Dünyanın yeniden şekillendiği sancılı bir süreçten geçiyoruz. Bir yandan kronikleşmiş sorunlar çözülürken, bir yandan da yeni sorunlar çıkıyor. Türkiye bu yeni ve sancılı sürecin tam göbeğinde bir ülke. Ama çevresindeki ülkelere göre siyasi istikrarı, ekonomisi ve insan dinamizmiyle farklı ve etkili bir konumda.
İçeride ve dışarıda, geçen yüzyıldan kalan derin sorunlarıyla yüzleşirken, dünyada olup bitenlere de ilgisiz kalmıyor. Bunlardan biri de Kıbrıs meselesi. Çok boyutlu, çok yönlü ve 40'ıncı yılını dolduran bir sorundan söz ediyoruz. Bu sorunla ilgili sıcak gelişmeler yaşanıyor.
Gelişmenin ilk adımı Güney ve Kuzey Kıbrıs cumhurbaşkanlarının imzaladığı ortak metinle 11 Şubat 2014'te atıldı. ABD ve AB'nin destek verdiği, Türkiye ve Yunanistan'ın da aktif rol aldığı umut veren yeni bir süreç bu. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Kıbrıs'a gelmesinin ardından ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de geliyor. Dün de bu sıcak sürece iş dünyasının sivil toplum örgütleri katıldı. 40 yıl sonra ilk kez Türkiye'den TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Yunanistan Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Başkanı Constantine Michalos, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros ve Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Phidias Pilides bir araya geldi ve sürece destek verdiklerini açıkladılar. Başkanlar Lefkoşa'da yeşil hatta bir araya geldi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu uzun süredir emek verdikleri bu buluşmayı "tarihi adım" olarak niteliyor ve şöyle diyordu:
"Tarihi bir ana şahitlik ediyoruz. İlk defa iki Kıbrıs toplumundan, Yunanistan'dan ve Türkiye'den odalar Kıbrıs konusunu konuşmak için bir araya geliyor. Sadece bu bile Kıbrıs görüşmelerinden ne kadar umutlu olduğumuzun bir göstergesi. Umarım bugün attığımız bu adım, iş dünyası arasında oyunun kurallarını değiştiren bir diyalog mekanizmasının oluşmasını sağlar."
Ortak metinde ise şu satırlar yer aldı: "Çözümün, ada ekonomisine önemli faydalar sağlayacağı, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların refah ve zenginliğini artıracağına inanmaktadırlar."
Türkiye'nin bölgedeki fotoğrafı
Kıbrıs'taki gelişmeleri yakından izlemek için geldiğimizde bizi TOBB'un ekibi karşılıyor. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun katıldığı ilk toplantıda TOBB'un düşünce kuruluşu TEPAV yöneticisi Güven Sak çarpıcı bir sunum yapıyor. Sunumda, Güney ve Kuzey'de yaşayan Kıbrıslıların geleceğe nasıl baktıklarından içinde Türkiye'nin de olduğu bölge ülkeleri arasındaki ekonomik ve siyasi değerler kıyaslamasına kadar bir dizi veri yer alıyor. İki halkın ortak beklentisinde altı çizilecek tespit şu: "Zor kararları alacak siyasetçilere destek olmak gerekiyor."
Ekonomik kıyaslamada ise en çarpıcı olan Türkiye'nin 1996 yılı ölçü alınarak yapılan ülkeler kıyaslaması. İçinde Rusya ve İsrail'in de yer aldığı bölge ülkeleri kıyaslamasında Türkiye'nin en altlardan en üstlere nasıl geldiği yer alıyor. 1996'da İsrail Türkiye'nin üstünde yer alırken, bugün Türkiye Rusya'yı da geçen bir çizgide. Bunda en belirleyici olan da Türkiye'nin sanayi üretimi. AB ile gümrük birliğiyle başlayan bu çıkış, son 12 yılda çeşitlendi, gelişti ve farklı ülkelere yöneldi. Bugün Türkiye AB'nin 6'ncı ticari partneri durumunda. Birçok bölge ülkesinin ise birinci partneri.
Bu da başta Kıbrıs meselesi olmak üzere Türkiye'nin geçmişe kıyasla, çözüm süreçlerinde çok daha etkin rol oynadığının ve oynayacağının işareti.