Türkiye'nin bugün geldiği noktayı en iyi Malatya'da Sivil Dayanışma Platformu (SDP)'nin düzenlediği, "21. Yüzyılın Yeni Demokrasi İhtiyacı ve Türkiye'nin yeri" konulu panel anlatıyor. Mevcut demokrasi bize yetmiyor. Aslında Batı demokrasisi de dünyaya yetmiyor.
Çünkü dünyada da Türkiye'de de toplumun yönetime katılım kanalları tıkalı.
İşte Malatya'da iki gün boyunca bu tıkanıklığın nedenleri tartışılacak.
Toplantıya Başbakan Erdoğan'ın siyasi başdanışmanı Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ve Van Milletvekili Gülşen Orhan gibi siyasiler de, farklı fikirleriyle bilinen Erol Katırcıoğlu, Osman Can, Mehmet Uçum, Ferhat Kentel, Sedat Yurttaş ve Yücel Sayman gibi akademisyen ve aydınlar da katılıyor.
Türkiye'nin temsili demokrasiyi bile tam yaşayamadığı biliniyor. O süreci, Türkiye'nin son 60 yıllık demokrasi mücadelesini Yalçın Akdoğan satır başlarıyla anlatıyor:
"Türkiye, Cumhuriyet döneminde 3 demokrasi dalgası yaşadı. Menderes dönemi, Özal dönemi ve Erdoğan dönemi... Her dönemde belli adımlar atıldı. AK Parti kendi döneminde lokomotiflik görevi üstlendi. Bu sadece kendi gücüyle değil, değişim isteyen bütün toplum kesimlerinin gücüyle oldu. Başbakan Erdoğan değişiyor, kendi toplumunu değiştiriyor ve dönüşümcü bir rol oynuyor. Bugün yaşadığımız sorunların büyük bölümü demokrasi açığından kaynaklanıyor. Ama bu hiç bitmez. Bu bir demokratikleşme serüvenidir."
O serüvenin neden hızlandığını da Sivil Dayanışma Platformu (SDP) Başkanı Ayhan Ogan, anlatıyor:
"Bugünkü uluslar arası sistem dünyayı taşıyamaz durumda. Artık insanlar her açıdan eşitlik istiyor.
Barış, huzur ve güven istiyor.
Sınırlar artık anlamsızlaşıyor. Ve dünya artık son 200 yılda olduğu gibi Batı merkezli bir değişim istemiyor.
Yeni demokrasi, yeni siyaset ve yeni sistem modelleri istiyor."
İşte cevabı aranan sorular da bunlar.
Ama nereye gittiğimizin net bir cevabı yok... Güçlü bir demokrasi dalgası var ve Türkiye toplumu, hatta dünya yeni bir demokrasi istiyor ama nasıl bir demokrasi olacağını kimse bilinmiyor.
Malatya toplantısı bu bilinmeyene bir yolculuğun ilk adımı... Bu ilk adımdan nasıl bir sonuç çıkacağını göreceğiz ama şunu da hatırlamakta yarar var:
Bugün "katılımcı-müzakereci demokrasi" bile tartışmalı. Bakın Avukat Mehmet Uçum, ne diyor: "Hepsinde bir otorite var. O otorite orada durduğu sürece temsili demokrasinin alternatifi katılımcı-müzakereci demokrasi değildir."
Milletvekili Öznur Çalık'ın dört dörtlük ya da gazeteci Asım Demirkök'ün "Aşkın ve aklın şehri" Malatya, iki günlük önemli bir tartışmaya ev sahipliği yapıyor.
Ev sahibi Malatya Valisi Vasip Şahin ise son sözü söylüyor:
"Türkiye, bürokratik, partizan ve polis devletini geride bırakıp hukuk devleti olma yolunda.
Bunun olmazsa olmaz şartı demokrasi...
Malatya yeni demokrasi için laboratuvar şehirdir."
Anlaşılan "Gelmekte olan demokrasi"yi beklemeye devam edeceğiz...
Bakalım bu laboratuvar şehir bize nasıl bir yol gösterecek?