Evdeki
mutlu ve huzurlu bir ortamın bozulması, en az çocuklar kadar evcil hayvanları da etkiliyor. Amerika ve Avrupa'daki boşanma davalarında çocukların velayetinden çok evcil hayvanların paylaşımı sorun olabiliyor. Evcil hayvanların boşanma sonrası bakımını kimin üstleneceğiyle ilgili anlaşmazlıklar nedeniyle boşanma süresi uzayabiliyor. Türkiye'de ise boşanma sonrasında hayvanlar, genelde kapının önüne konuyor.
HUKUKİ SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?
Birçoğu kapının önüne konsa da arada evcil hayvanını paylaşamayan ve bunun için hukuki mücadele verenler de yok değil. İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Hülya Yalçın, aynı zamanda boşanma davalarına bakan bir avukat. Şimdiye kadar vekili olduğu boşanma davalarının arasında evcil hayvanı olan çiftler de çok fazlaymış. Yalçın, evcil hayvanların taraflar arasındaki çatışmalara alet edildiğini söylüyor: "Hani boşandıktan sonra karşı tarafın canını yakmak için elinden geleni ardına koymayanlar var ya, bunlar hayvanları da kullanıyor. Bana gelip, 'Sırf onu üzmek için köpeği mahkeme kararıyla alıp, sonra da sokağa atacağım,' diyenler var. Ya da hayvanın bakımını üstlenip, ona eski eşini hatırlattığı için aç bırakanlar oluyor." Yalçın, boşanma sonrası kedi ya da köpeğini karşı tarafa kaptırmak istemeyenler için şöyle bir öneride bulunuyor: "Hukukun bakış açısına göre mahkeme hayvanın, eşlerden hangisine ait olduğunu bir malmış gibi çözümler. Köpeğin sahibi olduğunu karnesiyle kanıtlayan kişide kalır genelde. Köpeğin iyiliği açısından kimde kalması gerektiği hukuken gözetilen bir şey değil maalesef. Hayvanları Koruma Kanunu gereğince bir boşanma davasında paylaşımı söz konusu olan evcil hayvanın eşlerden bağımsız olarak hakkının korunması gerekiyor. Hayvan velayetini gündeme getirmek istiyoruz. Çok lüks gibi görünebilir, ama gerekli."
KEDİ VE KÖPEĞİN TEPKİSİ FARKLI
İşin hukuki boyutu bir yana, boşanma evcil hayvanlar için de sıkıntı yaratabiliyor. Planet Pet Veteriner Kliniği'nden Veteriner Hekim Tarık Akan, özellikle kedilerin boşanma konusunda çok duyarlı oldukları görüşünde: "Evdeki huzursuzluk ve değişiklik, kedilerin bütün hayat kalitesini olumsuz etkiliyor. Hele ev değiştirmek zorunda kalırsa, bu kedi için en büyük kötülük oluyor. Köpeklerdeki durum daha farklı. Eğer lider kabul ettiği kişide kalırsa, genelde problem olmuyor. Ancak evdeki hiyerarşide liderin altında kalan bir kişide kalırsa, o zaman tam bir problem haline geliyor. Köpekler sürü psikolojisiyle hayatlarını sürdürdükleri için lidersiz yaşamak, onların hayatını çekilmez kılabiliyor. Agresif ve söz dinlemez bir köpek halini alabiliyor."
BU TEPKİLERE DİKKAT
Siz boşanma telaşı içindeyken, kedi ya da köpeğiniz de stresli ortam nedeniyle depresyona girebiliyor. Akan, boşanmak üzere olan kedi sahiplerinin, mümkünse kedinin evini değiştirmeden bu işi halletmeleri gerektiğine dikkat çekiyor: "Köpekler yer değiştirme konusuna o kadar tepki göstermiyorlar, ama onlarda da sevgi çok önemli. Sevgisiz ve ilgisiz kalmamaları gerekiyor. Köpeklerin ilk tepkileri genelde yemek yemekten vazgeçmek oluyor. Kedilerse tepkilerini, değişik yerlere çiş ve kaka yaparak göstermeye çalışıyor." Akan, hayvanların kimde kalacağı konusunun çok iyi düşünülmesi gerektiğine dikkat çekiyor: "İmkânlar çok iyi
İnci Türkay (Oyuncu)
Zaten benimdi, benim kaldı
İşadamı Ahmet Eroğlu ile altı yıllık evliliğini birkaç ay önce sonlandıran İnci Türkay, boşanmalarda evcil hayvanın kimde kalacağından çok daha öncelikli olan konular olduğu görüşünde: "Çocuk velayeti gibi... Boşanma zor bir süreç. Bizde köpeğimizin paylaşımı gibi bir şey söz konusu olmadı. Siyah, zaten hep benim ve oğlum Ali'nin köpeğiydi. Eski eşimle pek bir yakınlığı yoktu, kendisi pek de hayvansever değildi. Bizim boşanma sebebimiz de eşimin hiç yanımızda olmayışıydı. Bırakın köpeği, bizimle bile alakası yoktu. Dolayısıyla Siyah da bu boşanmadan pek etkilenmedi. Zaten benimdi, benim kaldı."
Okay Gönensin (Vatan gazetesi yazarı)
O çoktan seçimini yapmıştı
Kendisi gibi gazeteci olan Zeynep Göğüş'le bir dönem evli olan ve daha sonra boşanan Okay Gönensin, boşanma sürecinde kedileriyle ilgili yaklaşımını şöyle anlatıyor: "Kedim Pershing, Brüksel doğumlu. Behice Boran'ın manevi torunuydu, isim babası Sedat Ergin'di. Çocukken evde hiç hayvan dostum olmadığı için gelmesine biraz direndim. Sonra geldi. Gelir gelmez beni seçti, Zeynep'le ilişkisini en aza indirdi. Boşanma zamanında, başka konular üzerine görüşmeler sırasında hemen söyledim, 'Pershing evde kalıyor,' diye. O çoktan seçimini yaptığı için Zeynep'in de bir itirazı olmadı. Pershing'in ölümünden sonra yıllarca kedi almadım. Sonra bir gün Apti geldi, birkaç günlüktü, oğlumun doğum günü hediyesiydi. Oğlum Can, kendi evine taşınacağı sırada aramızda çok kısa bir konuşma geçti. Can 'Ya Apti?' diye sordu, ben de 'Hayır,' dedim. Apti ile ev arkadaşlığımız devam ediyor."