Önümüzdeki yerel seçimlere kadar siyasi tablonun değişmesi mümkün mü? Şu andaki duruma göre mümkün görünmüyor.
Nedeni de AK Parti'yi aşacak bir muhalefet partisinin olmaması...
Oylarda küçük artışlar olabilir ama mevcut muhalefet partileri bu halleriyle seçime girseler durum değişmeyecek.
AK Parti yerelde de genelde de ciddi bir oy farkıyla tekrar seçimi kazanacak. Bu gerçek, AK Parti karşısında güçlü bir muhalefet istenmediği anlamına gelmiyor.
Toplum güçlü bir muhalefet istiyor ama ortada böyle bir parti yok.
Ama henüz netleşmemiş iki seçenek var. Biri barış süreci nedeniyle silahla ilişkisini kesecek olan Kürt siyasi hareketi. Diğeri ise Mustafa Sarıgül.
Kürt siyasi hareketinin sol, demokrat ve liberallere açılarak Türkiye partisine dönüşmesiyle ilgili çalışmalar sürüyor. Ancak bu hareketin, ana muhalefet pozisyonu kazanmasına ihtimal verilmiyor.
Bu ihtimalin görüldüğü tek bir siyasi aktör var; Sarıgül. Algı oluşturmadaki başarısı mı dersiniz, halka dokunmadaki yeteneği mi dersiniz ne derseniz deyin, böyle bir gerçek var.
Şu sıralarda o cephede enteresan şeyler oluyor. Sarıgül'ün CHP adaylığına kesin karar verildiği yazılsa ve söylense de her şey bitmiş ve son nokta konulmuş değil.
Hatta konulsa bile siyasette 24 saat uzun bir süre olduğu için geri dönülmeyecek gibi de değil. Bu yüzden Sarıgül, ekim ayına kadar CHP adaylığı konusunda bir renk vermeyecek. Bir oyalama taktiği izleyecek. İstanbul seçimini garanti görmeden de adım atmayacak. Atmayacak çünkü karşısında aday kim olursa olsun, direkt Başbakan Erdoğan'la yarışacak. Sarıgül bunun ne anlama geldiğini biliyor ve ciddi ciddi "kaygı"lanıyor.
Çünkü hem kaybetme, hem de siyasetten silinme ihtimali var. Doğrudur CHP'ye hareket getirecek, İstanbul'u zorlayacak, kazanamazsa bile çok sayıda CHP'linin kazanmasına neden olacak ama kendi geleceğini de riske sokabilecek.
İşte bu nedenlerle önünde duran bir başka seçeneği değerlendirme ihtimali çok yüksek. O da şu;
Sarıgül şu sıralarda bir siyasi parti lideri gibi sürekli Anadolu'yu dolaşıyor. Her gittiği yerde "Çare Sarıgül" pankartlarıyla karşılanıyor ve sık sık Türkiye Demokrasi Hareketi'nden söz ediyor. Ama daha ilginci karşılaştığı ilgi...
Bu ilgiyi bir TDH'lı şöyle değerlendiriyor:
"Eskisiyle kıyaslanmayacak bir ilgi var. Ben bile şüpheye düşüyorum, 'Acaba millet oynuyor mu?' diyecek kadar abartılı bir ilgi bu... Millet oynamaz ama biz bu ilgiyi hangi kanalla siyasete taşıyacağız? Bu noktada ciddi bir sıkıntımız var."
TDH'lının sıkıntı olarak nitelediği şey şu; Bu kitle CHP adayı Sarıgül'e oy verir mi?
Bu soru, şu soruyu da beraberinde getiriyor: Sarıgül milletin adayı mı olacak yoksa İstanbul sermayesinin mi?
Bu önemli çünkü ilgi gösteren kitle, büyük çoğunlukla Sarıgül'ün CHP adaylığına sıcak bakmıyor ve oy vermeyecek görünüyor. Ayrıca CHP içinde de Sarıgül'e ciddi tepki gösteren bir kitle var.
Bu durum, Sarıgül'ün CHP adaylığını tehlikeye sokuyor. CHP'nin yerel seçimlerde bir yenilgi yaşamasından sonra devreye girmesi daha cazip gelebilir. Tam da bu nedenle ekimde bir bahaneyle CHP adaylığından vazgeçerse hiç şaşırmam.