Umut verici adımlar geç de olsa atıldı ve Gezi Parkı meselesi çözüm yoluna girdi. Şimdi herkesin geriye dönüp neler olup bittiğine bakması gerekiyor. Acaba son yıllarda ne oldu da Türkiye, Uludere'den Reyhanlı'ya ve Gezi Olaylarına uzanan derin sarsıntılar yaşadı.
Ve bir soru daha; son 18 günde Ortadoğu'da neler oldu ve Türkiye bu süreçte nasıl bir rol aldı?
Sadece iki gelişmeye dikkat çekmek istiyorum; Türkiye, içine kapanıp Gezi Parkı olaylarını yaşarken, yanı başımızda olanlara bakın.
Türkiye'ye açık açık meydan okuyan Irak Başbakanı Maliki hem de Erbil'e giderek Irak Kürdistan'ı Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile görüştü.
Bu süreçte Türkiye var mı? Yok...
Gezi görüşmelerinin bittiği güne bakın... Suriye'deki Esad diktatörlüğünün kimyasal silah kullandığı ve ABD'nin muhalefete silah göndereceği açıklandı. İlginç değil mi? Bu gelişmelerde de Türkiye devre dışı bırakıldı.
Artık Cenevre toplantısından söz eden bile yok. Aslında istenen çok açıktı; etkisiz bir Türkiye için Başbakan Erdoğan'ın devre dışı bırakılması...
En basiti Gezi olayı buna vesile oldu. Hükümet de ilk günlerde bunu tersine çevirip, yönetmeyi başaramadı. Birkaç gün sonra "mesajı aldık" yaklaşımı ve İstanbul mitingiyle tezgahı fark etti ama artık iş işten geçmişti. Aslında Türkiye'nin eski Türkiye olarak kalması ve kolay yönetilmesi için son üç yılda çok şey yapıldı. 2010 Mayıs'ında CHP'de Baykal'ın değişmesinden, MHP'yi sokağa çekme ve Bahçeli'yi ekarte etme girişimine kadar hepsi "Zayıf ve etkisiz bir Türkiye" çıkartma projeleriydi. Gezi sonrası CHP'de yine bir değişim olabilir.
Son dönemde nakış nakış işlenen, otoriterleşme ve muhafazakarlaşma iddiaları da bu projenin parçası. İktidar da buna malzeme verdi.
Zaten Türkiye'ye tuzak kuranlar yıllardır fırsat arıyorlardı. Gezi'yle, Türkiye'yi Türkiye'nin yumuşak karnı laik kesimler üzerinden vurdular. Nedeni de bizzat Başbakan Erdoğan'ın kendisi... Çünkü haddini aştı (!)... Yönetilemez olduğunu gördüler.
Enerji koridoru bir ülkede dik durup bölgeye yön vermeye kalkarsanız, 100 yıllık Kürt meselesini çözmek için Kürtlerle ittifakın yolunu açarsanız, İMF'yi gönderir, dünyada güçlü bir Türkiye algısı yaratırsanız olacağı bu. Bu yetmezmiş gibi bir de BM'nin 5 daimi üyesinin değişmesini istediniz.
Ee... Çok oldu tabii!