Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Dönecek "Annenizin Ligi" de bırakmadınız ki?.

Siz bu kadar kötü, bu kadar ruhsuz, bu kadar amaçsız oynayan bir Galatasaray gördüğünüzü hatırlıyor musunuz, hayatınızda?.
"Londra'ya geldik. Alışverişlerimizi yaptık. Şu maç bitse de dönsek" diye oynadıklarını adeta ilan eden futbolculara "Takım" dendiğini gördünüz mü?.
Fenerbahçe, ilk yarı sonundaki sekiz puan farkı kapattırmak için elinden geleni yaparken "Ne münasebet efendim!.. Biz fark falan kapansın istemiyoruz ki" havasında oynayanlar, Karabük maçı ile "Annelerinin Ligi"ni de kapadıklarını ilan etmişlerdi..
Şimdi nereye dönecekler?.
Cevabı, Florya, Galatasaray tesislerinin oto parkındaki resimde..
Ferrari, Maserati, Lamborghini ve Bentleyler yan yana duruyor.. Bunlar dünyanın en pahalı arabaları.. Tam da İstanbul'un kargacık burgacık yolları ve kilitli trafiği için özel (!) yapılmış, süper hızlı, süper lüks arabalar..
Bu kentte gencecik futbolcu bu arabaları niye alır, niye durmadan değiştirir, yeni modelini getirir diye merak eden yok.. Herkes biliyor çünkü..
İstanbul geceleri, cepleri para dolu, idmanlarını asıl gece maçları için yaptıklarından, boğa gibi güçlü bu gençlerin peşindeki kafa yarıcılarla dolu.. Maçtan çıkıp soluğu bunların cirit attığı gece kulüplerinde alan adamın kafasında o akşam üzeri, maç mı vardır, maçtan sonraki alemler mi, iyi düşünün?.
Bu ülkenin en düzenli özel yaşamına sahip, son yılların yetiştirdiği en büyük Türk futbolcusu ve kaptanı Arda'yı, hem de kız arkadaşını karıştırarak tribünlerde yuhalayan ve ülkeden kaçıran Ultraslan denen garip topluluk da, Galatasaray camiası iyi düşünsün..
Örnek kaptana saldıranlar, bu ruhsuzlar güruhuna neden gık demiyorlar acaba?.
Neden, Galatasaray'ın başına gelmiş geçmiş, en sorumsuz, en reklam meraklısı, en gazetelerde ve ekranlarda kendini görmeye aşık, bugünlerin baş sorumlusu Başkan Ünal Aysal için tek laf etmiyor, Ultraslan?..
Aklım almıyor.. "Çilek de çilek" diye Galatasaray'ı önüne gelenin yediği meyve sepetine çeviren Aysal'a, Divan'da, Kongre'de de doğru dürüst muhalefet yok..
Adam en bilgisiz, en alakasız, en yanlış transferlerle para saçıyor. Galatasaray'ı ülkenin en borçlu kulübü haline getiriyor. Bütün bu işleri gelecek yönetimlerin kesesinden yapıyor. "Kabul edenler, etmeyenler" eller kalkacak, ibra olup çekip gidecek. Bunca borçtan, bunca rezillikten zerre sorumluluk kalmayacak ona..
Bunu bilen adam, Galatasaray'ı, 100 yıllık tarihi eline alıp oynamaz mı?.
Oynuyor işte..
Sonuç bu.. Ortada takım kalmamış..
Bir ruhsuzlar ordusuna sarı kırmızı formayı giydirmişler, sahaya salmışlar..
Başlarında da bir şaşkın hoca..
Tam da şairin dediği gibi.. "Öyle bir manzara ki, Görse şaşar, Anibal!..
Ördeklerden bir filo, Bir de kazdan amiral!."
Sen, gazeteler sadece ama sadece senden söz etsin diye, Fatih Terim'i temizlersen, onu temizlerken, futboldan anlayan, takımın içinde olan, onları yakından izleyen, sorunları gören ve çözen herkesi yönetimden tasfiye eder, bu "Şaşkın"ı hoca diye getirirsen, olacağı bu değil mi?.
Maçtan evvel söyledim bunların hepsini.
Tabelaya göre yazmam ben.. Onun için şimdi rahat bağırıyorum..
Bu takımda dostluk kalmamış.. Arkadaşlık kalmamış, sevgi kalmamış.. Bu takım bitmiş..
Farkında olan yok. Çünkü takımın içinde olan "Yönetici" yok..
Yönetimde, öyle kimse bırakılmamış.
Bir Tugay var, güya yardımcı hoca.. Ama hazret Sfenks.. Bunca rezilliğe gık demeden öyle oturuyor.
Yüzünde ifade bile yok..
Eğer Tugay, bu takımın iç felaketini bilmiyorsa, kafamı keserim.. Biliyor, ama susuyor ve bakıyor..
Ünal Aysal'ın en büyük başarısı o.. Yönetimdekiler bakıcı..
Tribünler bakıcı.. Divan bakıcı..
Kongre bakıcı..
Galatasaray, Galatasaray olsa, yarın imzalar toplanır, bir ayda, seçimli olağanüstü kongre yapılırdı..
"Olsa.."

