2004 mü, 5 mi, o yıllar işte.. Bir gece yarısı tiyatrodan çıktım.. O zamanlar Ertekin gerçekten Ortaköy'ün en güzel kafesi.. Gerçek Cafe des Theatres!.. Yani sinema, konser, tiyatrodan falan çıktınız mı, oturup iki laf edeceğiniz, Parisli adaşı gibi.. Şimdiki gibi fast food ucuz balıkçısı değil.. Gittim ki, köşe masada Celalettin Martin ve yardımcıları otuyor.. Martin, Beşiktaş Emniyet Müdürü.. Dünya tatlısı bir polis..Gece yarısı, tam teşkilat Ortaköy'de.. Bir şeyler olmalı..
"Hayrola müdürüm" dedim..
"Arkadaşlarla karı bekliyoruz" dedi..
Kahkahayı patlattım. O zaman fark etti, lafın nereye gittiğini.. O da güldü, ben de üstüne gittim..
"Yarın köşemde yazacağım.. Dün gece saat birde Beşiktaş Emniyet Müdürü ve Yardımcıları Ertekin'de karı bekliyorlardı.." diye..
Bu şakamız aylarca sürdü. Celal Müdür tayin olup gidene kadar..
Ne var ki, Beşiktaş Emniyet Müdürü ve yardımcıları gerçekten karı bekliyorlardı..
10 gün kadar önce aniden bir kar yağmış, gafil yakalanan İstanbul halkı yollarda sefil olmuştu.. O cuma gecesi gene yoğun kar haberi vermişti, meteoroloji.. İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, bütün kadrolarda izinleri kaldırmış, "Herkes geceyi görev yerinde geçirecek, Emniyet Müdürleri bölgelerini kontrol altında bulunduracaklar" demişlerdi.
Ortaköy İstanbul'un en sakin, en normal zamanda en belalı kavşaklarından biriydi. Kar bastırdı mı, kilitlenirse açmak mümkün olmazdı. Bu yüzden Celal Müdür karargahını Ortaköy'de kurmuş, karı bekliyordu..
***
1988 mi ne?.. Muhteşem Süleyman Sergisi için Washington'dayız.. Nur içinde yatsın Sakıp Ağam (Sabancı).
Bir sabah kalktık.. Kar serpiştiriyor, ama radyo ve televizyonlar bildiri üstüne bildiri yayınlıyorlar.. Belediye Başkanı bütün okulları, özeller dahil iş yerlerini tatil etmiş. "Herkes evinde otursun" diyor..
Öyle yağdı ki kar, 24 saat otelden çıkamadık..
Ertesi akşam bir kokteylde. Belediye Başkanını bir köşede sıkıştırdım..
"Dünyanın bir numaralı süper gücünün başkentine, kara teslim olmak yakışıyor mu" diye sordum.
Amerika Başkentinin ilk zenci başkanı olmakla ünlü muhterem gülümsedi..
"Bu karla savaşmak mümkün tabii.. Ama bunu gerçekleştirecek araç parkının maliyetini biliyor musunuz?. Böyle kar 10 yılda bir ya yağar, ya yağmaz.. İnanın Washington'da yaşamı bir gün tatil etmek, bu kent halkına daha ucuza mal olur. Bu halkın vergilerini 'Ya yağarsa' diye yıllarca depolayamam" dedi.
Washington halkı evinde karı bekledi.
***
Meteoroloji uzmanları, günlerden beri "Cuma gecesi müthiş bir kar yağışı bekleniyor" diyorlar.. Meteoroloji artık tahmin yapmıyor, memleket saat ayarı veriyor sanki..
10 gün evvel de kar yağışı haberi vermişlerdi. Kimse umursamadı. İstanbul sefil oldu. Koskoca ana kent belediyesi "Kar ana yolları da ara yolları da işlemez hale getirir. Halkın tek aracı metrobüs kalır. Hiç değilse onun iki şeritlik yolunu tuzlayalım da millet metrolar ve metrobüslerle gidebildiği kadar gitsin, gerisini yürüsün" dahi demedi.
Metrobüsler donmuş rampaları çıkamadılar ve yığılıp kaldılar.. İstanbul halkı buzlanan ama tuzlanmayan yollarda sefil oldu..
Rezilliği, İstanbul'un sahipsizliğini ertesi gün gelen yığınla şikayeti dikkate alıp yazdım.. Çıt çıkmadı..
Bu gece İstanbul'da gene yoğun yağış var, meteorolojiye göre..
Bakalım karı bekleyen olacak mı, bu defa?..