Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

"İnanılmaz" ama siz gene de inanın!..

Yurt dışında yaşayan bir okur uzun süreden sonra tatil için Türkiye'ye gelmişti. Dönüşte bana bir e- mail attı.. Yazdım hatta galiba o zaman..
"Hıncal Bey, bu millet inancını kaybetmiş" diyordu.. "Türkiye'de en çok duyduğum sözcük, 'İnanılmaz' oldu. Kim ne anlatacaksa lafa 'İnanılmaz' diye başlıyordu. Hiç bir şeye inanmaz olmuşuz yani" dedi.
Öyle etkilendim ki, o gün, bugün özen gösteriyorum, bu kelimeyi "Hıncal Uluç Sözlüğü"nden çıkarmaya..
Ama bugün dayanamadım. Başlığa koydum. Çünkü okuyunca göreceksiniz.. Olay gerçekten inanılmaz.. Dinlediğim zaman "İnanılmaz" diye ben haykırdım en başta..
Dinleyin "İster İnan"ın.. "İster inanma"yın.. Hani Ripley diye biri vardı, bu başlıkla (Believe it or not) günlük çizer, sonra dergiler kitaplar yapardı, biz çocukken.. Ona layık tam. (Boş vaktiniz varsa, Google'e girin. Çok hoş şeyler bulursunuz.)
Efendim, dün öğleden sonra Ertekin'de oturuyoruz. Komşum aradı.. Komşum, Devlet Bakanı Egemen Bağış..
Onun İstanbul Çalışma Ofisi Ortaköy'de otoparkın bir yanında.. Benim dinlenme yerim, nerdeyse oturma odam, ayni oto parkın öte yanında. Ertekin'de ön divana oturdum mu, puromu tüttürmek için, Bağış'ın penceresine bakıyorum. O da sık sık çıkıyor Ortaköy meydanına hava almaya.. Halkın arasında olmayı seviyor benim gibi. Arada Ertekin'de oturup kahvemi de içiyor. Havadan sudan sohbetleşiyoruz. Hiç siyaset konuşmadık bugüne dek, iyi mi?.
Hani dün yazdım ya.. Adalar Müzesi açılışına Egemen Bağış "Geliyorum" dediği halde, son dakikada iptal etmişti ya.. Yorum koymuştum. "Referanduma iki gün kala CHP'li Belediye'nin yanında görünmek mi istemedi acaba" diye..
"Ben CHP'li Belediyelerin yanında görünmekten üstelik gurur duyarım" dedi. "Alakası yok. Bak sana niye gitmediğimi anlatayım, inanmazsın" dedi.
Anlattı. Ben de başlığı koydum. "İnanılmaz!.." Öyle çünkü.
Efendim, açılışa iki gün kala, bir ihbar gelmiş, Bağış'a.. "Adalara gidip kurdelasını keseceğiniz müzenin binası kaçak.."
Gülmüş önce.. Sonra içine kurt düşmüş.. Biri dalga geçiyor mutlak.. Peki ama ya geçmiyorsa.. Hele de bizim gazeteleri düşünün.. Kapakta kocaman fotoğraflar.. "Bakan kaçak binayı açıyor!.."
Kurt düşmeye görsün.. Hemen talimat vermiş.. "Anakentten de, vilayetten de soruşturun. Durumu öğrenin" diye.
İki taraftan da gelen cevap ayni.. Adalar Müzesi yapılan binanın ruhsatı yok!..
Düşünebiliyor musunuz?.. Adalar Belediyesi, Adalar'da bir müze açıyor, ama binanın ruhsatı yok.. Bu dünyanın neresinde olur?.
Yahu binaya ruhsat veren belediye.. Ruhsatsız binayla mücadele eden belediye. Kendi binasının ruhsatı yok. Kendi binası kaçak.. Yani bunun izahı var mı?. Böyle bir şey olabilir mi?. Mümkün mü?.
Türkiye'de olur.. Çünkü Türkiye "Olmaz olmaz deme.. Olmaz olmaz" lafını yüz yıllardır defterine yazmışların ülkesi..
Bu ülkede her şey oluyor.. Yani bu ülkede aslında "İnanılmaz" diye bir şey yok..
O zaman başlığım yanlış.. Özür dilerim!..

***
Şimdi Adalar Belediyesi'nden de arayacaklar. Bir açıklama da onlardan gelecek. İddia ederim, onlar da "İnanılmaz" şeyler söyleyecekler..
Ben de burda Ripleycilik yapacağım.. "İster inan.. İster inanma.. Ama hepsi gerçek.."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA