Kuzey Güney dizisinin geçtiğimiz haftaki bölümünün tanıtımında hepimizin içini burkan bir şarkı çaldı. İnternette hızla yayılan bu şarkı, 70'lerde Saadet Sun tarafından seslendirilmişti.
Söz ve müziği Sezen Aksu'ya ait olan Yeter ki bu defa Zeynep Casalini'nin yorumuyla yeniden hayat buldu.
Pasaj Müzik etiketiyle dijital ortamda yayınlanan şarkının klibini, Aşk-ı Memnu, Kuzey Güney gibi sevilen dizilerin yönetmeni Hilal Saral çekti.
Son albümü üzerinden beş yıl geçen, bu süre içinde evlenip Bodrum'a yerleşen ve ikinci kızını dünyaya getiren Casalini ile yeni şarkısından Bodrum günlerine pek çok şeyi konuştuk...
- Günleriniz nasıl geçiyor Bodrum'da?
- Sabah bebekle uyanıp, hayatımda organik olmayan tek madde olan kahve ile güne başlıyorum. Evde yaptığım yemekleri misafirlerimize tattırmak için haftada bir iki kez eşimin restoranı Begonvil'de mutfağa giriyorum.
Havaya göre denize ya da dağa yürüyüşe gidiyoruz.
KIZIM DOĞUŞTAN VEGAN
- Sağlıklı yaşama kafayı halde taktınız yani...
- Kabuslarımdan biri hastalanarak ölmek. Doğru beslenme ve sporla bundan sıyrılmaya çalışıyorum.
- Bebeğiniz Daphne'ye aşı yaptırmamanız büyük tartışmalara yol açmıştı. Her şey yolunda mı?
- Maşallah gayet yolunda.
Kafamdan bir şey uydurup, onu hayatımdaki en önemli kişilerde uygulayacak kadar şuursuz birisi değilim. Ben modern tıbbın, alternatif tıpla birlikte yol almasından yanayım.
- Daphne'nin beslenme şekli de oldukça farklı...
- Daphne doğuştan vejeteryan, hatta kısmen vegan. Eğer ileride hayvansal gıda almak isterse kimse onu engellemeyecek elbette, aynen ablası gibi. Ama bir bebeğin çiğ pancar, enginar, ceviz, badem, avocado yemesini izlemek çok güzel, huzur verici.
- Siz ne kadar süredir et yemiyorsunuz?
- Etik sebeplerden dolayı dört sene önce vazgeçtim, hiçbir zaman et seven biri olmamıştım zaten. Vejeteryan olmamda eşim Tahsin'in etkisi çok büyük. İkimiz de, öldürülen bir canlıyı yemeyi tercih etmiyoruz.
- Evliliğiniz neden bu kadar çok konuşuldu sizce?
- Sebebini gerçekten bilmiyorum, o yüzden bu beni ve yakınlarımı daha çok şaşırttı.
- Yeter ki şarkısını seçmenizin bir nedeni var mı?
- Bu şarkı konserlerimde severek söylediğim, söylerken bazen ağladığım bir şarkıydı.
Hep bu şarkıyı yeniden yorumlamak istiyordum, kısmet bugüneymiş.
- Sizde şarkıdaki gibi 'Yeter ki gitme, her şeye razıyım,' diyenlerden misiniz?
- Hiç değilim ama şarkı o kadar güzel ki, söylerken öyleymişim gibi hissediyorum.
İşin büyüsü de burada.
- Peki giderse ne yaparsınız?
- Ağlarım, mahvolurum ama gitme demem.
- 'Açaydım kollarımı, gitme diyeydim,' dediğiniz olmadı mı hiç?
- Hayatımın ilk erkeği olan babam hariç. Bir tek ona gitme diye yalvardım, ama gitti. Gitme demenin işe yaramadığını öğrendim.
SEZEN HEP HAYATIMIN İÇİNDE
- Beş yıl sonra yeni bir single ile geri döndünüz. Nasıl gelişti?
- Uzun zamandır yeniden bir şeyler yapmam için başımın etini yiyordun, o gün 'Tamam, söz yapacağım,' demeden skype'ı kapatmayacağını söyledin. Kaçamadım senden, Londra'dan ikna ettin beni.
- Yeter ki bir Sezen Aksu şarkısı. Aksu'nun hayatınızdaki yeri çok büyük değil mi?
- O hep başka bir yerde; kalpte, akılda, dilde. Ben çok şanslıydım. Türkiye Şarkıları konserleri sırasında Sezen'in vokalistliğini yaptım ve o özel anları onunla paylaştım.
TAHSİN'İN BAKKALA BİLE GİTMESİNİ İSTEMİYORUM
- Babanızla olan ilişkiniz, bütün ilişkilerinizi etkilemiş olmalı...
- Kesinlikle çok etkiledi. Hayatım boyunca kaybetmekten korktum.
- Şu an babanızla ilişkiniz nasıl?
- Hayatım boyunca babamı beş-altı kez gördüm. Onu en son 13 yıl önce gördüğümde, aramızda hiçbir ilişki olmadığını da gördüm.
- Tahsin Bey'e olan büyük aşkınız hâlâ devam ediyor mu?
- İlk günkünden çok daha fazla aşığım ona. Çünkü onu ilk günkünden daha fazla tanıyorum. Tahsin'in bırak uzaklara gitmesini, bakkala bile gitmesini istemiyorum.
- Sebebi kıskançlık mı?
- Yok, sadece özlem.