Yeni bir yıla giriyoruz. 2014'te siyasette neler olacak? Her şeyi öngörmek zor ama bazı ipuçları neler olabileceğini gösteriyor.
Şu çok açık; birkaç yıldır yapılanlarla hedeflenen belli: Siyaset dizayn edilmek isteniyor. Bunun için de en başta Başbakan Erdoğan'ın önü kesilerek, zayıf bir AK Parti hedefleniyor.
Bu girişimin ilk raundu Gezi olaylarıydı. Hükümet bu tezgâhı daha ilk günden bozabilir ve boşa çıkartabilirdi; ancak kurulan tuzağı fark etmesine rağmen üzerine gidemedi. Sadece Başbakan Erdoğan, toplumu arkasına alarak saldırıdan en az zararla çıkmaya çalıştı o kadar.
Şimdi yargı -polis eksenli yolsuzluk dosyasıyla ikinci raunt yaşanıyor. Bu kez daha etkili bir yöntemle ringe çıktılar. En önemlisi de Süleyman Seyfi Öğün hocanın dediği gibi bu maçta boksör eldiveninin içine "muşta" saklanmış durumda. Siz onu eldiven olarak görüyorsunuz ama içinde muşta var ve bu nedenle her yumruk çok daha etkili. Son operasyonun "yolsuzluk" üzerinden devreye sokulması böyle bir şey.
Efkan Ala ve Hakan Fidan
Ancak bu kez Başbakan Erdoğan ve devlet, olup bitenin farkında ve hızla önlem alarak harekete geçti. İki önemli aktörü önümüzdeki günlerde çok daha etkin göreceğiz; yeni İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Hakan Fidan.
Gezi kalkışmasında yapılmayanlar bu kez yapılacak, polis ve yargı içindeki yapılanma üzerine çok daha etkin gidilecek. Hükümet bunları yaparken, eski derin yapıların, iç ve dış karşı cephenin de boş durmayacağı çok açık. Bütün güçleriyle "üçüncü hamle"ye hazırlanacaklar. Bu nedenle 2014 çok daha zor geçecek. Denilen şu: AK Parti içinden 50 civarında milletvekili istifa ettirilerek üçüncü raunda geçilecek.
Bu noktada 2014'ün siyasi aktörlerine yakından bakmakta yarar var. İlk akla gelen 4 aktör dikkat çekiyor, Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Mustafa Sarıgül...
Her şeye rağmen en güçlü aktör yine de Başbakan Erdoğan... Cumhurbaşkanı Gül'ün ne yapacağını göreceğiz ama Haşim Kılıç'ın ve Sarıgül'ün yeni roller üstlenmeye hazır olarak bekledikleri sır değil.
Yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara düşürülecek, cumhurbaşkanlığı seçimlerine de yeni ittifaklarla gidilecek. Bu planı, Başbakan Erdoğan da gördüğü için İçişleri Bakanlığı'na devleti iyi tanıyan Efkan Ala'yı getirerek karşılık veriyor. Bu nedenle 2014 "Yeni Türkiye"nin temellerinin atılacağı, siyasete kurulan tuzağın bir daha devreye sokulamayacağı bir yıl olacak.
İşin sırrı "çözüm süreci"nde
Bu yeni dönemin başarısı da "çözüm süreci"nin sekteye uğratılmamasıyla yakından ilişkili. Çünkü başından beri bütün tuzakların asıl amacı bu süreci durdurmak. Kürt siyasi hareketi sokağa çekilmek, büyük kentlerde ve Orta Anadolu'daki Kürt seçmen de AK Parti'den uzaklaştırılmak isteniyor.
2014'e, tıpkı 2013'e Roboski katliamıyla girdiğimiz gibi biraz karamsar giriyoruz ama o karamsarlık nasıl çözüm süreciyle atlatıldıysa bu kez de yeni demokratikleşme hamlesi ve devletin temizlenmesiyle atlatılacak.
Çünkü siyaset ilk kez tuzağı gördü, devlet refleksi de harekete geçti. En önemlisi de 2009'dan beri Ergenekon sürecinin içini boşaltan ve tartışılmasına yol açan, çözüm sürecini engellemek için ustaca operasyonlar çeken devlet içindeki "paralel yapı"nın açığa çıkartılıp, adının konulması.
Bugün için hükümet darbe almış görünse de asıl çatırdayacak olan paralel yapı olacak. 2014 zor bir yol olsa da birilerinin sonu, sivil siyasetin de "yeni" başlangıcı olacak.
Bütün tuzaklara rağmen iyimser olunması gereken yeni bir yıla giriyoruz. 2014'ün ülkemize barış ve huzur getirmesini diliyor, hepinizin yeni yılını kutluyorum.