***

Mourinho dalgasını geçmiş, bizim şaşkınla.. "O kadar çok taktik değiştiriyor ki, Mancini'yi anlamak güç.."
Haksız mı?.
Bakın şimdi, maça 4-3-3 diye başladı.. 67'nci dakikada, elindeki kadroya göre aslında oynaması gereken taktiğe, 3-5-2'ye döndü, Hakan Balta'yı oyuna sokarak..
10 dakika sonra bu defa Hayroviç'i aldı, 3'lü savunmadan vazgeçip.. Semih'i sağ beke iterek gene dörtlü savunmaya döndü.. Semih oraya alışamadığı, bol bol boş bıraktığı için Hazard'ın o kanattan getirdiği akınlarda Galatasaray kovaya dönerdi. Allahtan, iki ayıp gol yiyen Muslera, iş işten geçtikten sonra açıldı da, yarım düzineyi önledi. Tabii Chelsealilerin beceriksizlikleri de ek..
***

Şaşkın, önünde oynanan futbolu da okumaktan aciz.. İlk yarının sonunda ekrana istatistikler yansıdı..
Birinin başlığı "En iyi pasörler.. İlk beş!."
Galatasaray'ın oyun kurucuları kim?. Selçuk, Yekta, Sneijder.. Galatasaray'ın "İlk beş pasör" listesinde bunların üçü de yok, iyi mi?. Alay eder gibi.. Oyun kurucular pas vermemiş yahu.. Oyun niye kurulmamış, oynanmamış belli.. Bir hoca bunu görmez mi?.
Görmüş.. Neyi görmüş..
İkinci listenin başlığı "En çok koşanlar.. İlk beş!.."
Listenin tepesinde Selçuk, Sneijder ve Yekta..
Yani adamlar sahaya top oynamaya değil, atletizm yapmaya çıkmışlar.. Top yok.. Koşu çok?. ..Ve en komik istatistik.. O rezil ilk yarıda top yüzde 54 Galatasaray, yüzde 46 Chelsea'de..
Chelsea'nin beşi kaleyi bulan, ikisi gol olan sekiz gol atağı var. Galatasaray'ın sıfır..
Niye.. Galatasaray topu aldı mı, yana, geriye oynuyor durmadan.. Adamlar zaten galip durumda..
Zaten vakit geçirmek istiyorlar. Bakıyorlar, o işi Galatasaray kendileri adına yapıyorlar..
Bırakıyorlar oynasın bizimkiler..
Bir hoca bunları görmez "Bu nasıl iş" demez, ikinci yarıya başlarken önlem almaz mı?.
Hayır.. Ayni 11'le başladı.. Ve de ayni aptal, ruhsuz, ayni yan geri, yengeç futbolla..
Alay eder gibi..
Ve koskoca (!)
Galatasaray maçı Chelsea kalesine tek, ama tek şut atmadan bitirdi.
Cech'in kurtardığı o tek pozisyonda Sneijder'in ortasını Drogba ıskaladı. Chelseali futbolcu dokundu. Dokunduğu top Umut'a çarptı ve kaleye yöneldi. Şut değil, çarpma..
Galatasaray, bunca borca girilerek, bunca transfer yapılarak kurulan Galatasaray bu beceriksiz, bu ruhsuz acemiler mangası olabilir mi?.
Sen Riera'yı kovmaktan beter edip, üste para vererek yollarsan, yerine bir dünya sol beki gelmeli..
Gelene bakın.. Telles!.. Riera'nın tırnağı eder mi, Allah rızası için söyleyin..
Sorumlusu kim bu Galatasaray'ın borç hanesine yeni milyonlar eklenmesine sebep olan "Ayıp" değişikliğin?.
Çilekçi ile şaşkını!..
***

