Çok şükür, hepimiz bir noktada birleşebildik.
(Hayır, barış dileğinde değil. O konuda hâlâ vampir melaneti sürdürenler var.)
Mehmet Ali Birand sevgisinden söz ediyorum. Bermutad, muhabbetimizin yoğunluğu onun ölümünden sonra açığa çıktı. Olumlu özellikleri, yaratıcılığı, üretkenliği, cesareti, arkadaş canlılığı anlatıldı ekranlar ve sütunlardan taşan övgü seliyle.
Hepsi doğru ama kişiliğindeki nadir görülür başka nitelikler de vurgulanmalı.
Televizyonculukta başarının başlıca koşulu sıcaklıktır. Birand'ın sürekli neşesi yağmurda sönmeyen özel alevli meşaleler gibi sınırsız iyimserliğinden kaynaklanıyordu. En zor durumlarda bile yüzünden eksik etmediği gülümsemenin sahte tebessüm olmadığını seziyordu izleyici.
Bizde âdeta gelenektir: Doruktaki adam zaman içinde rakiple karşılaşmamak için birinci sınıf insanları dışlar, takımını "zararsız" kişilerden kurar. Birand ise yetenekli gördüğü her yardımcısını yetiştirmek için çabaladı, başka kanallardaki rakiplerinden bile destek esirgemedi, kimseyi kıskanmadı.
Neden? Şişkin egosu yoktu ama kendine güveni tamdı da ondan. Öylesine sağlam özgüvenin sırrını ise çalışma arkadaşları dile getirdiler: İşini tutkuyla seviyordu. Kesintisiz mesai anlamına gelen 24/7 işareti var ya? Birand onu ruhuna kazımışçasına duraksız muhabirdi.
Son konuşmamız uçakta oldu. Ankara'dan dönüyordum. En önde, birkaç sıra ilerimde Ertuğrul Günay eşiyle yan yana oturuyordu. Arkadan bir el omuzuma dokundu. Baktım, Mehmet Ali.
Üstüne aceleyle birkaç "hassas" soru yazılmış bir küçük kâğıt uzatarak "Bakan dostun, değil mi?" dedi. "Şunları soruversene. Sana daha kolay açılır."
"Tamam da, arkasındaki koltuklar dolu."
Gülümseyerek "Amma beceriksizsin" der gibi baktı yüzüme. "Gazete okuyandan rica et; yer değiştirin."
Öyle konularda gerçekten beceriksizimdir ama istediğini yaptım. Taşıdığım bilgileri hemen küçük defterine not etti. Yüzündeki "Görevcik başarıldı" rahatlığını görecektiniz!
İhtiyatsız politikacı ama zeki aydın olan Günay durumu fark edip güldü, ona el salladı.
Genelde Birand'ın toplum rotamız üstündeki etkisi çok önemli. Serinkanlı aklın, mantığın, hoşgörünün sesi, en geniş anlamıyla barışın savunucusu oldu. Pusulara düşürülmek, iftiralarla aşağılanmak istendiği zamanlarda bile ülkesine ya da işine küsmedi, kan davası gütmedi, kutuplaşmaya katkıda bulunmadı. Tersine, elinden geleni yaptı kardeşliğin lafta bırakılmamasıyla huzurlu dengelerin korunması için.
Mehmet Ali Birand bir vesayet geriletme kahramanıdır.