Avrupa Birliği dönem başkanlığını geçen hafta, tarih vereyim, 8 Ocak'ta AB Komisyonu'nun tam kadro katıldığı ama halkın bulunmadığı bir törenle devralan Yunanistan, iddialı bir başlangıç yapmak istiyor.
Hedefi: AB'nin dış politikadaki önceliklerini değiştirmek!
Açayım: Atina, AB'nin yönünü Doğu'dan Batı'ya çevirmeye, Doğu Komşuluk Politikası'nda, bir başka adıyla Doğu Ortaklığı Politikası'nda frene basmaya çalışacak.

***
AB, Doğu ülkeleriyle imtiyazlı ortaklık öngören politikaları 2003'teki Selanik zirvesinde kabul etti.
Doğu ile, AB'ye yakın ve orta vadede üyeliği kesinlikle söz konusu olmayan, çoğu belki de hiçbir zaman AB'ye giremeyecek olan 6 ülke kastediliyor: Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Moldova, Ukrayna.
Bu politika çerçevesinde söz konusu ülkelere reform karşılığı mali yardım yapılması, AB'nin iç pazar kurallarının oralara da taşınması, tercihli ticari ilişkiler kurulması, insan haklarının geliştirilmesinin teşvik edilmesi, Avrupa ulaşım ve enerji ağına katılmalarının özendirilmesi gibi adımlar öngörülüyor.
AB'nin son yıllardaki dönem başkanlarının çoğu Doğu ülkeleriyle ortaklığı güçlendirme politikalarının daha da geliştirilmesini öncelikli hedefleri yaptılar.
Birkaç örnek: Avusturya (2006'nın ilk yarısındaki dönem başkanı), Çek Cumhuriyeti (2009'un ilk yarısı), Macaristan (2011'in ilk yarısı), Polonya (2011'in ikinci yarısı).
Son olarak 2013'ün ikinci yarısının dönem başkanı Litvanya, bu konuda cansiperane çalıştı. Hatta dönem başkanlığını Yunanistan'a devretmeden önce başkent Vilnius'te AB'nin 28 üyesi ile Ukrayna, Gürcistan, Moldova, Ermenistan ve Azerbaycan'ı bir araya getirmek için uğraştı. Derdi, bu zirvede AB'nin söz konusu 5 ülkeyle işbirliği karşılığı yardım öngören bir paket anlaşma imzalamasını sağlamaktı.
Ama, bildiğiniz gibi, Ukrayna, Rusya'nın bunaltıcı baskıları sonucu anlaşmadan da, AB'nin yardım vaadinden de vazgeçince plan suya düştü.
Ukrayna'nın başkenti Kiev'de AB yanlısı yüzbinlerin haftalardır sürdürdükleri protesto gösterileri işte bu yüzden.
***
Şimdi Yunanistan, dönem başkanlığında, AB'nin dümenini doğudan batıya çevirmeye uğraşacak.
Bu ne demek, biliyor musunuz? "Ukrayna'yı AB'ye bağlamak artık önceliğimiz değil!"
Tersinden okursak: "Bizim için Rusya, Ukrayna'dan daha önemli! Putin'in nasırına basmaktan vazgeçelim!"
Ucunda ışık görünmeyen bir kriz tünelinde debelenip duran Yunanistan, boyundan hayli büyük bu tercih değişikliğini AB'ye kabul ettirebilecek mi? Hep beraber göreceğiz.