2012 yaklaşırken, dünyanın, daha doğrusu tarihin sonunu bildiren Maya takvimi ve bu sonu getireceği iddia edilen Mardukların gelişiyle ilgili söylentiler yoğunlaştı..
Valla, onu bilemem, ama size bir haberim var.. Marduklardan daha da hayali görünen AKM, 2012'de geliyor..
Sözü bizzat, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'dan aldım..
Nihayet, ama nihayet, gayet dostane, büyük bir bölümü, bu çerçevede aramızda kalmak üzere konuştuk..
Tabii, benim için en önemli soru AKM'ydi.
Günay "22 Kasım'daki Bütçe Komisyonu toplantısında istediğimiz ek bütçeyi alamadık. Bu hazırladığımız, mevcut koşullardaki en iyi projeyi yürürlüğe koymamızı engelledi. Şimdi, proje falan yok.. Bugünkü AKM'yi, tepeden tırnağa elden geçirip, işler hale getireceğiz ve kapılarını İstanbul'a açacağız.. Bu çok büyük para tutmuyor. Kültür Bakanlığı bütçe kalemlerinden kaydırmalar yapacağım.. İş dünyasındaki sanata meraklı dostlarımızdan sponsorluklar ve bağışlar da sağlayarak, AKM'nin sahne ışıklarını asgari masrafla yakacağım" dedi.
Tabii, bu Atatürk Kültür Merkezi'ni İstanbul'a ve çağa yakışır hale getirme projelerinden vazgeçme anlamına gelmiyor.. O çalışmalar devam edecek. Mahkemeler bittiği, gerekli izinler alındığı zaman, yeni AKM için çalışmalar başlayacak. Ama o zamana kadar eskisi göreve devam edecek. İstanbul orkestra çukurlu salonu olmayan dünya kenti, Avrupa Kültür Başkenti olma utancından kurtulacak..
Kültür Bakanı, Anakent Basın Danışmanı Faruk Yanardağ'ın İstanbul'un siluetine düşen gölgelerle ilgili, suçu kendilerine atma çabalarına bu defa çok sert yanıt verdi.
Söyledikleri yenilir, yutulur gibi değil..
Birincisi.. Zeytinburnu'ndan dikilen ve Ayasofya ve Sultanahmet görünüşüne gölge düşüren izinlerin, kendisi tarafından verildiği iddiaları her bakımdan yalan.
İzinler ondan önce, Atilla Koç zamanında verilmiş.. O izin de, bugün Belediye'nin diktirdiği gökdelenin beş kilometre ötesindeki Ataköy "Turizm bölgesi" için verilmiş.. "Beş kilometre ötede ilan edilen Turizm bölgesi, surların dibi için emsal olur mu" dedi Günay.. "Tarihi yarım ada siluetine gölge düşürmeyi geçin. Tarihi Bizans surlarının dibine gökdelen dikilir mi?. Bin kez karşı çıktım. Dinletemedim. Dolmabahçe Sarayı'nın burnun dibine dikilen ve saray duvarlarının çatlamasına sebep olan otel inşaatına da karşı çıktım.. Beyoğlu'ndaki tarihi yapıları tahrip eden AVM inşaatına da..
Ama yerel yönetimlerimiz bildiklerini okuyor ve sıkışınca suçu Ankara'ya atıyorlar.."
Günay'a, Ankara tarihi konservatuar binasını da sordum.. "Başbakan bizzat emir verdi, Mamak Belediyesi'nin o binayı boşaltması için. Biz de müze yapmak üzere hazırlık yaptık. Ama yerel yönetim binayı boşaltmadı hâlâ.. Efendim, halka yönelik çeşitli kurslar açıyorlarmış orda.. Arkadaşlara 'Onlara yer gösterin. Konservatuarı boşaltsınlar' talimatı verdim. Ama belediye ısrarla ve inatla ağırdan alıyor" dedi..
Bakan haklı. Yerel yönetimler akıllarının yatmadığı işleri, Başbakanın talimatlarına rağmen yapmıyorlar.
İkisini biliyorum.
Haliç'te TRT ile İstanbul Belediyesine ait arazi üzerinde, İstanbul'u simgeleyecek ve Frank Gehry'nin "Veda" eseri olacak bina için İnan Kıraç'ın çalışmalarını, İstanbul'u gerçekten ne kadar sevdiğini yakından bildiğim Başbakan destekledi. "Sorunu çözün, yapılsın" dedi. Ama ikisini de başbakanın adeta şahsen atadığı TRT Genel Müdürü ile Anakent Belediye Başkanı anlaşıp çözüm üretemediler.
Gehry lanet edip çekildi. İnan Kıraç ipin ucunu bıraktı.
Sıtkı Usta öldüğü gün, Başbakan bizzat beni aramış "Ustayı ne kadar sevdiğinizi biliyorum. Bilmem acınızı hafifletir mi, ama size şunu haber vereyim. Kütahya Valisi ve Belediye Başkanına talimat verdim. Kentte bir Sıtkı Usta müzesi açılacak" demişti.. O gün yazdım..
O müze hâlâ açılmadı. Geçen hafta Kütahya'da bir Sıtkı Olçar sempozyumu düzenlendi gene.. Gitmedim. Dünya çapında ustaya sahip çıkmayan, çıkmak bir yana, yapmadık bırakmayan bu kente küskünüm. Adımımı atmam..
Vali, sempozyuma gelenlere "Bana müze konusunda kimse talimat vermedi" demiş..
Koskoca Başbakanın bana yalan söyleyecek, ya da benim, bana söylenmeyen bir sözü, söylenmiş gibi yazacak halim yok.. Peki Cumhuriyetin Valisi mi yalan söylüyor?.
Araştırdım. Sıtkı Usta öldüğünde Hac sezonu.. Kütahya'nın valisi de, belediye başkanı da Mekke'de Hac ibadetini gerçekleştiriyorlarmış. Cenazede de bulunmamışlar zaten. Başbakan talimatı, vekillerine vermiş olmalı.. Onlar da, asıllara iletme yerine, unutmuş gitmişler.. En hafif düşüncem bu..
Sayın başbakan,
Bana "Verdim" dediğiniz talimata, aradan geçen bunca zamana rağmen Kütahya'da sahip çıkan yok. Bilesiniz istedim. O talimat unutulmuş. Ya da sümen altı edilmiş, nedense.. Bilginize sunarım.