Herkes haddini bilecek, ama önce sen haddini bileceksin Serdar!.. Önce sen bileceksin ki, Galatasaray'a haddini bildirmek, Galatasaray'ın haddine sınırlar çizmek kimsenin haddi değildir..
Sabah spor müdürlüğüne hasbelkader gelmedi isen, Galatasaray'ı en iyi bilmek durumunda olan kişisin..
Hatırlatayım mı?.. Önüne hani coğrafya derslerinde kullanılan bir Dünya Küresi al.. Çevir.. Gözünü kapa.. Parmağını rasgele bir yere bas.. Bastığın ülkeye git..
"Türkiye" de..
"Galatasaray" diyeceklerdir.. Brezilya'nın balta girmemiş ormanlarından, Copa Cabana plajlarına, Eskimo ülkesinden, Yağmur Ormanlarına, Singapur, Tayland, Avustralya'ya.. Himalaya yamaçlarından, Afrika'nın balta girmemiş ormanlarındaki kabilelere kadar karşına kim çıkarsa sor..
"Galatasaray" dersen "Türkiye", "Türkiye" dersen "Galatasaray" diyecektir.. Dahası.. Eğer futbolla biraz ilgisi varsa, sana iki isim de söyleyecektir..
Hakan Şükür.. Hasan Şaş!..
O dünya Galatasaray dışında Türk takımı bilmez.. Adını ver.. Boş boş bakarlar..
Galatasaray bu ünü değirmende kazanmadı. Türk Kulüp Futbolu tarihinin bir daha yanına yaklaşılmaz başarısını gerçekleştirerek, Avrupa Süper Kupa Şampiyonu olarak yaptı.. Hem de şanslı kuralarla dandik takımları geçerek değil, dünyanın en çetin liglerinin ilk dördünden rakiplerle boğuşarak.. İki İngiliz, iki İtalyan, iki Alman ve iki İspanyol takımını geçerek Avrupa'nın zirvesine çıktı.. Finallerde Arsenal ve Real Madrid'i yenerek..
Tesadüf değildi.. O Galatasaray'ın iskelet olduğu, 10 oyuncu verdiği Milli Takım da Dünya Üçüncülüğüne ulaştı.. Şampiyonluğu kaçırarak..
Şimdi kalkacaksın, bu Galatasaray için "Haddini bil" diyeceksin öyle mi, Kapıkule'den ötesini zor gören kardeşim..
Geçen hafta "Şimdi Galatasaray'ı yenmek şart" diye hiç gereği olmayan bir haber yaptırarak nasıl Fenerli olduğunu bir kez daha ifşa ettin. Uyardım.. Bu hafta daha da ileri gittin, Galatasaray'ı aşağılamaya, küçümsemeye yeltendin..
Türkiye'nin en sevilen takımı Fenerbahçe, şimdi anketlerin "En sevilmeyen" listelerinde en başta yer alıyorsa, bunun sebebi tüm Anadolu'yu Fener'e düşman eden başkanlar değil sadece.. Onların güdümünde gazetecilik yapan bir kısım Fener muhabirleri ve müdürler.. Büyük Klüplerde yenen yemekleri, orada yapılan gizli toplantıları, "Yaz.. Yazma.." diye verilen talimatları biliyoruz.. Kutsal İttifak medyası böyle kuruldu.. Bu medya Fener sevgisizliğinde o başkanlar kadar rol oynadı işte..
Futbol maçları her sonuca açık bir spor olduğu için böylesi popüler.. Bir maçın sonucuna bakıp, en azılı Fener amigosunun bile söylerken utanacağı bir lafı Sabah gibi bir kitle gazetesinin manşetine çekmek, bu gazeteyi Öz Fenerbahçe dergisi sanmak, gaflet, dalalet ve hıyanettir. Bu gazeteyi sadece Fenerliler okumuyor.. Okurunun nerdeyse yarısı Galatasaraylı.. Onları böylesine inciten, kıran, üzen bir manşet, gazeteciliğin temel kurallarına da aykırı..
Peki Serdar kardeşim..
Lig henüz bitmedi.. Yarın bittiğinde Galatasaray Şampiyon olursa ne yapacaksın?. Tükürdüğünü nasıl yalayacaksın?.. O zaman için kan ağlayarak atacağın manşetlere, yapacağın sarı kırmızı sayfalara inanan çıkacak mı?..
Daha çok gençsin Serdar..
Daha çok gençsin.. Öğreneceğin çok şey var..
Bunların ilki..
Haddini bilmek!..