Üniversite öğrencisiydim filmi izlediğimde.. Hoş bir şakayla başlıyordu.. Hani o Colombia'nın logosu gelir ekrana önce.. Elinde meşale tutan, uzun elbiseli bir kadın heykeli.. Logo çekilip, film başlasın diye beklerken, ekranın kenarından bir minik fare girer görüntüye.. Kadına doğru ilerler ve minnacık sesiyle kükrer..
Kadın meşaleyi atar elinden, eteğini toplar ve kaçar giderken, filmin adı ekrana biner..
Kükreyen Fare.. (The Mouse that Roared).
Peter Sellers'in en güzel filmlerinden biriydi. Avrupa'da dağlar arasına sıkışmış minnacık bir dükalığın üç kişilik ordusu ile New York'u işgal edişi ve Amerika'yı teslim alışını anlatan..
Soğuk savaşın en hızlı yıllarında, dünyanın en azından yarısına hükmeden Amerika'nın bu komik boyun eğişini nasıl gülerek, nasıl keyifle izlemiştik, hele de solcu Mülkiyeliler olarak..
Dün Sabah evde kahvemi yudumlar ve gazetemin sayfalarını çevirirken 22'nci sayfada durdum ve kendi kendime bağırdım..
"Yahu Erdal Müdürüm, bunu manşet yapmalıydık!.."
İstanbul'un uzak köşelerinden birinin muhtarı, Koskoca Fenerbahçe Cumhuriyetinin İmparatoruna (Cumhuriyet'te imparator olur mu?.. Bizde olur..) kafa tutmuş. Onun yüzüp kuyruğuna getirdiği bir projeyi durdurmuş..
İnanılır gibi değil..
Başbakanın en yakın dostu, Genelkurmay başkanlarının kankası.. Gazetecilerin "Patronlarınıza söylerim ha" diyen susta durdurucusu.. Sayfaların, haberlerin belirleyicisi, anket yapılsa, hiç şaşmayın Türkiye'nin en güçlü adamına bir mahalle muhtarı kafa tutmuş, iyi mi?..
Bu haber manşet olmaz da ne olur?..
Ayşe Arman bu muhtarla röportaja koşmaz da, kime gider?..
Vay anasını Sayın Seyirciler, vay anasını..
Fenerbahçe 1993'te (Yıldırım o zaman yöneticiydi) Kayışdağı'nda 49 bin metrekarelik araziyi 20 yıllığına kiralamış.. (Kaça kiralamış acaba?.. Seyrantepe'de halkın, yani kamu arazisinin talan edildiğini yazan ve stat inşaatını durdurmak için çok tarafsız kampanya yürüten Sevgili Kardeşim Mehmet Y. Yılmaz, bunu da öğrenir ve sütunlarına aktarır herhalde.. Tarafsız ya..) Dikkat buyurun, kira sözleşmesinin bitmesine 3 yıl kala, bu defa Başkan Aziz Yıldırım, İstanbul Planlarında "Spor ve Park Alanı" olarak görülen arazi için plan değişikliği istemiş. Niyeti oraya bir üniversite yapmak.. Yahu bugün başlasan inşaat 3 yıl sürer en az.. O zamana dek de kira sözleşmesi biter..
Boş verin.. Aziz Başkan işini bilir.. Kulpunu çoktan takmıştır..
Aşın tam piştiği sanılırken, Zeynel Özdemir elinde bir tas soğuk suyla ortaya çıkar..
Kim Zeynel Özdemir?..
Kayışdağ Mahalle Muhtarı..
Erkânı ile araziyi gezen Aziz Yıldırım'a "Burası benim mahallemin yegâne nefes alma alanı, gençlerimin tek spor yeri.. Oraya inşaat minşaat yaptırmam" der.. İmparator "Ben buraya para ödüyorum kardeşim. Üniversite yapacağız" diye kafa tutar..
Ama Kahraman Muhtar, ilk rauntta İmparator'u dize getirir.
Tadilat Projesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Planlama Müdürlüğüne iade edilir. Şimdi gene komisyon.. Geçerse, Büyük Şehir Belediye Meclisi'nin onayına sunma.. Ordan da geçerse, bu defa, plana şerh koyanların, sivil toplum örgütlerinin, en başta da Kayışdağ Muhtarının mahkemeden "Durdurma kararı" istemeleri..
Zeynel Ağa "Biz bu işin peşini bırakmayız" diyor..
1959'un masalsı filmi Kükreyen Fare, 2009'da gerçek oluyor!..