Michael Flatley'nin Lord of The Dance'ından birkaç gün sonra, yeniden seyretmek hoş oldu Anadolu Ateşi'ni.. İrlandalı dansçıları nasıl bir kaç kez katladığımızı gördüm..
Onlar başlattılar, 1990'ların başında doğrudur. Müthiş bir olay yarattılar dünyada.. Doğrudur..
Biz de onlardan gördük. "Biz de yaparız. Daha iyisini yaparız. Çünkü onların tek düze bir dansları var. Oysa Anadolu'nun halk dansları kültürü muhteşem zengindir. Her bölge ayrı oynar" dedik.. Ve işte yaptık da..
Lord of The Dance ne kadar cılız, ne kadar ruhsuz geldi, Anadolu Ateşi ve Troya'nın rengarenk coşkusundan sonra.. Perşembe gecesi kimbilir kaçıncı kez izledim, Ateş'i, Kuruçeşme Arena'da.. Ve bir kez daha gözlerim yaşardı..
Sahnenin arkasındaki yuvarlak ekranda bir ayyıldız.. O ayyıldızın önünde muhteşem şovu tamamlamış, el ele seyirciyi selamlayan ekip ve arenada ayakta çığlıklar atarak tempo tutan binlerce seyirci..
Bu sahne, 2001 yılından bu yana 80 ülkenin 224 kentinde, 3 bin defa ve toplam 21 milyon seyirci önünde tekrarlandı. 21 milyon bu bayrak önündeki bu gösteriyi ayakta alkışladı.
Dünya medyası 10 yılda 10 binden fazla haber yaptı.
Ben İstanbul'da onları izlerken bir ekip Antalya'da, bir ekip Dubai'de, bir ekip de Kazakistan'da sahnedeydi.
Bu yıl şubata kadar yapılan anlaşmalar 24 ülke.. 45 kent ve 108 gösteri var.
Mustafa Erdoğan ve arkadaşları, başlarının üzerinde Türk Bayrağı, dünyayı fethe devam ediyorlar.
2001 yılındaki ilk temsilin ardından "Siz Dansın Sultanları mucizesini hazırlayanlar.. Siz tarih yazdınız.. Siz krizler ülkesinde umut, siz güven, siz cesaret oldunuz.. Siz gurur oldunuz!.. Siz sıkılası eller, öpülesi alınlarsınız. Siz Anadolusunuz" demiştim..
Anadolu Ateşi dünyayı aydınlatmaya devam ediyor!..