10 Ağustos'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra AK Parti'nin yoluna nasıl devam edeceği merak ediliyordu.
Eski Türkiye hayaliyle sürece bakanlar, hareketin doğal lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasıyla AK Parti'nin de ANAP vari bir düşüş yaşayacağı beklentisi içindeydi.
Dışarıdan kuşatmalarla bu başarılmak istendi. Bunu başaramayanlar bu kez gözlerini parti içi iktidar savaşına çevirdi.
Ancak o girişimler de tutmadı.
Tutmadı çünkü hareketin doğal lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, partiye kurulacak tuzaklara hazırlıklıydı.
Bu yüzden üç dönem kuralını sürdürdü ve parti tarihi açısından ezber bozarak genel başkanlık için Ahmet Davutoğlu'nun önünü açtı...
Şimdi Başbakan Davutoğlu da siyasetin merkezinin cumhurbaşkanlığı olduğu "Yeni Türkiye"de AK Parti'yi ikinci sıçrama dönemine hazırlıyor.
Bu gerçeği kısa sürede AK Parti tabanı da benimsedi ve olağanüstü kongrede ezici çoğunlukla iradesini ortaya koydu.
Ve AK Parti, daha Cumhurbaşkanlığı seçiminden yeni çıkılmasına, arkasında 9 seçim başarısı olmasına rağmen, çalışmaktan vazgeçmeyip sokağa iniyor ve kongre hazırlıklarına başlıyordu.
Teşkilatlardan sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, bir gün Ege'de bir başka gün Güneydoğu'da il il, ilçe ilçe dolaşıyor, parti temsilcilerini bir araya getiriyor ve nasıl bir kongre yapacaklarını anlatıyor.
Bu, AK Parti için önemliydi çünkü AK Parti bu kongrelere, "Kurucu Kongre" gözüyle bakıyordu. Türkiye'nin mahkum olduğu askeri darbe anayasalarını tarihin çöplüğüne gönderip, ilk sivil anayasayı, diğer partilerin en fazla katılımını sağlayarak yapmak istiyordu.
Bir anlamda sivillerin kurucu olacağı yeni anayasa yapma süreci seçim öncesi başlıyordu. Gördüğünüz gibi AK Parti yine siyaset üretmede bir adım önde.
Türkiye toplumunun önüne, bu kez, daha kongre aşamasında sivil bir anayasa yapma hedefi koyuyordu.
Şanlıurfa'da yaptığı bölge toplantısından çıkarken yakaladığım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu, kongrelerin önemine ilişkin şunları söylüyordu: "Bu ülkede son 12 yılda ne yapıldıysa demokratik zeminde siyaset yaptı. Askeri ve bürokratik vesayete rağmen Türkiye'nin normalleşmesini siyaset sağladı.
Millet bunu gördü ve desteğini sürdürdü.
Şimdi ilk sivil anayasayı yapmak için hazırlanıyoruz. Bunun için AK Parti felsefesini parti kadrolarına anlatıyor ve kongrelere hazırlanıyoruz. Bu kongreler kurucu kongre olacak. Aynı şey diğer partiler için de geçerli..."
AK Parti, 81 il, 970 ilçe dahil 52 bin birimde seçim yaparak kongrelerini tamamlayacak. 11 Ekim'de başlayacak kongreler, 22 Şubat 2015'te bitecek.
Soylu, Türkiye'yi ikinci sıçramaya hazırlayacak AK Parti kadrolarına büyük sorumluluk düştüğünü belirtiyor ve şöyle diyordu:
"2015 seçimlerine bu kongrelerle hazırlanacağız. Hem yeni Türkiye hem de yeni anayasaya ulaşma konusundaki iddia ve iradenin ortaya konulacağı bu kongrelerde bir kurucu meclis hüviyetini sağlayacağız. Bu kurucu kongrelerle inşallah yeni anayasa ve yeni Türkiye'nin bütün kodlarının da milletimizle mukavele edilmesi mümkün olacak. Onun için bu kongreler siyasi tarihimiz açısından da geleceğimiz açısından da çok önemlidir."
Kongrelere AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu da katılacak.
Bir anlamda Davutoğlu esas sınava yani 2015 seçimlerine bu kongrelerle motive olmuş yeni kadrolarla hazırlanacak.
Darısı siyaset üretmek isteyen muhalefetin başına...