İlk albümü
Yaş Hikayesi'ne adını veren şarkısı Merve Özbey'i kısa sürede sosyal medya fenomeni yaptı. "Vurur yüze ifadesi, bulur seni bitanesi" sözü slogana dönüşmüş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım dahi katıldığı bir televizyon programında bu sözden alıntı yapmıştı... İlk kez Erdem Kınay'ın
Proje 1 ve
Proje 2 albümleri vesileyisyle tanıdığımız Özbey'i ilk keşfeden ise Ebru Gündeş olmuş. Şarkıcı Utku'nun sahne aldığı bir kulüpte vokal yapan Özbey'i dinleyen Gündeş birkaç şarkı daha söylemesini rica ettikten sonra "Vokalim olmak ister misin?" diye sormuş. Ardından da Demet Akalın, Bengü, Ferman Toprak, Özcan Deniz, Utku, Yaşar İpek gibi birbirinden başarılı isimlerle çalışmış. Demet Akalın'ın albüm lansmanında tanıştığı Emre Kınay ise onun deyimiyle hayatta kazandığı Milli Piyango bileti olmuş. Merve Özbey'in şarkısı dillere pelesenk olsa da kendisini çok da fazla tanıyan yoktu. Çünkü hem Erdem Kınay'ın kliplerinde hem de kendi ilk klibinde geri planda kalmış ve 'gizemli kadın' imajı yaratılmıştı. Şimdiyse albümünün ikinci klip parçasını
Topsuz Tüfeksiz isimli şarkıya çekti. Bu kez klip boyunca Özbey'in kendisi ön plandaydı. Yönetmen Oya Özgey Koçak'ın çektiği klipte Özbey dünya starlarının kullandığı Dolce & Gabbana marka kulaklıkla kamera karşısına geçti. İkinci klibinin hemen ardından Özbey'le bir araya geldik. Keşfedilme hikayesi, sanatçı dostları ve hayallerini konuştuk...
- Ebru Gündeş, Demet Akalın, Özcan Deniz, Utku, Yaşar İpek, Bengü... Birbirinden iddialı ve başarılı isimlerin arkasında vokal yapmışsınız. Bu kadar iyi isimlerle çalışmak herkese nasip olmaz. Siz nasıl başardınız?
- Ebru Gündeş'le tanışmam ve çalışmam tamamen tesadüf oldu. Bir gün Kartal'dan Levent'e bir işe gittim. Yanıma da sadece yol parası olarak 20 TL aldım. Zaten müzisyenler sahne sonrası paralarını alırlar, ona güveniyordum. Ama Levent'teki iş iptal oldu. Eve dönecek param yok, annemi de üzülmesin diye aramadım. O gün bir arkadaşımı aradım Utku'ya çağırdı. Zaten hazır giyinmiştim ve orada şarkı söyledim. Ebru Gündeş de izleyenler arasındaydı. Birkaç şarkı daha söylememi istedi. Sonra da "Vokal yapmak ister misin?" dedi. Ardından da saydığınız diğer isimler geldi.
SANATÇILAR HEP DESTEK OLDU
- 13 yılda bu isimlerden epey tüyo almışsınızdır. Anlatsanıza biraz kimden neler kaptınız?
- Sahnede gördüğünüz Merve'nin kendine has tavırları var elbette. Ama bir de çalıştığım kişilerden öğrendiklerim var. Çünkü kartelam geniş. Örneğin Demet Akalın'dan sahnede nasıl durulması gerektiğini öğrendim, seyirciyle nasıl iletişim kurmam gerektiğini öğretti. Ve iyi olmak için aşmam gereken basamakları gösterdi. Demet Akalın seyircinin nabzını çok iyi tutar. Sahne şovları çok keyiflidir.
- Ebru Gündeş'le çalışmak neler kattı peki size?
- Ebru Gündeş'ten mikrofon tutmayı öğrendim. Nasıl dik durulur ve sahnenin hakimi nasıl olunur, bunları hep ondan öğrendim. Utku'dan ve Ferman Toprak'tan ise gece hayatında seyircinin nabzını tutmayı öğrendim.
