hedefiniz nedir?
- Türkçe bir parçayı dünya hiti yapabilmek en büyük amacım. Tomorrowland, UMF gibi ünlü bir festivalde Bursaspor formasıyla veya Türkiye'yi simgeleyecek bir tişörtle çalmak isterim. Bir de ekibimle gençlere yol göstermek istiyoruz. Bu yıl Riko Disco adı altında onlar için çalışacağız.
- Yolunuzda ilerlemek isteyenler oluyor mu?
- Genelde gençler yazıyor. "Abi kimse destek olmuyor" diyorlar. Destek beklemesinler. Kimseye de kızmasınlar.
Kızdıkça, birine kötü heves ettikçe işler daha kötüye gidiyor. Bana da kimse destek olmadı. Bir sene boyunca kimse yaptıklarım için güzel olmuş demedi. "İğrenç, hiç olmamış" dedi abilerim, patronlarım. En büyük teşekkürü bu yüzden onlar hak ediyor. O dönem hırsımdan ağlardım.