SABAH'TAN MEKTUP
İrlandalı yazar George Bernard Shaw'ın unutulmaz deyişlerinden biriydi: "20'sinde solcu olmayan eşektir, 40'ında solcu kalan şeddeli eşektir."
Bu kural bugün de geçerli ama gazeteciler hariç! Çünkü onlar 40'ından sonra da solcu kalmaya devam ediyorlar. Sadece solcu değil, kimileri aşırı solcu, kimileri marjinal solcu...
***
"Washington Post" geçen hafta gazetecilerin siyasal tercihlerini konu alan bir araştırma yayınladı. Sonuç:
Amerikalı meslektaşlarımın sadece yüzde 7'si Cumhuriyetçi. Demokrat Parti yanlıları Cumhuriyetçiler'in dört katı. Kendilerini "Bağımsız" olarak tanımlayanlar çoğunlukta ama onların da çok büyük bir bölümü aslında Demokrat.
Biliyorsunuz; ABD'de Cumhuriyetçi Parti sağcı, Demokrat Parti solcu olarak kabul ediliyor ya da algılanıyor.
Benzer bir araştırma iki yıl önce, cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Fransa'da da yapıldı.
Yine biliyorsunuz; 2012'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde merkez sağın adayı Nicolas Sarkozy ile solun adayı François Hollande yarıştı. 6 Mayıs 2012'de yapılan ikinci turda Hollande kıl payı ipi göğüsledi: Sarkozy oyların yüzde 48,36'sını aldı, Hollande ise yüzde 51,64'ünü.
Peki, o ikinci turda medyanın tercihleri nasıl oldu? Cevap:
Fransız gazetecilerin yüzde 74'ü Hollande için oy kullandı!
Halkın genel eğilimiyle medya sektörü çalışanlarının siyasal görüşleri veya tercihleri arasında bu kadar büyük bir uçurumun olması doğal mı? Toplumbilimciler, gazeteciler, hatta siyasetçiler bu soruya herkesin uzlaşabileceği bir yanıt veremiyorlar. Ama genel eğilimden kopuk olmanın, toplumsal gerçekleri objektif ve bihakkın yansıtmaya engel oluşturabileceğini kabul ediyorlar.
***
Ya Türk medyasındaki siyasal ve ideolojik tercihler veya dağılımlar tablosu nasıl?
40 yılı aşkın mesleki hayatım boyunca yaptığım gözlemlere dayanarak yanıtlayabilirim.
"Bizim Mahalle"de de gazetecilerin çoğunun sadece kalbi değil, dünya görüşü de sol tarafta.
Dahası "Marjinaller" hiç de azımsanmayacak bir orana sahipler.
"Marjinaller" ile her seçimde yüzde 1-2 oy alan, ezelden beri parlamento dışında kalan partileri kastediyorum. Ah, bir de, eşinden bile oy alamayan ama meslektaşlarımın teveccühünü kazanan bağımsız adayları.
Ne yapacaksınız, medya böylesine "Farklı" bir dünya işte...
***
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...