SABAH, övünmek gibi olmasın, her seçimin ertesi günü en iyi, en çarpıcı manşeti atmakla haklı ün kazandı.
Dün de tabloyu en net şekilde özetleyen bir manşetle çıktık: "Erdoğan'a güvenoyu".
Ve de manşeti tamamlayan bir üst başlıkla: "Seçmenden kirli ittifaka şamar".

"Erdoğan'a güvenoyu"; çünkü 30 Mart 2014 yerel seçimleri, çerçevesinin çok ama çok dışına taştı, AK Parti iktidarı için bir referanduma, bir plebisite dönüştü.
"Seçmenden kirli ittifaka şamar"; çünkü Paralel Yapı ve işbirlikçileri/ destekçileri, Başbakan Erdoğan'ı yıpratmak, iktidarın altını oymak için her türlü yola başvurdular, akla gelecekgelmeyecek komployu ve darbe girişimini denediler.

Daha önce de yazdım. Bu süreç 17-25 Aralık 2013'teki darbe girişimiyle değil, 7 Şubat 2012 MİT komplosuyla yüzünü gösterdi.
Bir başka deyişle, sandık hesaplaşması 7 Şubat 2012'de başladı. Yani, yaklaşık 111 hafta önce.
Dile kolay; 111 hafta süren bir kampanya geçirdik.
Ve bu 111 hafta boyunca SABAH dik duruşuyla, kararlı tavrıyla, oyun bozan manşetleriyle Türk kamuoyunun gerçekleri görmesine tarihi bir katkıda bulundu.
Epey yorulduk ama sonuca değdi.
Epey gerildik ama Türk halkının eşsiz sağduyusu hepsini unutturmaya yetti.