STAJYERKEN BENİ DE İŞLETTİLER
Dizide stajyer Deniz karakterini canlandıran Zeynep Çamcı, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu. Oyunculuğun yanı sıra eşiyle birlikte bir de reklam ajansı olan Çamcı aynı dizideki gibi sakin ses tonu, enerji dolu gözleriyle insanın kalbini çalacak bir samimiyette.
"Güneş gözlüğü merakım var. Koleksiyon yapıyorum" diyen Çamcı, rolü gereği sık sık stajyer olduğu o günleri ve şirketlerinde staj yapan gençleri anıyor. O kadar samimi ki Cosmopolitan'ın stajyeri Melek Salman'ı yanına çekiyor "Anlarım ben senin derdinden" diyor...
- Nasıl sevdiniz mi Cosmopolitan'ın atmosferini?
- Zeynep Çamcı: Aynı reklam ajansları gibi aslına bakarsanız. Ben de İletişim Fakültesi mezunuyum. Dolayısıyla staj yaptığım yerler buradan çok farklı değildi. Zaten bizim dizide dergi çekimlerini yaptığımız mekan da eski bir reklam ajansı...
- Siz de staj yapmışsınızdır. Var mı o günlerinize dair anılar?
- Z.Ç: Olmaz olur mu? Bizim sektörde ilk geleni, stajyeri muhakkak işletirler. Herhalde aynı şey yazılı medya için de geçerlidir. Bana da "Pembe kamera tozu getir" dediler mesela. Biliyorum öyle bir şey yok. Ama insan "Ay şaka mı yapıyorsunuz?" denmiyor... Ben de yaklaşık bir saat ortalarda dolandım, bakındım bile bile böyle bir şey olmadığını. Sonra yanlarına gidip "Eflatun tonlarında varmış, o yüzden getirmedim" dedim. Neyse bir şey demediler, şakayı da daha uzatmadılar...
- Diziyi izliyor musunuz bir dergi stajyeri olarak?
- Melek Salman: Evet. Dergide staj yapmayı çok istiyordum zaten. Uzun zamandır hayal ettiğim bir işti. Moda bloğum da vardı ve o yüzden bu işin profesyonel bir şekilde nasıl yapıldığını görmek istedim.
- Size de şaka yapıldı mı?
- M. S: Yok buradaki ekip çok tatlı. Aynı bir aile ortamı gibi. Herkes birbirine sıcak davranıyor, yardımcı oluyor.
- Dizide canlandırdığınız karakteri seviyor musunuz?
- Z.Ç: Sakar gibi görünüyor ama aslında sakar bir kız da değil. Ancak olmayacak anda, inanılmaz ters bir şeyler yapıyor.
- Giyinmeye meraklı mısınız, modayla ilgilenir misiniz?
- Z.Ç: Modayı takip ediyorum ve çok seviyorum. Düzenli olarak bir kadın dergisi alıp okuma alışkanlığım yok ancak dergi bulduğumda da alıp bakmayı sayfaları karıştırmayı çok seviyorum.
- Peki sizin tarzınızın, canlandırdığınız karaktere bir yansıması var mı?
- Z.Ç: Evet. Senaryoyu okurken hemen kendimden de bir şeyler eklemek istedim. Sonuçta karşımızdaki gibi kendi ruh haline göre giyinen hatta ciddi bir tarzı olan bir kız. Onun ayağındaki siyah ayakkabılar tamamen benim fikrimdi mesela. Ben de aynısından vardı ve benzerlerini yaptırdık. Ayrıca canlandırdığım karaktere kendime ait aksesuvarlar eklemeyi de çok seviyorum. Bence Deniz, tamamen hissettiği gibi giyiniyor. Onu canlandırmak eğlenceli.
- Kendi şirketiniz de var ve oraya da stajyerler alıyorsunuz. Neye göre seçiyorsunuz stajyerleri ya da neye göre sizinle kalmalarına karar veriyorsunuz?
- Z.Ç: Gözlerinden ışık ve mutluluk saçan her insan bizimle kalsın istiyorum. İyi niyetli olsunlar, çalışsınlar... Saygılı bir şekilde kendi doğrularına göre "Hayır" demeyi bilen gençlere de çok büyük saygım var.