Muslera kötü kaleci.. Ben kalecinin kurtardığı gollere bakmam. Kurtaracak tabii.. Görevi o..
Milyonları onun için alıyor. Kaleciyi ölçen yedikleridir.
İyi kaleci o iki golü yer mi?. Muslera'nın yediği bütün golleri hatırlayın. Hemen hepsinde hatalı.. Kaleye yönelen her topta kâbus görüyorsam ben, o kaleci nasıl iyi olur?.
Bir de.. Kaleciye paslarda topa berbat vuruşları ile kaç asist yaptı rakibe, iyi hatırlayın.. Peki benim gördüğümü "Şaşkın" hocalar görmez mi?. " Muslera baskı altında topa ayakla müdahale ederken panikliyor. Ona ikide bir de pas vermeyin" demez mi?. Ne işe yarar, Mancini?.. Tugay ve Taffarel..
Eboue, yere yatma meraklısı cam adam..
Derhal şutlanmalı.. Eğer Danny beş Chedjou etmezse ben futbolu bilmiyorum. Ne adam tutmayı biliyor, ne yer.. İki golde de hatası büyük..
Sen Gökhan'ı yok et.. Son haftaların en iyi stoperi Hakan'ı kenara al, bunu oynat.. Vay anasını..
Semih giderek düşüyor.. Nereye yetişsin çocuk?.
Telles'i söyledim zaten..
Melo, yetenekleri fevkalade sınırlı, hırsı ile oynayan adam o kadar.. Brezilya milli takımının en geniş seçim kadrosuna bile çağırmıyorlar, niye acaba?.
Selçuk bu yıl topa vurmadı. Maçları, maçtan sonra oynuyor çünkü..
Yekta?.. Karabük maçını da gördükten sonra, ne umdu, hem de Londra'daki maçta, fiziği de, kimyası da sınırlı Yekta'dan, Mancini acaba?.
Bir takımın en iyi oyuncusu Yekta ise, bu bir düzey belirler. O takım şampiyonluğa değil, kümede kalmaya oynar.. Bizimkilerin de şu andaki futbol durumu zaten.
Sneijder.. Drogba ile ayni.. Bir damla bal için, 90 dakika bekleyeceksin.. Amma velakin benim, yabancı isimlere meraklı medyam o bir tutam baldan efsaneler yarattıkça, ikisi de oynarlar..
Burak!.. Bildiği futbolu da unuttu, Mancini geldiğinden bu yana..
Hangisi unutmadı ki?.
Sonradan girenlere bakın.. Bu Hayroviç Amrabat'tan iyi mi, Allah rızası için söyleyin..
Oyuna hangisi girse, daha çok umutlanırsınız?.
Umut'u zaten bitirdi, Mancini.. Kimse çocuğa kızmasın.
Bir de tümden harcananlar var.. Hamit gibi kaç oyuncun var senin, hem de yerli.. Hem de 6+0 varken ülkede.. Adam iyileşmiş.. Kazanmaya çalışsana..
Hayır.. Karabük'e de götürmüyor, Londra'ya da.. Götürdükleri daha iyi olsa, amenna.. Ama tavır şu.. "Hamit, sen benim için yoksun.."
Bu mudur, hocalık.. Bu mudur insan kazanma sanatı?.
***

Bu medyada Mancini hayranı yorumcular dahil soruyorum.. Herkese soruyorum..
Bana deyin ki, "Hıncal abartıyorsun!.. Şu futbolcu, Mancini geldikten sonra gerilemedi!.."
Bakın "Mancini ile gelişen" diye bir örnek sormuyorum.
Gerilemeyen bir futbolcu gösterin, kalemimi kırayım!.
Ünal Aysal/ Mancini ikilisi Galatasaray'ı tüketmiş, milyonla euro borçla geleceğini de ipotek altına almıştır.
Bugün tablo budur, Ey Galatasaray Kongresi..
Yani, üzerlerine ölü toprağı serpilmiş adamlar!..
Tamam mı?.
İftihar edin, bu tablo sizin eseriniz..
Seyretmeye devam!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA