Eğer Oktay Mahmudi, basketbol koçuysa, ben de İspanyol Boğasıyım..
Aslında koçluk denen şey bitmiş, farkında olan yok..
Ne hücum oyunları, ne savunma taktikleri..
Basketbol, üçlük atışa dönmüş. Girerse, "Harika oynadılar" oluyor.. Girmezse, hezimet..
Maçın kaderi bir adamın eline bağlı..
Lakoviç, 8'de 7 atınca, Mahmudi harika koç.. 8'de 1 atınca, "Galatasaray çok kötüydü" oluyor, medyada..
Yahu bir koçun bir tek planı mı olur?.
Bir tek A planı?..
18 sayı öne geçtiğin maçı kaybedecek hale gelirsen nasıl iyi koç olursun?. ..Ve de "Takım"a bakın..
Galatasaray 18 sayı önde.. Maçın ne olacağı belli değil..
Gitti gidiyor, koç seyrediyor.
Rakip 18 sayı önde.. Galatasaray maçı bırakmış.. Gidiyor maç. Koç seyrediyor gene..
Bu mu, Mahmudi'nin yarattığı takım..
Bu mu, Mahmudi'nin kenar yönetimi?.
Ünal sezon başından beri yazıyor
"Bu takıma bir 5 numara, yani eski deyişle pivot, yapılı bir pivot lazım" diye.. Hem boyalı bölgeyi savunma, hem ribauntlar, hem de 3 sayı fırlatıcılarını en azından rahatlatmak için içerden de oyun kurulabilmesini sağlayacak birisi..
Hayır.. İnadım inat.. İlle de dışardan.. İlle de üçlükler..
Dahası.. Euro Lig dediğiniz şey, pasaportları ellerinde her yıl başka takıma dolaşan 30-40 Amerikan "Koş koş at"çısı.. Bir yıl bizdeler, ertesi yıl rakipte..
Yani "Yok aslında birbirlerinden farkları.."
Böyle bir lig başlarken Oktay Mahmudi, kendine peşin özür hazırlıyor.. "Öyle şampiyonluk falan hedeflemeyin.
Final Four'a kalmamız bile başarıdır.."
Niye yahu?.. Niye?..
Bu takıma sen "Büyük" hedefler koymazsan kim koyar?. Galatasaray bunca parayı sokağa mı attı?. Küçük hedefli koç mu olur, bu ülkeye basketbolu getiren kulüpte?.
Şimdi Sevgili Ahmet Kurt kardeşimiz, bu Oktay Mahmudi'yi savunmak için, Ünal'a (Özüak) çamur atıyor.. Hem de Cumhuriyet gibi saygın, yazarlarından biri olmakla ömür boyu gurur duyduğum gazetede..
Mahmudi'yi eleştiren Ünal tribünlere oynuyormuş.
Milli takımda Orhun Ene'ye yaptığını şimdi Oktay Mahmudi'ye yapmaya uğraşıyormuş.
Örnek aldığı kişi de benmişim.. Bir çamur da bana, iyi mi?.
Hey benim Cumhuriyet'im hey.. Kimlerin eline düşmüş?.. "Vur popülere, sen de popüler olursun taktiğidir bu. Hıncal abisinin yoludur.."
Bak Ahmet Kardeşim..
Hıncal'ı bile tanımamışsın daha..
Hıncal popülere vurmaz..
Tersine, Hıncal'ın dokunduğu popüler olur.. Bu yüzden, millet "Hıncal dokunsun" diye çırpınır, özellikle de medyada.. Senin çırpındığın gibi..
Kaldı ki..
Oktay Mahmudi'nin nesi popüler yahu?. Sokağa çık sor bakalım, Ünal'ı, beni mi tanırlar, Oktay Mahmudi'yi mi?.
Orhun ve Oktay, senin yakın arkadaşın olabilirler. Onları kelle koltukta savunmayı görev edinmiş olabilirsin. Savun.. Fikir özgürlüğü var. Okur geçerim..
Ama eleştirenlere saldırma..
Ünal'ın fikrine, fikirle verecek yanıtın varsa ver.. Tartışın.. Millet keyifle izlesin..
Fikir yok.. Ne var?.. "Ünal popülere saldırarak popüler olmaya çalışıyor" zavallılığı..
Yazdığın gazetenin adının "Cumhuriyet" olduğunu hiç aklından çıkarma, Ahmet..
Erdoğan Arıpınar, Abdülkadir Yücelman geleneklerine ihanet etme..
O gazetede "Fikir" olur, çamur değil, tamam mı?..
Varsa fikrin, buyur konuşalım.. Yoksa..
Kapa ağzını.. Cumhuriyet, eşi, dostu savunma alanı değildir, aklından çıkarma sakın!..