Bundan 15-20 yıl öncesine kadar Kalekapısı civarında birkaç kolonyacı vardı. Burhanettin Kilit, Abdurrahman Aksu, Cüce Hadi (Ağlamış) ve Kemal Mısırlıoğlu Antalya'nın en ünlüleri idi. Bunların cam tezgâhlarının üstünde içi değişik kolonyalarla dolu camdan büyük şişeler dururdu. Burada ya boş kolonya şişeleri doldurtulur ya da hediyelik kolonya alınırdı. Kolonyacı boş şişenin ağzını önce büyük cam şişenin incecik metal borusuna yerleştirirdi. Kolonya bir pompa yardımıyla damacananın ince bir silindir biçiminde olan ölçekli bölümüne dolar; buradan ölçülüp şişeye aktarılırdı. En çok kullanılan limon kolonyasıydı. Ama tütün, lavanta, beyaz zambak, turunç ve portakal çiçeği gibi kolonyaların ayrı meraklıları vardı. Tütün kolonyasını genellikle erkekler kullanırdı. Bunlar cepte taşınabilir minik şişelere doldurulur, parfüm olarak kullanılırdı. Bazılarının kokuları çok ağırdı.
DEODORANT, JÖLE BİLİNMEZDİ
Eskiden parfüm, deodorant, jöle bilinmezdi. Varsa yoksa saçlara sürülen Necati Bey Briyantinleri. Şimdi gençlerin saçlarına sürdükleri jöle gibi, eskiden gençler saça parlaklık ve canlılık veren veya kabarmış saçları yatırmak için kullanılan sıvı halindeki bu briyantini sürerlerdi. O zamanlar parfüm ve deodorant görevi gören kolonyalar, Antalya gibi sıcak bir kentte serinlemenin vazgeçilmezlerindendi. Kolonya, aynı zamanda misafirliklerde bir ikramdı da. Misafirliğe gelen büyük ve küçüklerin eline, oturur oturmaz kolonya dökülerek, herkesin aynı kokması sağlanırdı. Kolonyaların en şık isimlilerini de Antalya'da Burhan Kilit üretirdi. 1926 doğumlu ve kısaca 'Burhan' olarak tanınan Burhanettin Kilit, Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'ndan mezun olduktan sonra genellikle züccaciye işi yapan, ama o sıralar amatörce kolonya üretimi ile de ilgilenen Ömer- Hakkı Göksoy'un yanında çalıştı. Çırak küçük Burhan, bu kolonya imali işini çok sevdi. 1947 yılında askerlik görevi bitip, yaşadığı kente tekrar dönünce; Antalya'nın ilk yerel kolonyası olan 'Burhan Kilit Kolonyaları'nı Kalekapısı'ndaki dükkânında piyasaya sürdü. Ayrıca Burhan Kilit'in Kalekapısı'ndaki dükkânında, kolonyadan başka gramofon iğnesinden ekstrafora, tavla zarından bayan çorabına, termostan baharata, berber malzemelerinden lüks lambasına kadar her şey vardı. Burhan Kilit'in dükkanından yayılan kolonya kokusu tüm Kalekapısı'nı doldururdu.
KÜS BARIŞTIRAN
Kolonyalara verdiği isimler de albeniliydi. Her birinin, hediye edilen kişiye göre bir anlamı, bir mesajı vardı. Küs Barıştıran, Arkamdan Gel, Akşam Sefası, Komşu Çatlatan, Kız Kaçıran, Damat, 777, Romeo ve Kara Kedi. Halen aynı adlarla üretilen bu kolonyaların birbirinden ayrı hikayeleri vardı. Yöre düğünlerinin renkli bir geleneği olan kıza ve müstakbel damada gönderilen ve kuruyemişten çamaşır takımlarına kadar küçük hediyelerin bulunduğu süslü bir sepet olan kofalarda muhakkak bir şişe de 'Damat' adlı kolonya bulunurdu. Kolonya türlerinden 'Kız Kaçıran'ı, yetişme çağındaki delikanlılar kullanırdı. 'Küs Barıştıran'ı, aralarında küçük sorunlar olan hanımlar birbirlerine hediye ederlerdi. Hanımlar, Küs Barıştıran'ın verdiği rehavetle farkında olmadan barışıverirlerdi. 'Arkamdan Gel' ise bıyık buran delikanlıların tercih ettiği ağır ve keskin bir koku idi. O kadar keskindi ki birkaç yıkamadan sonra bile kokusu çıkmazdı. Komşu çatlatan, nispet yapan hanımlar için.
16 AYRI ÇEŞİT VARDI
Ayrıca gül, tütün, zambak, menekşe ve turunç gibi toplam 16 çeşit kolonya hala bugün dahi alıcı buluyor.Burhan Kilit'in o çeşit çeşit ve türlü kokulu kolonyaları, bugün oğlu Hasan H. Kilit tarafından, bu kokuların müdavimleri için özel olarak üretiliyor. Antalya'nın Kalekapısı'nda Attalos Heykeli'nin hemen arkasındaki Kilit Eczanesi'nde, ellerinde evden getirdikleri boş kolonya şişeleri ile Antalya'nın eski kolonya tutkunlarını günün her saatinde görmek mümkün.
Festivallerde hep turunç kolonyası püskürtülürdü
Kolonyacıların cam tezgâhlarının üstünde içi değişik kolonyalarla dolu camdan büyük şişeler dururdu. Kolonyacı boş şişenin ağzını önce büyük cam şişenin incecik metal borusuna yerleştirirdi. Kolonya bir pompa yardımıyla damacananın ince bir silindir biçiminde olan ölçekli bölümüne dolar; buradan ölçülüp şişeye aktarılırdı.