Dün burada "Adaletimizin hikmetinden sual olunmaz" demem üzmüş bir hukukçu okurumuzu.
Soruyor "Yüce adalete saygısızlık değil mi?" diye.
Vallahi değil. Yüce varlığa cüce demedim ki. Mantığına akıl erdirmenin her zaman kolay olmadığını belirttim.
Yalan mı? Yaşadığım örneği bilginize sunayım da siz karar verin.
Efendim, Levent Üzümcü adında bir oyuncu var. Sosyal (anti-sosyal?) medyada boyuna sağa sola ateş püskürmesinin beyaz basına yansımasından anlaşılıyor ki muhalefet fiyakasıyla beyaz puan toplama maratonunun laf atletlerinden biri.
Bendeniz de SABAH gazetesinde yazacak kadar kötü yola düşmüş bir namus fukarasıyım ya. Sayın Üzümcü bağcı döverek şanına şan katmak için bir TV programında üstüme yalanlar püskürdü. Kuyruklu yalanlar.
Ve hakaretler.
Devlet Tiyatrolarının kapatılmasını savunmuşum. (Tam tersine, o kurumun yaşatılması için çabalarımın sayısız kanıtı var). Devletin parasını yemişim. (Halkın gişeye yatırdığı paradan telif hakkı ödenmesi "yemek" ise). Özel tiyatrolarda oyunlarım oynanmamış. (Belli başlı özel tiyatrolarımız arasında oynamamış olan yok gibi). Vb.
Açık seçik itibarsızlaştırma iftiralarını sineye çekecek değildim herhalde. Kişilik haklarıma saldırı şikâyetiyle dava açtım.
Sonuç, Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimi Ramazan Altunbey'in kararı:
"... Davalı tarafından sarf edildiği iddia olunan sözlerin davalı tarafça da inkâr edilmediği... 'Refik Erduran çıkıp da bu tiyatrolar kapatılsın demesi çok abesle iştigal değil mi sizce?' şeklindeki sözlerin güncel bir konu ile ilgili olup davalının da" (davacı demek istiyor sayın yargıç) "ülke çapında tanınan bir oyun yazarı olması sebebiyle kendisinden bahsedildiği, bu sözlerin eleştiri sınırları içerisinde olup kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığı..."
Böylece yalan uydurarak saldırmanın "eleştiri sınırları içerisinde" sayıldığını öğrendiğimden, sırf test diye şimdi şunu yumurtluyorum:
Sayın Ramazan Altunbey ilçe çapında tanınan bir hukukçu olduğuna göre kendisinden bahsedebilirim. Hayli zamandır yargıç aylığı alarak devletin parasını yediği halde "Adalet Bakanlığı kapatılsın" demekte. Eleştiriyorum.
Altunbey Bey'in aleyhimde dava açmasını rica ederim. Savunmamda kendi imzalı kararından yararlanacağım.
Islahatımızda sıra adalet reformuna gelinceye kadar vatandaşlara dede nasihatim de şu: Edepsizliğin kol gezdiği ülkemizde onurunuza tecavüz edilirse hakkınızı mahkemelerde aramayın. Gücünüz yeterse şirretlikte öne geçin. Yetmezse?
Bir tespih edinin.