Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Chicago'da NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya geldiğinde çevresindeki epeyce yeni simaya şaşırdı mı; bilmiyorum.
18 ay önceki Lizbon zirvesinden bu yana o kadar çok ülkenin lideri değişti, o kadar çok devlet ve hükümet başkanı krize kurban gitti ki... Belçika, Hırvatistan, Yunanistan, İzlanda İtalya, İspanya ve son olarak Fransa...
Özellikle de Fransa. Zirvelerin "Hiperaktif" aktörü Nicolas Sarkozy uzaklardan Chicago'daki gelişmeleri izleyip iç çekiyor olmalı.
Uzaklar? Evet, Sarkozy, eşi Carla ve "Tekne kazıntısı" 7 aylık kızları Giulia ile birlikte Fas'ta tatil yapıyor. Marakeş'te. Bir villada.
Ve kimsenin doğrulamadığı ama kimsenin de yalanlamadığı bir dedikodu: Fas medyasına bakarsanız Sarkozy, Marakeş'te "Kendi villası"nda tatil yapıyor. 700 bin avro değerindeki villayı kızının doğum armağanı olarak Birleşik Arap Emirlikleri'nden bir işadamı armağan etmiş! Fas'tan yayılan bu iddiayı Fransız medyası henüz görmezden geliyor ama sınırlarına, İsviçre'ye kadar dayandı: "La Tribune de Geneve", hediye villa hikâyesini sayfalarına taşıdı. Tabii Fas medyasını kaynak göstererek.
Ne olur ne olmaz; haber yalansa işin ucunda yüklü tazminat davası riski var.

***
Her ne kadar Sarkozy -yine Fas medyasının yalancısıyım- Marakeş'te epeyce kalmayı planlasa da, elbet bir gün "İş hayatı"na dönecek.
Peki ne iş yapacak döndüğünde?
Fransa eski cumhurbaşkanları Anayasa Konseyi'nin (Bizdeki Anayasa Mahkemesi'nin karşılığı) doğal üyesi oluyorlar. Yaşamları boyunca. Yüklüce bir ek gelirle. Eski cumhurbaşkanı olarak da devletin onlara maaş ve masraf olarak yılda ayırdığı 1.5 milyon avroluk ödeneğe ek olarak.
Sarkozy'nin de Anayasa Konseyi'nde yer almaya kararlı olduğu, hatta odasının çoktan hazırlandığı söyleniyor.
Anayasa Konseyi üyeliği biraz emekli işi. Üyelerin ezici çoğunluğunun yaşı 70'in üstünde. Sarkozy ise henüz 57 yaşında. "Hiperaktif" biri için haftada bir-iki gün birkaç saatliğine toplanıp, sonra miskin miskin oturmak erkenden yaşlanmaktan başka bir şey değil.
O nedenle "Ek iş" olarak avukatlık bürosu açacağı da belirtiliyor. Sadece büyük şirketlerin, holdinglerin yurtdışındaki hukuki sorunlarıyla ilgilenecek... Hayırlı işler dileyelim...
***
Ama... Brüksel'den gelen fısıltılar doğruysa Sarkozy bu işlerle taş çatlasın 1-1.5 yıl uğraşacak. Sonra?
Brüksel'deki NATO karargâhının koridorlarında kulaktan kulağa fısıldanan iddia şu: NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in 4 yıllık görev süresi (1 Ağustos 2009'da getirildi) gelecek yıl doluyor.
Ve... Rasmussen'in yerine en güçlü aday olarak Nicolas Sarkozy'nin adı geçiyor!
Fransa'yı NATO'nun askeri kanadına döndürmesinin ödülü olarak herhalde... Ve de NATO'nun Libya operasyonunda neredeyse başkomutanlık yapmaya kalkışacak kadar hevesli görünmesinin karşılığı olarak...
***
Olur mu olur... Ya Türkiye ne der bu işe? Malum; Rasmussen'in adaylığına vetosunu uzun pazarlıklar sonucu ve NATO yönetimindeki temsil statüsünün yükseltilmesi karşılığı kaldırmıştı.
Kazara Sarkozy aday gösterilirse Ankara-Brüksel arasında herhalde çok şenlikli bir trafiğe tanık olacağız...