-
Genelde müzik camiasında çok fazla dostluğun olmadığı konuşulur. Siz de durum nasıl oldu?
- Albüm yapalı henüz dört ay oldu. Bengü, Demet Akalın kimsenin göstermediği desteği gösterdiler, hep sonuna kadar arkamda oldular. Aslında ben çok fazla bu dünyanın içinde yokum. Ama bu isimler ve elbette Erdem Kınay düştüğüm anda beni hep kaldırıyorlar. Sırf müzik anlamında da değil, günlük hayatta da yanımda oluyorlar.
KINAY PİYANGOM OLDU
- Erdem Kınay sayesinde ise artık ön plana geçtiniz diyebilir miyiz?
- Benim hayatımdaki Milli Piyangomdur Erdem Kınay. Demet Akalın'ın albüm lansmanında solo performans sergilerken Erdem Kınay da oradaymış. Görüşmek istediğini söyledi, koşa koşa yanına gittim. Proje albüm yapacağını söyledi ve birlikte demo yaptık. Erdem Kınay'ın albümlerinde seslendirdiğim
Duman ve
Helal Ettim şarkıları ses getirince de
Yaş Hikayesi albümü geldi.
-
Albüm yapıp, ünlü olunca neler değişti hayatınızda?
- Aslında bunca yıldır "İstemiyorum" dediğim şeyler içimde varmış. Çok daha fazlasını, insanların şarkılarımı duymasını gerçekten istiyormuşum. Ama daha önce muhtemelen gençliğin verdiği tedirginlikten dolayı bu piyasanın içine girmek istememiştim. Avantajı olduğu kadar dezavantajı da var bu işin. Ama şöhretin ne demek olduğunu bilmiyorum. Ve bildiğim anda da değişmekten korkuyorum. Evet şarkı söylemeyi seviyorum ve insanların beni tanıması üzerine vitamin gibi geliyor. İnanın fotoğraf çektirirken ben onlardan daha çok heyecanlanıyorum. Bir de işimle mahremimi dengelemeye çalışıyorum.
- Utangaç bir yapınız mı var?
- Yapı olarak sakin ve sabırlı bir kadınım. Zaten mahcup insanı çok severim, herkesin içinde utangaçlık olmalı.
-
Sahnede de utangaç mısınız?
- Sahneye çıkmadan önce daha çok heyecan ve insanlar acaba nasıl bulacak tedirginliği duyuyorum. Elim ayağım titriyor ama işin içine utangaçlık girerse performansım yarı yarıya iner. Gelen seyirciye hizmet için sahneye çıkıyorum, buna izin vermem.
- Sahne şovlarıyla aranız nasıl? Dans etmeyi sever misiniz?
- Sadece evde kendi kendime dans ediyorum, sahnede çok utanıyorum. Yalı kazığı gibiyim sahnede. Yakında dans derslerine başlayacağım ama öğrendiklerimi nasıl sahneye uygularım işte o anda bütün devreler yanabilir.
-
Örnek aldığınız, beğendiğiniz sanatçılar var mı?
- Beyonce ve Rihanna'yı örnek alıyorum.
PAZARLAMA ÇALIŞMASI DEĞİLDİ
- "Vurur yüze ifadesi, bulur seni bitanesi" sözü kısa sürede sosyal medyada fenomen oldu. Bekliyor muydunuz böyle bir ilgi?
- Bu kesinlikle planlanmış bir pazarlama çalışması değil. Bir sihirli değnek geldi, dokundu ve milyonlara yayıldı sanki. Ev kadınından siyasetçisine, öğretmeninden öğrencisine gitti de gitti. Bu bir mucize, çok güzel bir şey. İlk albümümde ilk şarkımın böyle desteklenmesi ve ilgi görmesi güzel bir şey.
- İlk albüm çıktı ve oldukça ses getirdi. Şimdi hayalinizde ne var?
