AK Parti'yi aşağı çekmek için yerel seçimleri dizayn edenlerin hesabı bu kez de tutmadı. İşleri yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.
CHP'nin içi kaynıyor... Başkan adaylarını "1 yıl veya 6 ay önce açıklayacağız" demelerine rağmen işi son dakikaya bırakmaları ve onu da usulüne göre yapmamaları ciddi parti içi kavgaya yol açtı.
Böylece Anadolu'nun birçok yerinde aday bulmakta zorlanan CHP en güçlü olduğu İstanbul, Ankara, İzmir, Edirne ve Antalya gibi merkezlerde bile kendi kitlesiyle kavgalı hale geldi. Bu durum en çok da kenarda bekleyen DSP'nin işine yaradı.
DSP, İstanbul'da eski Baro Başkanı Muammer Aydın, Beşiktaş'ta Can Ataklı, Ankara Çankaya'da Bekir Ödemiş, İzmir'de Hüseyin Aslan, Hakan Tartan, Edirne'de Hamdi Sedefçi gibi kamuoyunca bilinen isimlerle CHP'yi zorlayacak gibi görünüyor.
Böylece CHP, sağ ve muhafazakar kesimlerden alacağı oy kadarını DSP'ye kaptırabilir ama daha fazla değil. Bunun bir nedeni de Deniz Baykal'ın tavrı. Baykal ilginç bir şekilde, partide izi silinmesine rağmen kendisine yakın isimlerin partiden ayrılmasına izin vermedi.
Siyaseten anlamlı bir tavır ama şu soru da akıllara takılmıyor değil.
Acaba neden? CHP sevgisinden mi, geri dönüş umudundan mı yoksa bizim bilmediğimiz "paralel" bir nedenden mi?