Kürt kardeşlerimizin gerek yerel, gerekse merkezi düzeydeki sözcülerinin ve siyasi temsilcilerinin yıllardır tekrarladıkları söylem, savundukları ilke şu:
"Türkiye'nin iki kurucu halkı var: Türkler ve Kürtler. Bu cumhuriyet iki kurucu halkın ortak eseri. O nedenle Cumhuriyet, Türkler'in olduğu kadar Kürtler'in de gururu, onuru."
Sonuna kadar arkasında durulacak bir söylem ve ilke.
Hem sonra sadece Türkiye'yi ve Türkiye Cumhuriyeti'ni ortak kurmadık. Bu toprakları birlikte savaşarak kurtardık. Çanakkale'den Gaziantep direnişine, Kahramanmaraş savunmasından Sakarya Meydan Savaşı'na kadar. İzmir'e birlikte girdik. Son işgal güçlerini İstanbul'dan birlikte uğurladık.
29 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Türk ve Kürt milletvekilleri bir ağızdan "Yaşasın Cumhuriyet" diye haykırdı.
Cumhuriyet'in ilanı sadece Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de değil; başta Diyarbakır olmak üzere Kürt illerinde de top atışlarıyla kutlandı.
Özetle her 29 Ekim'de Cumhuriyet'in coşkusunu Türkler ve Kürtler birlikte paylaşmalı diye düşünüyorum, inanıyorum.
Şimdi... Şu gazete kupürüne bir bakın.
"Kürtler'in sesi, sözcüsü" olduğunu iddia eden, PKK-KCK çizgisindeki Özgür Gündem gazetesinin birinci sayfası bu. Tarih: 30 Ekim 2013. Yani, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının ertesi gününün gazetesi.
Cumhuriyet kutlamalarıyla ilgili tek satır haber görüyor musunuz?