- Hayalimde Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda konser vermek var. Daha fazla insana sesimi duyurmak istiyorum. Bir de mümkün olur mu bilmiyorum ama herkesin kalbine dokunmak isterim.
ASLA ÇORBAYLA YETİNMİYORDUM
- İlk kliplerde çok da önplanda değildiniz. Bu bir strateji miydi?
- Tercih etmedik, öyle gelişti. Bir strateji değildi. Erdem Kınay'ın albümleriydi ve benim ön planda olmam gerekmiyordu. Ama gizeme dönüştü ve dinleyenler arama motorlarında benim adımı yazmaya başladı.
- Bir de o dönem kiloluymuşsunuz galiba.
- 12 kilo fazlaydım. Yemek yemeyi çok seviyorum. Diyet yapmayı ve kurallara uymayı ise sevmiyorum. O yüzden şu saatte şunu yemeliyim yerine beslenme alışkanlıklarımı değiştirdim. Makarnayı, kolayı hayatımdan çıkardım. Gece sahnelerinden sonra da acıkıyordum. Açken insan uyuyamaz. "Hadi çorba içelim" diyorduk ama ben asla çorbayla yetinmiyordum. Ne varsa yiyordum. Gece sahneleri yoğun olunca yemekle ayakta kalabiliyorsun. Şimdiyse yeşil elma ve suyla geçiştiriyorum. Bir de benim boyum 1.60. Minyon olduğum için, bir kilo alsam bile fark ediliyor. Onu vermek için çok çalışmam gerekiyor.
- Albüm yaptıktan sonra mı kilo vermeye karar verdiniz?
- Kendime olan saygımdan verdim. Hem kendime hem de, izleyicilere. Son zamanlarda aynaya baktığımda mutsuzdum, alışverişe çıkmak da istemiyordum.
HAYATTAKİ EN BÜYÜK EĞLENCEM KİTAPLAR
- Boş zamanlarınızda eğlenmek için neler yapasınız?
- Kitap okuyorum, hayattaki en büyük eğlencem kitaplar. Zaten eve döndüğümde zamanın çoğu uyuyarak geçiyor. Kalanında ailem, köpeğim ve kitaplarımla. Ev işleri, temizlik, yemekler derken işim bitince kitaplarımla köşeme çekiliyorum.
- Neler okuyorsunuz?
- Türk edebiyatını çok seviyordum. Şimdi dünya edebiyatına sardım. Daha önce hep Ayşe Kulin, Orhan Pamuk okurdum şimdilerde dünya edebiyatına yöneldim. Roman seviyorum.
- Şarkı sözü yazdığınızı biliyorum, peki hiç roman yazmayı düşündünüz mü?
- Aslında düşündüm ama iyi bir okur olmak, kötü bir yazar olmaktan daha iyi. Dünyada o kadar iyi yazarlar var ki ben henüz o kapasiteye ulaşamadım. Ama ikinci albümde bir şarkı sözüm olacak.
DÜZGÜN GİDEN BİR İLİŞKİM VAR
- Parmağınızda bir tek taş var.
- Evet düzgün giden bir ilişkim var ve inşallah sonu da güzel olur. Hayatta iş, aşk bir arada olmayacak diye bir şey yok. Akademisyen olma hayalim de devam ediyor. Belki sabah 07.00'de kalkıp okula gideceğim, ardından havalimanına gidip konsere geçeceğim ve ev hayatını da yöneteceğim bir dönem gelecektir. Azminiz olursa olur. Ama hırstan bahsetmiyorum, hırs kötü bir şey. Hayatımda yaptığım işin en iyisini yapmak isterim. Bu temizlik için de yemek için de şarkı söylemek için de aynı.
Kartal'dan Levent'e işe giderken yanıma sadece 20 TL almıştım. Ama iş iptal oldu. Eve dönecek param yok, bir arkadaşımı aradım Utku'ya vokale çağırdı. Ebru Gündeş de izleyenler arasındaydı. Gündeş birkaç şarkı daha söylememi istedi. Sonra da "Vokal yapmak ister misin?" dedi.