Altın fiyatlarındaki hızlı gerileme, ABD'nin doların değerini korumak amacıyla yaptığı bir soygun olarak değerlendiriliyor. Ve ABD adeta gangster bir devlet olarak nitelendiriliyor.
Peki ABD'ye yapılan bu ağır suçlama hangi uygulamadan dolayı yapılıyor? İngilizce Pravda'da yayınlanan bir yorum haberde Paul Craig Roberts, nisan ayında benzeri görülmemiş biçimde 400 ton altının açığa satışının yapıldığını ileri sürüyor. Bu açığa satış, çıplak açığa satış olarak yapılıyor yani satışı yapanın elinde hiç altın bulunmuyor. Emtia alım-satımlarını rapor eden COMEX verilerine göre saklamada bulunan altın miktarının açığa satışların sadece yarısı kadar olduğu belirtiliyor. Bu açığa satış emirlerini verenlerin sıradan bir kuruluş olmadığı, Amerikan Merkez Bankası'nın saklama bankaları (FED bullion banks) olduğu ileri sürülüyor. Böylece batırılamayacak kadar büyük bir oyuncu devreye girmiş oluyor. Hem de bir devlet kuruluşunun bu çıplak açığa satışı yapması gangster devlet nitelemesini adeta doğruluyor.
Gelelim ABD'nin niçin altın fiyatlarını manipüle ettiğine... ABD Merkez Bankası'nın parasal genişleme politikası dolara güveni azaltıyor. Dolayısıyla dolar rezerv para olma özelliğini kaybedebilir. Eğer dolar rezerv para olma özelliğini kaybederse bu ABD ekonomisinin sonu olabilir. Çünkü ABD dolar basarak adeta bedelsiz olarak kendini finanse ediyor. Bu nedenle doların değerini, parasal genişleme sürecinde alacağı hasardan korumak için altının fiyatının kontrol edilmesi gerekiyor.
Peki altında manipülasyon yapılırken neden fiziki altın miktarı sorgulanmıyor? Bu sorunun cevabını iki ünlü fon yöneticisi şöyle veriyor. New York borsasında altın alım satımları saklamada tutulan altının karşılığı olan 100 bin sertifika ya da hisse üzerinden yapılıyor. Fiyatlar fiziki miktarlar üzerinden birebir kurgulanmadığı için vadeli satışlar ve açığa satışlar fiziki olarak kontrol edilmiyor. Hatta haziran vadeli satışların dağıtılabilir altın miktarının 12.5 katı olduğu ileri sürülüyor. Eğer fiziki talep yapılsa bu durumda ancak ticareti yapılan altının yüzde 8'i dağıtılabilir ya da teslimi mümkün görünüyor. Böyle bir durumda Amerikan finansal regülasyonu çökebilir.
Anlayacağınız ABD bu manipülasyonları kısa vadede büyük batırılamaz mottosuna dayanarak yapıyor. Fakat bu gerçeklerden kopuk sistemi uzun vadede sürdürebilmek mümkün değil. O halde altın ve diğer emtia yatırımcısının dikkatli olmasında fayda var.