Filozof Sadi'nin şu sözü çok hoşuma gider:
"İki şey insanı çileden çıkarır: Söylenecek yerde konuşmamak. Susulacak yerde konuşmak."
Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Sadi'nin söylediklerinin tam tersini yapıyor. Örnek mi?
Galatasaray'ın haftalardır hakem kararları yüzünden canı yanıyor.
Başkan Polat iyi futbol oynanmadığı için takımının hakkının yendiği gördüğü halde sesini çıkartamıyor. Örnek mi?
1- Bursa maçında sarı kartlı Volkan Şen topu eliyle tutuyor.
Hakem hocaları "İkinci sarıdan kırmızı olmalı" diyor, stajyer hakem Abdullah Yılmaz bu kartı göstermiyor, Bursa'yı 10 kişi bırakmıyor.
2- Karabük'te Neill, ikili mücadelede Emenike'den topu alıyor. Geçen sezon Gaziantep maçında yönetimiyle ilgili eleştirilen ve uzun süre maç almayan Aytekin Durmaz hayali penaltıya karar veriyor.
3- Ankaragücü maçında Tolga Özkalfa, rakibin top durmadan başlamasına göz yumuyor; Galatasaray golü yiyor.
4- Manisa maçında oyun 0-0 iken Fırat Aydınus, Kewell'ın şutunu elle kesen İsaac'ın hareketine penaltıyı vermiyor.
5- Hakem Barış Şimşek, Kayseri maçında Hasan Ali'nin cezaalanı içinde Elano'nun ayağına basmasını ve Zalayeta'nın ikinci yarı barajda topu dirseğiyle kesmesine devam diyor.
Sonra Fenerbahçe'nin Sayın Başkanı Aziz Yıldırım çıkıp, "Hakemler Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın hakkını yiyor" dediğinde "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" örneğindeki muameleyi görüyor. Bu hatalar, takımların, hocaların, hatta yönetimlerin kaderini etkiliyor.