Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü çerçevesinde verilen Şükran Belgesi'ne 2011 yılında layık görülen Prof. Dr. Sachihiro Omura, 40 yıl önce, dönemin DPT Müsteşarı olan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın girişimleriyle Türkiye'ye geldi. Eşi de kendisi gibi arkeolog olan Omura, 28 yıldır kazılarını yürüttüğü Kaman Kalehöyük'te Japon hükümetinin desteğini alarak bir müze kurdu. Özellikle İç Anadolu'yu gezen Ankara hayranı Omura, aradan geçen zamanda Türkiye'ye o kadar çok alıştı ki artık ülkesini özlemiyor bile. Türkiye'ye gelmeden önce her şeyin bu kadar kolay olacağını bilmediğini ve Türkler'in yabancılara karşı çok sıcak davrandığını belirten Omura, Türk müziğini, yemeklerini, doğal güzelliklerini çok seviyor.
Türkiye'ye gelişiniz nasıl oldu?
Japonya'da ben ilkokul ve ortaokuldayken kazılar yapıyorlardı. 16 yaşındayken Hititler üzerine bir kitap okudum ve kafama taktım. 'Ben Türkiye'ye gideceğim' diyordum.
Sonra çıkıp geldiniz mi hemen?
Türkiye'ye 1972'de geldim. 1968 ya da 1969'da 19 yaşındayken Japonya'nın en büyük gazetesi Asahi'de Türkiye'den bir müsteşar geleceğine dair bir haber gördüm. O'nu çok merak ettim. Büyükelçiliğe gittim. Fakat kapıcı kıyafetime bakıp beni içeri almadı. Tam çıktım, gidiyordum arkamdan birisi koşa koşa geldi. 'Çok istiyorsan oteli söyleyeyim oraya git' dedi. Orada da kapıcı beni sokmadı ama 'telefonunu yaz kağıda bir şansımızı deneyelim' dedi. Ertesi gün beni aradılar. Arayan Turgut Özal'dı. "Türkiye'ye gelmek istediğini yazmışsın, havalimanına gel, ben yarın döneceğim" dedi. Uçak 5'teydi ve ben de o zamana kadar hiç uçağa binmediğim için pasaport ve gümrük işleri nasıl olacak bilmiyordum. Tam 5'te havalimanına gittim. Ama herkes gitmişti. Çok üzüldüm. "Ben yanlış yaptım" dedim. Oradaki görevli bana baktı "Sen Omura'mısın?" dedi. "Allah Allah siz beni nereden tanıyorsunuz" dedim. "Turgut Özal Bey sizi çok bekledi, niye gelmedin?" dedi. Sonra benimle irtibat kurdular ve Türkiye'ye geldim.
Özal'la sonraki yıllarda bir görüşmeniz oldu mu?
1986 yılında Prens Mikasa geldiğinde Turgut Özal Başbakan'dı. O zaman tercümanlığı ben yaptım. Fakat ayıp olur diye ben Omura'yım diyemedim. Bir gün anlatayım derken Özal vefat etti. Çok üzüldüm. Kızılay'da radyoda dinledim. Keşke bir kere daha görüşseydim ve teşekkür edebilseydim. Çünkü o destek vermeseydi Kaman şimdiki haline gelmeyecekti.
Gül ve Erdoğan'la da görüştünüz mü?
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan da çok yardımcı oldu bize. Ama görüşmedik.
Kendinizi Türk gibi hissettiğiniz oluyor mu?
Yabancılar beni Türk zannediyor zaten. Kaman Kalehöyük'te 28 senem geçti. Şimdiye kadar hiç sorun çıkmadı. Yabancılar bunun nasıl olduğunu anlayamıyor. Ben herkesle anlaşabiliyorum. Türkiye'den çok memnunum. Gelmeden önce bu kadar memnun kalabileceğimi hiç tahmin etmemiştim. Türkler'in yabancılara karşı bu kadar sıcak olduklarını da bilmiyordum.
BİR HÖYÜKTE 10 BİN YIL
Kültür mirasını koruma açısından Türkiye ne durumda sizce?
Türkiye'de çok fazla kültür mirası var. Bunları korumak kolay değil ki! Kapadokya, Zeugma saymakla bitmez, her yerde var. Dünya tarihi tamamen. Bir höyükte 10 bin sene var. Böyle yer nerede bulacaksınız? "Yunanistan'da, İran'da, Irak'ta, Mısır'da var"diyoruz ama hiçbiri Türkiye kadar değil.
Yurt dışına kaçırılan eserler bir bir dönüyor. Ne hissediyorsunuz Türkiye adına?
Türkiye, Ortadoğu'nun en büyük gücü oldu görüyorsunuz. Mısır, Suriye, Irak, Yunanistan hepsi battı. Onlar ne derse desin alamaz ki. Ülke sağlam değilse çok zor. Türkiye çok sağlam. Karşısındaki ülke de mecbur kalıyor, veriyor. Buna devam etmek lazım.
Yapımı düşünülen Uygarlıklar Müzesi'yle ilgili bilginiz var mı?
Çok güzel bir proje. Hızlı yapmak lazım aslında onu. British'den Metropolitan'dan Louvre'dan daha güzel olur.
Ankara'ya arkeolog gözüyle baktığınızda ne görüyorsunuz?
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Kale o kadar güzel ki! Atpazarı, Samanpazarı tam tarih… Turistlerin Ankara'da 2-3 gün kalması lazım. Hacı Bayram, Agustus, Julien Sütunu ne kadar önemli yerler. Bunların çocuklara dahi anlatılması lazım. Roma Yolu keşke yeniden açılabilse...
Aileniz Türkiye'de mi?
Eşim de arkeolog. Yassıhöyük'te çalışıyor. Oğlum da burada Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde okuyor. Müziği çok seviyor, flüt çalıyor. Arkeolog olmak istemiyor. Herhalde müzisyen olacak.
Türk müziğini beğeniyor musunuz?
1973-76 arasında Elazığ'da çalışırken hep o yörenin müziğini dinledim ve çok seviyorum gerçekten.
'O KADAR ÖZLEMİYORUM'
Japonya'da Türkiye'den bahsettiğinizde ne tür tepkiler alıyorsunuz?
Çok iyi. Türkiye'yi çok seviyorlar. Son iki-üç yıl içinde İstanbul'a o kadar Japon geldi ki!
Türk vatandaşlığınız var mı?
Vermezler bana. Arkeolog işte!
Japonya'yı özlemiyor musunuz?
Yok, o kadar özlemiyorum. Çünkü burada o kadar çok iş var ki.